Dila ŞİMŞEK
Yeşilırmak açıklarında belirlenen 33 Suriyeli mülteci, insanlık dışı koşullarla hücrede tutuluyor.
Güzelyurt Polis Müdürlüğü’nde, zaten kapasitesi küçük olan hücrelerde tutulan 33 kişiye, devlet yiyecek, içecek veya kıyafet sağlamıyor. YENİDÜZEN’in ilgili yardım derneklerinden edindiği bilgiye göre, yiyecek ve içecek ihtiyacı sivil toplumdan elde edilen ‘bağışlarla’ karşılanıyor.
Devletin içilecek suyu bile karşılamadığını ifade edilirken, iki gündür tutuklu olan mültecilerin sınır dışı edileceği belirtiliyor.
2’şer gün tutululuk sürelerini dolması üzerine dün yeniden mahkemeye çıkarılan mülteciler ‘bizi geri göndermeyin, burada kalalım’ talebine karşın, Pazar günü Mersin’e gönderilecek.
Mültecileri taşıyan teknenin kaptanı ise 7 gün daha poliste tutuklu kalacak.
Mülteciler adanın güneyinde tespit edilse, ‘suçlu’ olmayacaklardı
Kıbrıs’ın kuzeyine gelen Mülteciler, ‘düzensiz giriş’ ve ‘sınır ihlali’ gibi suçlardan yargılanıyor. Mülteci Hakları Derneği’nden alınan bilgiye göre, mülteciler aynı durumda Türkiye veya Kıbrıs’ın güneyinde olsaydı, haklarında ‘ceza davası’ açılmayacaktı…
Yani mülteciler savaştan kaçtıkları için suçlu bulunmayacak, kalabileceği birinin yanına veya kampa yerleşebilme olanağı olacaktı.
Kıbrıs’ın kuzeyinde ise, bunun tam tersi olarak, tespit edilen mülteciler adeta ‘azılı suçlu’ gibi muamele görüyor, kelepçelenip, hücreye atılıyor ve hayatlarını riske atarak kaçtıkları, savaşın devam ettiği ülkelerine gönderilmeye çalışılıyor.
Pazar günü Mersin’e…
2’şer gün tutululuk sürelerini dolması üzerine dün yeniden mahkemeye çıkarılan mültecilerin, ‘bizi geri göndermeyin, burada kalalım’ taleplerine karşın, Pazar günü Mersin’e gönderileceği öğrenildi. Mültecileri taşıyan teknenin kaptanı ise 7 gün daha poliste tutuklu kalacak.
Uluslararası Mülteci Haklarına göre, tespit edilen mültecilerin yargılanmaması gerekirken, ülkemizde otomatik olarak ceza davası açılıyor, yüksek olasılıkla da direkt sınır dışı ediliyor.
Bağışçıların desteği
İlgili yardım derneklerinden, Güzelyurt Polis Müdürlüğü’ne her gün mülteciler için bağışlarla sağlanan yemek ve suyun götürüldüğü öğrenilirken, Ghetto Restoran, Lefke Belediyesi, Lefkoşa Türk Belediyesi, KTÖS ve KTOEÖS, Dev-İş, İşçi Sendikası ve GÜKAD’ın yemek bağışında bulunduğu da elde edilen bildiler arasında.
Tutukluların ihtiyaçlarının karşılanmamasına ilişkin tutumun sadece mültecilere yönelik bir uygulama olmadığı belirtilirken, ülkelerindeki savaştan kaçan, günlerce denizde yolculuk yaparak ‘geri gönderilmek istemeyen’ bu insanların, ‘ne ekmek, ne de su vermeden hücrede’ tutulması, ‘insanlık ayıbı’ yaratıyor…
Neler oldu?
Savaştan kaçmak için insan tacirlerine binlerce Dolar ödeyerek, Salı günü Mersin Taşucu’nda bindikleri tekne ile Kıbrıs’ın güneyine geçmeyi hedefleyen yaşları 20 ile 40 arasında değişen 33 Suriyeli Yeşilırmak açıklarında tespit edilmişti. Suriyeli 33 mülteciyi tekne ile yasa dışı yollardan Kıbrıs’ın güneyine götüreceği öğrenilen E.D., ile birlikte 33 mülteci Çarşamba günü Güzelyurt Mahkemesi'ne çıkarıldı.
Mahkeme, kaptan ve Suriyeli mültecilerin 2’şer gün poliste tutuklu kalmalarına karar verdi.
Tekne bozulmuş, asker tespit etmişti…
Güzelyurt Polis Müdürlüğü’ne bağlı Adli Şube’de görevli polis memuru Erdem Çevikdal, 33 Suriyeli mülteci ve kaptan E.Ö.’nün Yeşilırmak açıklarında ‘muhaceret yasasına aykırı hareketten’ tespit edildiklerini anlattı.
Çevikdal, kaptan zanlı E.Ö.’nün İstanbul’da yaşadığını, irtibat kurduğu kişilerle Mersin’e giderek önceki gün 33 Suriyeli mülteciyi tekne ile Kıbrıs’ın güneyine götürmek için Taşucu’ndan yola çıktığını kaydetmişti.
Teknenin denizde arızda yaptığını ifade eden Çevikdal, 33 Suriyeli ve kaptanın saat 16.00 sıralarında Yeşilırmak açıklarında asker tarafından tespit edildiklerini söyledi.
Çevikdal, soruşturma amaçlı 34 kişinin polise götürüldüğünü ‘SULTAN 1’ isimli teknenin ise emare olarak alındığını ifade etmişti.
