"Muhalefetin sefaleti...Devleti yönettiniz, ne yaptınız?”

“Hükümet, 7 aylık bir hükümettir. Bir kriz yaşanıyor, Türkiye ile görüşüyoruz, kısa süre sonra da sonuçlarını almaya başlıyoruz. ‘Türkiye ile görüşelim de elimiz kolumuz bağlı oturalım’ demeyen bir hükümetiz.”

Başbakan Tufan Erhürman, Kanal Sim’de Ali R. Altay ile Ahmet. M. Ertaç’ın hazırlayıp, sunduğu 3’lü Bakış programına katıldı, gündeme ilişkin önemli açıklamalar yapıyor.

Erhürman’ın açıklamaları özetle şöyle:

"Ekonomik kriz"

“Kriz, iki şeyi birden gösterdi. Krizin nereden kaynaklandığı biliniyor, bunun kaynağı TL’nin döviz karşısında değer kaybıdır. TL’yi kullanan tek ülke biz değiliz. TC’de TL kullanıyor. Türkiye Cumhuriyeti de darboğazdan geçiyor. İlk 8 aylık enflasyon rakamları; Türkiye’de yüzde 12’lerde bizde yüzde 24’lerde…  Bu durum; ithalata bağımlılığı yakından ilgilendiriyor. İthalat ve ihracat arasındaki dış ticaret açığı, bu durumda çok etkileyici… Turizmde yerli ürün kullanımını sağlayamıyoruz. Sektörde çalışanların yüzde 22’si KKTC vatandaşı, yerli ürün kullanımı oldukça düşük.1974’ten bugüne ne yaptıysak, bir yerlerde çok ciddi hatalar yaptık. Ülkede yerli ürünü, istihdamı artıracağız. Hükümet kuruldu kurulalı en çok konuşulan konu elektrik… Elektrikte enerji maliyetlerini düşürmedikçe, üretim yapmak çok zor.”

“‘Türkiye ile görüşelim de elimiz kolumuz bağlı oturalım’ demiyoruz”

“Hükümet, 7 aylık bir hükümettir. Bir kriz yaşanıyor, Türkiye ile görüşüyoruz, kısa süre sonra da sonuçlarını almaya başlıyoruz. ‘Türkiye ile görüşelim de elimiz kolumuz bağlı oturalım’ demeyen bir hükümetiz.”

Emlak vergileri…

“Yabancılara mal satışını esnettik. Beklentimiz, bir anda yabancıların 3’er tane daire alması değildi. Bu konuda çalışma yapıyoruz, yabancılar gelir, ev alır ve kiralar… Ekonomi yararlanır. Emlak vergisi ile ilgili düzenlemeler değişecek. Örneğin, İskele’de bir daire aldınız, o daire de boş duruyor… Bu daire ile içerisinde bir ailenin yaşadığı daireye ödenecek emlak vergisi değişecek. Boş olan daireye daha fazla emlak vergisi verilecek. Eğer siz, bir sene içerisinde aldığınız dairede 3-4 kez yabancıların kaldığı kira sözleşmeleri ile ispatlanırsa bu dairelerin vergisi aşağıya inecek. Bu adımla, başka yoldan da ülkeye turist akışını sağlamak istiyoruz. Ülkede, yabancıların olan ancak Türklerin üstünde görülen daireleri kendi üzerine yapabilirler, tapu harcını ödesinler… Bunu yapsınlar. Lefkoşa’da Dereboyu’nda taşınmazı aylarca kapalı tutamazsınız, değeri artsın da satayım diyemezsin… Eğer böyle bir şey yaparsanız, fazladan taşınmaz mal vergisi vereceksin…”

Akaryakıt zamları:

“Hükümet, durduk yere ‘benzine 1 TL zam yapayım’ demedi”

“Zam kendiliğinden oluşuyor. Bunu savunma pozisyonuna girmeniz anlamsız… Hükümet durduk yere ‘benzine 1 TL zam yapayım’ demedi. Akaryakıt zammının diğer unsurlara da zam olarak yansıyacağız bizler de farkındayız. İnsanlar doğal olarak öfkeleniyorlar, kimseyi kınamıyorum. Hiçbir insan, bundan mutlu olmaz. Eleştirilerin ölçüsü önemlidir. Tek tek eleştiriye son derece soğukkanlı yaklaşan biriyim. Mesele küfürlere geldiğinde, ben yine bir şey yapmam… Siyasetteyseniz böyle şeyler olur. Siyasi kesimler de eleştiriyor. Onlar da kriz döneminde bulundular, ekstra öneri yaptınız mı, bu çalışmaların yüzde 5’ini yaptınız mı? Muhalefetin sefaletini yaşıyoruz… Yıllarca bu devleti yönettiniz, ne yaptınız?”

“Bana kim, tünelin ucunda ışık gördüğünü söyleyebilir?”

