Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesini görüşmeye devam ediyor.
CTP Milletvekili Sonay Adem’in ardından söz alan TDP Milletvekili Mustafa Emiroğluları, ret oyu verecekleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinin insanın yaşam koşullarını düzenleyen bir bankalık olduğuna işaret ederek, “1 yılı aşkın bir süredir takip ettiği bakanlığın sürekli ağladığını” savundu.
Ülkenin en önemli sorununun ekonomik sorunlar olduğuna işaret eden Emiroğluları, “bakanlık değişikliğini üzülerek ve hayretle izlediğini belirterek, atanan yeni bakanın tecrübe ve deneyimsizliğin tüm icraatlarına yansıdığını” iddia etti.
Mustafa Emiroğluları, “ülkenin bakkal hesabıyla yönetildiğini” ileri sürerek, af gibi hükümet uygulamalarının da ülkede düzen olmadığı yönünde bir mesaj verdiğini savundu. Emiroğluları, kaçak işgücü sorununun afla çözümlenemeyeceğini kaydetti.
Emiroğluları, hükümet uygulamalarının sosyal devlet anlayışından uzak olduğunu da iddia etti.
ÇAĞLAR
CTP - BG Milletvekili Mehmet Çağlar da konuşmasında, tüm çalışanların sosyal güvenliğiyle ilgili olan bakanlığın, emeğe daha geniş bir açıdan bakıp, insanlar arasında ayırım yapmaksızın her türlü emeğe saygılı davranması gerektiğini belirtti.
GCE sonuçlarıyla Türkiye’deki üniversitelere başvurma konusuna da değinen Çağlar, “Güney Kıbrıs’taki okullardan mezun olan öğrencilerin GCE ile Türkiye’deki üniversitelere başvurmasının bizzat Milli Eğitim Bakanlığı tarafından YÖK’e yazı yollayarak engellenmesinin kabul edilemez olduğunu” söyledi. Çağlar, vatandaşlar arasındaki “bu ayrımcılığa” son verilmesini istedi.
Çağlar, GCE ile Türkiye’deki üniversitelere girme hakkının, sadece KKTC’ye değil, tüm dünya vatandaşlarına verildiğine işaret ederek, “Güney Kıbrıs’taki herhangi bir okuldan mezun olan Rum, bu okullara başvurabilirken, Güney Kıbrıs’ta okuyan Kıbrıslı Türk bunlara başvuramayacak. Bunun adı ayrımcılıktır” dedi.
BOZER
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer de konuşmasında, kaçakları kayıt altına almanın yetmediğini, onların mağduriyetlerinin de giderilmesi ve sosyal güvenlik sisteminden sağlıklı bir şekilde faydalanması gerektiğini söyledi.
Bozer, Askerlik Yasası ve Faiz Yasası gibi toplumsal konularla ilgili düzenlemelerin bir program dahilinde yapılması ve çifte standartlı yarı buçuk yönetime imkan tanımamak gerektiğini belirtti.
SOYER
CTP - BG Milletvekili Ferdi Sabit Soyer de konuşmasında, çalışanın Sosyal Sigorta primlerini yatırmayan belediyelerin, her yıl festival düzenlemesini eleştirerek bu durumun mali disiplini bozup, kurumsallaşmayı engellediğini savundu.
Soyer, hükümetin 2009’dan beri sendikaları toplu pazarlığa çağırmadığına işaret ederek, artış veremeyecek de olsa toplu pazarlık ve sözleşme düzeninin bozulmaması gerektiğini söyledi.
Soyer, pazarlık masasını kurmanın demokrasinin bir unsuru olduğunu belirterek, “Anayasal hakka yapılan bu saldırıyı kınıyorum” dedi.
DPÖ rakamlarına göre yüzde 14 düzeyinde olan hayat pahalılığının korkunç ve düşündürücü olduğunu kaydeden Soyer, gelir kaybındaki erozyonun göstergesi olan hayat pahalılığının sene başında yüzde 5, yıl ortasında da yüzde 7 düzeyinde seyrettiğini belirterek, yapılan zamlar düşünüldüğünde bu enflasyonun 2012’de daha da büyüyeceğini söyledi.
Soyer, “birçok küçük ve orta ölçekli işletmelerin kapanması ile 2011’in ilk 9 ayındaki işsizlik ödeneği başvurularının da ekonominin içler acısı halinin bir göstergesi olduğunu” savundu.
"Sosyal Sigortalar’ın yarınki çıkmazının göstergelerinin ortada olduğunu” öne süren Soyer, bu çıkmazın nasıl aşılacağının ise merak konusu olduğunu belirtti. Soyer, yasada yapılacak değişikliğin “yaraya merhem” olmayacağını kaydederek, bugünün sorununun bedelini yarının çocuğuna ödetmemek gerektiğini söyledi.