Kamuoyunda günlerce konuşulan, toplumu derinden sarsan Erkan’ın ölümü ile ilgili adli ölüm tahkikat duruşmaları sürerken, dünkü anma töreninde ‘uyuşturucu ile mücadeleye’ vurgu yapıldı, acılı baba Mustafa Erkan'ın sözleri yürekleri dağladı: "İnanılması güç bir ağrı ile yaşıyoruz"
Ayşe GÜLER
Uyuşturucu nedeniyle geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Arda Erkan, ölümünün birinci yıldönümünde dün düzenlenen törenle gözyaşlarıyla anıldı.
Kamuoyunda günlerce konuşulan, toplumu derinden sarsan Erkan’ın ölümü ile ilgili adli ölüm tahkikat duruşmaları sürerken, anma töreninde ‘uyuşturucu ile mücadeleye’ vurgu yapıldı.
Gençlere uyuşturucudan uzak durmaları konusunda da çağrı yapılan anma töreninde, 26 yaşında yaşama veda eden Arda Erkan’ın uyuşturucu ile mücadelenin sembolü olduğuna dikkat çekildi.
Oğlunun ölümünün kendi hayatları için bir milat olduğunu söyleyen acılı baba Mustafa Erkan, “Arda, pisi pisine hayattan koparılan gençlerden biriydi. Kendi benliği ve ruhu bizim yaşadığımız zaman biriminde, biz var oldukça bizimle birlikte yaşayacak” dedi.
Sevenleri ve arkadaşları katıldı…
Lefkoşa Kabristanlığı’nda dün sabah saat 10.00’da düzenlenen anma törenine Arda Erkan’ın ailesinin yanı sıra sevenleri ve arkadaşları da katıldı.
Acılı anne ve baba tören öncesinde Arda’nın arkadaşlarına uzun uzun sarılarak gözyaşı döktü.
Tören, yapılan konuşmaların ardından Arda’nın mezarına karanfil bırakılması ile son buldu.
Arda Erkan’ın babası Mustafa Erkan:
“Oğlum, pisi pisine hayattan koparılan gençlerden biri…”
Törende ilk sözü Arda Erkan’ın babası Mustafa Erkan aldı. Acılı baba Erkan, oğlunun ölümünün hayatları için ‘milat’ olduğunu söyledi, inanılması güç bir ağrı ile yaşadıklarını belirtti.
Erkan, Arda’nın ‘pisi pisine’ hayattan koparılan gençlerinden biri olduğunu ifade ederek, kelimelerin boğazında düğümlendiğini aktardı.
Sıcak havaya rağmen anma töreninde hep birlikte oldukları için mutlu olduklarını belirten Erkan, özetle şöyle dedi: “Arda yaşamını 25 -26 yıllık bir süreye sığdırdı. Bundan sonraki zaman kavramını sadece beden olarak reddetti. Kendi benliği ve ruhu bizim yaşadığımız zaman biriminde biz var oldukça bizimle birlikte yaşayacak. Kendi hayatıyla ödediği uyuşturucuya karşı mücadeleyi ve topluma yol gösterici olmayı kendine misyon edinmiş Arda ile birlikte olduk, kenetlenerek gücümüzü gösterdik. Arda’dan bize kalan sevgiyi insanlarla, sizlerle paylaşarak büyütmeyi hedef seçtik. Bence bunu ona borçluyuz. Arda'yı sevgi ve özlemle anıyoruz.”
Arda Erkan’ın arkadaşı Emrah Yılmazer:
“15-16 yıllık arkadaşımızın mezarını ziyaret etmek çok üzücü…”
Çok sevdikleri arkadaşları Arda’nın hayatını kaybetmesinin üzerinden 1 yıl geçtiğini söyleyen Emrah Yılmazer, “Gönül isterdi ki Bayram’da burada değil de farklı bir yerde eğlenelim… Ancak olmadı arkadaşımızı burada ziyaret edebildik. Dilerim ki Arda bizi görür ve mutludur” dedi.
Ülkede uyuşturucu ile mücadelenin had safhada olduğunu kaydeden Yılmazer, 15-16 yıllık arkadaşlarını mezarı başında ziyaret etmekten dolayı üzüntü duyduklarını belirtti.
Yılmazer, Arda’nın ailesine ve sevenlerine sabır diledi.
Başbakanlık Uyuşturucu İle Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu:
“Uyuşturucu konusunda 30 yıllık ihmal bulunuyor”
Başbakanlık Uyuşturucu İle Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu ise Arda’nın hayatını kaybettiği gün ailesi ve sevenlerinin olduğu gibi kendisinin de yüreğinin parçalandığını dile getirerek, “Keşke Arda’yı kaybetmeseydik, bugün burada olmasaydık. Ancak maalesef kötü bir sonuçla karşı karşıya kaldık, Arda’mızı kaybettik…” şeklinde konuştu.