Sadece 20 kişinin seyahat belgeleri bulundu
Soruşturma memuru, 33 Suriyeliden sadece 20 kişinin seyahat belgelerinin bulunduğu belirtti.
Mültecilerin seyahat edecek durumda olmadıklarını kaydeden polis, olayla bağlantılı aranan şahısların olduğuna değinerek 2 gün tutukluluk talep etti.
Tutukluluk süresine itiraz etmeyen 33 mülteci, ‘Bizi Suriye’ye göndermeyin. Burada kalmak istiyoruz” diyerek yardım talebinde bulundu.
Kaptan E.Ö., ise polise her türlü yardımda bulunmaya hazır olduğunu beyan etti.
Binlerce Dolar ödediler…
YENİDÜZEN’in edindiği bilgiye göre; 33 Suriyeli mültecinin savaştan kurtulmak iyi bir hayat kurmak için insan tacirlerine binlerce Dolar ödediler.
Mültecileri taşıyan kaptan E.Ö.’nün ise 15 bin TL para alacağı, bin TL’yi temin ettiği ortaya çıktı.
KTÖS: “Mültecilere insanlık dramı yaşatılıyor”
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), “Paramızı aldılar, bizi ölüme terk ettiler” diyen ikisi 16 yaşında olan 34 genç mültecinin şu an hala daha Güzelyurt Polis Karakolu’nda tutulduğuna ve suçlu muamelesi görerek yargılandığına işaret etti.
Kıbrıs’ın kuzeyinde özellikle mülteci hakları ve insan ticareti bağlamında Uluslararası İnsan Hakları Hukuku’nun çizdiği çerçeveye uygun düzenlemelerin halen yapılmadığına işaret eden KTÖS, mültecilerin en temel gereksinimleri olan sağlık, yemek ve hatta sudan bile yoksun bırakıldığına vurgu yaptı.
Açıklamada, ülkesini daha iyi bir yaşam için terk etmek zorunda kalmış bu mültecilere ‘insanlık dramı’ yaşatıldığının altı çizildi.
KTÖS’ün açıklaması şöyle:
“Suçlu muamelesi görerek yargılanmaktadırlar”
“İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 14.maddesi her insanın zulüm karşısında başka ülkelere sığınmaya ve bu ülkelerde sığınmacı işlemi görmeye hakkı vardır” düzenlemesi ile sığınma hakkını temel bir insan hakkı olarak düzenlemektedir. Geçtiğimiz günlerde, daha iyi bir yaşam umudu 34 Suriyeli insanı, Yeşilırmak açıklarına getirmiş orada kendine kaptan diyen insan tacirlerince ölüme terk edilmişlerdir. Perşembe akşamı itibarı ile ise Mağusa açıklarında TC Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince tespit edilip tutuklanmış 13 mülteci daha şu anda kötü hava şartları nedeniyle gemide mahsur kalmışlardır. Bu yeni gelişmeyi de yakınen takip etmekteyiz.
“Paramızı aldılar, bizi ölüme terk ettiler” diyen ikisi 16 yaşında olan 34 genç mülteci şu an hala daha Güzelyurt Polis Karakolu’nda tutulmakta ve suçlu muamelesi görerek yargılanmaktadırlar. Biliyoruz ki bu mülteciler sonunda ülkelerine geri gönderileceklerdir. Hukuk sistemimize göre insan ticaretinin suç sayılmadığı ve cezalandırılmadığı Kıbrıs’ın kuzeyinde bu insanları her an ölümle burun buruna getiren, insanlıktan uzak koşullarda mülteci durumuna düşüren insan tacirleri ve her yerdeki işbirlikçileri en ağır cezalara çarptırılmalıdırlar.”
“Sağlık, yemek ve hatta sudan bile yoksun bırakılmaktadırlar”
“Kıbrıs’ın kuzeyinde özellikle mülteci hakları ve insan ticareti bağlamında Uluslararası İnsan Hakları Hukuk’unun çizdiği çerçeveye uygun düzenlemeler halen yapılmamıştır. Mülteci ve sığınmacıların yaşam hakkı hiçe sayılmakta, karakollarda, liman ambarlarında ve havaalanı hangarlarında veya denizin ortasında gemilerde tutulmaktadırlar.
Ülkemizde sıklıkla yaşanan bu durum, yasa olmaması ve bu anlamdaki insan haklarına erişim konusunda bütçe oluşturulmadığı gerekçe gösterilerek mülteciler, en temel gereksinimleri olan sağlık, yemek ve hatta sudan bile yoksun bırakılmaktadırlar.”
“Devletin yerine getiremediği sorumluluğu paylaştık”
Örtülü ödeneklerden yandaşlara sefa sürebilmeleri için maddi olanakları dağıtanlar, kendi resimlerini çerçeveletip binlerce lira harcayanlar ve bu yağmaya onay verip sessiz kalanlar, ülkesini daha iyi bir yaşam için terk etmek zorunda kalmış bu mültecilere “insanlık dramı yaşatmaktadırlar.”
KTÖS yaşanan bu drama sessiz kalmamış ve bu konuda mücadele veren örgütler aracılığı ile devletin yerine getirmediği sorumluluğu onlarla paylaşmıştır. Gerek insani yardım, gerekse hukuksal mücadelede yapılacak tüm çalışmalara destek vereceğimizi kamuoyuna duyururuz.”
Fotoğraf: Arşiv