1974’te Kıbrıslıtürkler’i katliamdan kurtaran Lapatoz (Boğaziçi) muhtarı Andreas Hristodulu anlatıyor...
‘Muratağa, Sandallar, Atlılar konusunda utanç duyuyorum, sözünü etmekten bile…’
Kıbrıslıtürkler’i katliamdan kurtaran Lapatoz Muhtarı Andreas Hristodulu’yla röportajımızın devamı şöyle:
SORU: Sizinle görüşeceğimizi, köylünüz Ertan’a söyledim ve selamlarını gönderdi size...
ANDREAS HRİSTODULU: Ertan çok iyi arkadaşımdır, sürekli haberleşiriz... Salih Hasan da iyi ahbabımdır... Rezvan Mustafa, Singrasili’dir aslında (Sınırüstü)... Rezvan farsi Rumca konuşur...
SORU: 14 Ağustos 1974’te siz köyden ayrıldıydınız...
ANDREAS HRİSTODULU: Evet... Birisi beni aradı ve Türk askerlerinin Miamilya’yı (Haspolat) geçtiğini söyledi, ertesi günü köye varacaklardı. Geceleyin ayrıldık köyden ve Ksilotimbu’ya vardık. Eşim ve ailem öğleden sonra otobüsle ayrılmıştı köyden – Mağusa Boğazı’nda öldürülme tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardı – orası bombalanmaktaydı. Yönlerini değiştirip tarlalardan geçerek Ksilotimbu’ya vardılar. Ben de 14 Ağustos’ta geceyarısı Ksilotimbu’da ailemi buldum, Ahna ormanlığının içinde... Bir pikap arabaya tam 13 kişi bindirmiştim, ışık da yakmamıştık... Arabayı ışıkları hiç yakmadan sürmüştüm. 4 çocuğum vardı, bir tanesi öldü 8 yıl önce, 40 yaşındaydı ve kanserden vefat etti... Kızımın ölümü bizi çok üzdü... Bu nedenle siyah renk giyiyoruz... Üç çocuğu geride kaldı kızımın.... Torunlarım üniversitede okuyor şimdi... Allah’ın yardımıyla büyüttük onları eşimle birlikte... Eşim Patrihi’dendir (Patriç – Tuzluca). Onu Lapatoz’a gelin getirmiştim...
SORU: Sanırım bu köy, Komikebir’e yakındır...
ANDREAS HRİSTODULU: Evet, Komikebir’e gitmek için Patrihi’den geçersiniz...
SORU: Patrihi’de (Patriç-Tuzluca) bazı Kıbrıslıtürkler çok korkunç şeyler yaptılar. 1974’ten sonra o köydeki Kıbrıslırumlar’ı kaçırmak istedikleri için insanların kızlarına tecavüz ettiler...
ANDREAS HRİSTODULU: Ağustos’un ilk günlerinde o köyde tecavüzlere başladıydılar...
SORU: Benim söylediğim ikinci harekat sonrasıdır... Kıbrıslırumlar’ı köyden kaçırmak ve güneye gitmelerini sağlamak istiyorlardı. Bu nedenle geceleri gidip insanların kızlarına tecavüz ediyorlardı ki Kıbrıslırumlar korkup kaçsın, köyü boşaltsınlar... Burada tecavüzlerin amacı, köydeki Kıbrıslırumlar’ı korkutup kuzeyden kaçırmaktı...
ANDREAS HRİSTODULU: Civar köylerden gidip Patrihi’de tecavüzlere giriştiklerini biliyorum. Avgaliya’dan (Kurtuluş), Ovgoroz’dan (Ergazi) ve benzer civar köylerden bazı Kıbrıslıtürkler gidip tecavüz etmişlerdi Patrihi’de (Patriç – Tuzluca). Elbette şiddet, korkunç birşeydir. Aynı şekilde Muratağa-Sandallar-Atlılar konusunda utanç duyuyorum, sözünü etmekten bile... Tek bir Kıbrıslıtürk kadına tam 17 tane Kıbrıslırum tecavüz etmişti ve sonra da kadını öldürmüşlerdi, çocuğu kucağındaydı kadını öldürdüklerinde... Bu en büyük suçtur... Bu üç köyün erkekleri önce Larnaka’da esir tutuluyordu, sonra da Limasol’a esir olarak gönderilmişlerdi. Erkekler yoktu köyde ve bazı Kıbrıslırumlar bu üç köye giderek kadınlara tecavüz etmişlerdi.
SORU: Bu tecavüzler nedeniyle, geride herhangi bir canlı tanık bırakmasınlar diye bu üç köyde herkesi öldürdüler zaten... Kendi pisliklerini örtmek için masum insanları öldürdüler...
ANDREAS HRİSTODULU: Çok korkunçtu bu... Şunu da söyleyeyim: EOKA-B tek bir örgüt değildi, şurada bir tim, burada bir tim, böyleydiler... Bütünlüklü bir örgüt değildi EOKA-B, bir timin lideri örneğin tecavüzlere karar vermiştir ve bunu gerçekleştirmiştir...