“Erdoğan ile iki saat görüştük. Ben, dövizin dalgalanması konusunda ‘tünelin ucunda ışık görülmedi’ dedim. Bu sabah Dolar 6.11 TL’ydi. Dolar 6 TL, Euro’da 7 TL’de dolaylarında olursa, o zaman tünelin ucunda ışık olacak. Ben bunu söyledim. Türkiye’de ne olup, ne bittiğini anlattım. Bu hafta içerisinde beklediğimiz sonuçları alacağız. Şu anda enflasyonun nerede duracağını öngörecek durumda değiliz. Bizden önceki hükümetin yıllık enflasyon öngörüsü 10.5’ti. Ancak Ağustos ayı enflasyonumuz yüzde 8.22’dir. 8 aylık enflasyon oranı ise yüzde 24. DPÖ’nün yeni revizesi yüzde 40.5’tir. Ekim’de, Kasım’da enflasyonun ne olacağını göremiyoruz. Bana kim, tünelin ucunda ışık gördüğünü söyleyebilir? Ben ne söylediğimi biliyorum. Kelimeyi alıp, oynamaya çalışıyorlar.”

“Kamuda çok sıkı denetime başlıyoruz”

“Kamu yararı düşüncesiyle çalışmayı, kültür olarak yerleştirmeliyiz. Bir kamu görevlisi bilecek ki mesaisi sabah 08.00’de başlayacak, yarım saat yemek arası verecek, öğleden sonra da işi 16.15’te bitecek… Buna rağmen bir kamu görevlisi saat 15.00’te işten ayrılıyorsa, saat 10.30’da işe geliyorsa… Birileri ‘denetleyin’ diyor… Denetleyecek olanlar da kamu görevlisi… Kamuda çok sıkı denetime başlıyoruz.”

“Kamu Reformu geçse de bunlar kendiliğinden ya da yasadan düzelmez. Denetçiyi kim denetleyecek? Burada bir kültür meselesi var. Bu maaşı alıyorsunuz, o saatler içerisinde verimli şekilde iş yapmak zorundasınız. Bunu çok da iyi yapan kamu görevlileri var. Yapmayan da var. Ben de bunu söylüyorum. Kahve molası, çay molası diyerek mesainin yüzde 50’si böyle gidiyorsa… Çalışma ahlakı dediğim şey bu. Gözümle gördüğüm şeyi, yokmuş gibi bana anlatmaya çalışmasınlar…”

Kiralanan konutlar:

“Yüzde 50’si kayıt dışı”

Evet “Kiralanan konutların yüzde 50’si kayıt dışıdır. Kaç tane konut kiralanıyor, kaç tanesi için stopajı yatırılıyor diye bakarsanız görürsünüz.”

Denetimler… 

“Sonuçları bu akşam açıklayacağız”

“Ekonomik anlamda süren denetimlerimiz var. Bu akşam itibariyle denetim sonuçlarını açıklayacağız.”

Kıbrıs sorunu…

“Tekrardan ‘ara bölgede müzakereler başlasın,  özel temsilciler görüşmeye başlasın da bakarız’ sürecinin bizi çözüme taşıyacağına inanmıyoruz. Sonuç odaklı müzakere süreci başlamalıdır. Ülkede ‘müzakere edermiş gibi görünmek’ meselesi ile çözüm yanlısı insanlarda demoralizasyon yaşatmak istemiyoruz. ‘Hade masa kurulsun, dostlar alışverişte görsün’ anlayışı istemiyoruz. Gelinen noktada, biz de, Türkiye’de, Akıncı’da aynı şeyi söylüyor. Biz bir çözüme ulaşmak istiyoruz. Bu işin yönteminin ne olması gerektiğini biliyoruz. Masaya oturulacaksa, önüne süre konulmalıdır. BM Genel Sekreteri de anlaşılamayan konuları biliyor. BM Genel Sekreteri Guterres’in aklından ne geçtiğini bilmiyorum. Lute, Akıncı’nın da dediği gibi iyi bir dinleyiciydi. Genel Sekreter bundan hakaretle ne yapar bilmiyorum. Guterres, ‘Çözecekseniz, bu işe girelim’ diyor. Temkinliyim, Akıncı-Guterres görüşmesinden ne çıkacak göreceğiz. 3 garantörün görüşmesi önemlidir. Son kalan umutları da yok etmeye kalkarsa birileri, bu oyuna girmemek lazım… Anastasiadis’in var olan statükodan memnun olduğu, zamanın kendi lehlerine çalıştığı düşüncesi olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda da siyasi eşitlik konusunu kendi halkına anlatmada cesaretinin az olduğunu düşünüyorum. Nelerde anlaşılamadığı uzun yıllardır bellidir.”

Erhürman’dan halka mesaj:

“Daha çok üretip, çalışacağız”

“ Kıbrıs Türk halkı varoluş mücadelesi veriyor. Bu, bugün başlamadı, bugün de bitmeyecek. Bu durumun Kıbrıs Sorunu ve yerel ayağı var ki altında ekonomik varoluş meselesi yatıyor. Daha çok üreteceğiz, daha çok çalışacağız. Toplumsal düşüneceğiz. Bunu başaracağız… Ya bu halka birlikte 4’lü koalisyon daha çok üretme, çalışma basiretini gösterir, ya da varoluşumuzun önünde soru işaretlerimiz büyür.”

Özel Haber Haberleri