Erhürman’ın ardından UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, yasama yılının ilk toplantısında konuşma yaptı.
Özgürgün’ün açıklamaları özetle şöyle:
Muhalefet birçok eleştiri ortaya koydu, Başbakan da bunlara cevap verir gibi bir durum oldu. Hükümetin içi yandı, konuşamadı ki törensel açılış gününde bu konuşmayı yapmaya ihtiyaç duydu.
Hükümet kurulurken, bu hükümetin umut vaat etmediğini ortaya koymuştuk. ‘Bu kadar ısrar, inatla hükümeti kuracaksanız, özrünüz, mazeretiniz olamaz, başarmak zorundasınız’ demiştik. Bunları sadece dövize bağlamak işi halledemeyeceğinizin göstergesidir. Hükümet bir yere gidememiştir, asıl mesele budur. Parlamenter sistemindeysek, en büyük partinin hükümet kurmasıyla ilgili teamül bu dönemde geri bırakılmıştır.
Sistem içerisinde bir sıkıntı varsa, bu Meclis’te değil, Hükümet’tedir… Olgun muhalefet tavrımızı sürdüreceğiz. UBP olarak kırıp, dökerek muhalefet yapmak bizim işimiz değildir. Ağır başlılıkla davranmak demek, eleştirmeyeceğimiz, doğruları söylemeyeceğimiz anlamına gelmez
Ortada ekonomik sorun varsa, bunu çözmek hükümetlerin işidir. UBP’nin ya da diğer partilerin bulunduğu geçmiş hükümetler döneminde döviz hiç artmamazlık etmedi. 2000’lerde bankalar krizini yaşadık… Kriz her dönemde oldu, ekonomik kriz ilk defa şimdi yaşanmıştır değildir. Bu durum her ülkede yaşanmıştır, bizde de yaşanmaktadır. Şu anki Hükümet, Bakanlar Kurulu, geçmiş dönemlerde yaşanan sorunların nasıl çözüldüğünü bilmektedir. Önce zaman lazımdır….
Krizlerle ilgili siyasi çıkarım sağlayan yapımız yoktur. Hükümetin çalışmalarına ne engel koyduk ne de muhalefeti aşırı noktaya taşıdık. Bizden fazla bir şey beklemeyin dedik, kurulan hükümet UBP’nin kurduğu hükümet değildir. Bu hükümetin bizden çok fazla bir şey beklememesi, silkinip, kendine gelmesi lazım. Muhalefet olarak bize sorumluluk yüklemeyin…
Özgürgün’ün ardından HP Milletvekili Dr. Hasan Topal, konuşma yaptı.
Topal’ın açıklamaları şöyle: Büyük sorunlar vardır, bunlar bizden kaynaklanan nedenler değildir. Krizler bitmemiştir, bitmeyecektir de… Döviz krizi; küresel faktörlerin yarattığı sorunlardır, biz de bundan etkileniyoruz. İç çekişmeleri bir tarafa bırakıp, birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Önümüzde bizi bekleyen ekonomik siyasal sıkıntılar varken, bunları başaramayacağımız endişesine kapılmamalıyız.
Buradan gençlere de çağrı yapıyorum; bu ada küsüp, kızılıp, terk edilecek bir ada değildir. Halka, gençlere daha derin duygularla sahip çıkmalıyız. Yakın gelecekte bizi bekleyen daha sıkıntılı günler vardır. Yeni yasama yılında HP olarak elimizden geleni yapacağız. Muhalefetle sıkı sıkı sarılarak, bu günleri atlatmalıyız.