Karaokçu, Arda Erkan’ın uyuşturucu ile mücadelede ‘sembol’ haline geldiğini vurgulayarak, geçtiğimiz yıl “Başka Arda’lar ölmesin” sloganı ile etkinlik düzenlediklerini, aynı etkinliği geleneksel hale getirmeyi hedeflediklerini açıkladı.
Hiçbir gencin hangi sıkıntı veya koşulda olursa olsun uyuşturucuya elini uzatmaması gerektiğine dikkat çeken Karaokçu, “Uyuşturucu, bugüne kadar hiçbir gencin sorununu çözmemiştir. Hiçbirini mutlu etmemiştir. Aksine daha da kötüye götürmüştür” dedi.
Karaokçu, gençlere uyuşturucudan uzak durmaları konusunda çağrı yaparak, “Arda’yı hatırlasınlar. Arda’nın kişiliğini ve karakterini bilen herkes bundan sonra uyuşturucudan uzak duracaktır” şeklinde konuştu.
Yapılan araştırmalara göre; ülkede uyuşturucu ile mücadelenin ciddi bir sorun olduğunu ifade eden Karaokçu, görevde oldukları sürece söz konusu sıkıntıyı asgariye indirebilmek adına çalışacaklarını söyledi.
Karaokçu, uyuşturucu konusunda 30 yıllık ihmalin bulunduğunu da vurguladı.
Denetimli Serbestlik Yasası’nın gündeme geldiğini, perde gerisinde görülmeyen mücadele verildiğini dile getiren Karaokçu sözlerini özetle şöyle tamamladı: “Bu çocukların yeri cezaevi değildir. Sevgili Arda’yı da daha önce cezaevine atmışlardı. Yasa konusunda mücadele verildi ve yürürlüğe girdi. Yapacağımız daha çok iş var. Arda’dan sonra başka çocuklarımızı da kaybettik. Onların da ailesine sabır diliyorum”
TUFAD adına konuşan Arzu Turgay:
“Arda, denetimsizliğin, yozlaşmışlığın ve maddi rantın kurbanı oldu”
Öte yandan TUFAD adına konuşan Arzu Turgay, yaklaşık 1 yıl önce Arda’nın ölüm haberiyle sarsıldıklarını söyledi, “ Arda’yı bizden alan, bir hastalık ya da sıradan bir kurşun değildi… O katledilmişti” dedi.
26 yaşında gencecik yaşta hayatını kaybeden Arda’nın denetimsizliğin, yozlaşmışlığın ve maddi rantın ‘kurbanı’ olduğunu kaydeden Çalışkan, “Arda’nın uyuşturucunun son kurbanı olmasını umut ediyorduk ancak gencecik bedenleri toprağa vermeye devam ettik” şeklinde konuştu.
Çalışkan, TUFAD olarak uyuşturucuyla kavgada ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.
Çalışkan özetle sözlerini şöyle tamamladı: “Adamız en kötü dönemlerinden birini geçirmektedir… Gençler alkol ve uyuşturucunun esiri olmaktadır… Yasak olmasına rağmen 18 yaşından küçük çocuklara alkol ve sigara satılmasının önlenemediği gibi günümüzün en büyük tehlikesi olan uyuşturucu illetinin de denetimi sağlanamamaktadır... Yakalanan 3 -5 gr. uyuşturucu ise kangren olmuş yarayı iyileştirmekten çok uzaktır. Okul önlerine yemek getiren motorlu şahısların çocuklarımıza yemekle birlikte neleri sağladığı bilinmemekte ve denetlenmemektedir”
Neler olmuştu?
Hatırlanacağı üzere 7 Temmuz 2015’de aracının içerisinde ölü vaziyette bulunan Arda Erkan’ın ölümü ardından, uyuşturucuyla ilgili yargı süreci başlamıştı. Kamuoyunda ‘Arda Erkan’ davası olarak bilinen ve 5 sanığın yargılandığı dava 10 Haziran’da tamamlanmıştı.
Mahkeme, 5 sanığa toplamda 9 yıl 10 ay hapis cezası vermişti. 5 sanık arasında en fazla cezayı ‘468 gr uyuşturucu ve 53 adet hap alma, verme, tasarruf, ticaret ve satış’ suçundan mahkûm edilen Mustafa Kavaz alarak, 5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Sanıklardan S.K ise 30 ay, Şakircan Özselmanoğlu 7 ay, Erol Tayfur 15 ay, Doğuş Erzen ise 7 ay hapis cezası almıştı. Doğuş Erzen ve Şakircan Özselmanoğlu 7 ay cezaevinde kaldığı için kararın ardından tahliye olmuştu.
Bu arada Arda Erkan’ın ailesi tarafından yapılan başvuru neticesinde Arda Erkan’ın ‘ölümünden kimin sorumlu olduğu’ ile ilgili dava açılmıştı. Arda’nın Adli Ölüm Tahkikat (AÖT) duruşmaları Haziran ayı sonu başlamış, tanıkların dinlenmesi için duruşma bayram sonrasına ertelenmişti.