Türkiye’ ye narenciye (King, mandora mandarin) ihracatı, yeşillenme hastalığı görüldüğü iddiasıyle durmuş durumdadır. Türkiye, bu hastalıkla ilgili olarak hiç tölerans göstermiyor.Hastalık ,ülkeye girerse kendi ürünlerine de bulaşacağı endişesi taşıyor.
Bu konuda hiçbir risk almak istemiyor.Hem satın almıyor hemde geçmesine de izin vermiyor.Türkiye’ de narenciye rekoltesi yaklaşık 7-7.5 milyon ton civarındadır ve yeşillenme hastalığını kendi ürünlerine tehdit görüyor.
Öte yandan, KKTC Narenciye Üreticiler Birliği hastalığın görülmediğini, CYPRUVEX ise bu hastalığa sebep olan rektör böceğin görüldüğünü iddia ediyor. Ayrıca, Yeşilleme hastalığının Limasol ve Larnaka ‘da görüldüğü bilgisine de ulaşmış bulunuyoruz.
Tarım Bakanlığı da, yeşillenme hastalığının ülkede henüz görülmediğini ancak taşıyıcı böceğin tespit edildiğini açıkladı. Hastalığa vektör böceklerinin direkt neden olmadığı, ancak bakteriyi ağaca taşıyanların bu böcekler olduğu, dolayısıyla söz konusu böceklerin hastalığın görüleceğinin habercisi sayıldığı belirtildi.
King Mandora ürününün hasatının en son Mart ortasına kadar tamamlanması gerekiyor.Aksi halde, ağaçlardan dökülmeye başlıyor.Hatta, bazı bahçelerde dökülmeye başladı bile.
Onbinlerce narenciye ürünü dalında bekletiliyor. CYPRUVEX yetkilieri en fazla 20 bin ton ürünü işleyebiceğini, Tarım Bakanlığı yetkilileri ise, en az 15-20 bin ton ürünün dalda kalabileceğini belirtiyor.
King Mandora ürününün toplam rekoltesinin, 55-60 bin ton civarında olduğunu biliyoruz. Yaklaşık 20 bin ton sıkıma giderek değerlendirilecek. 3'üncü ülkelere, İran,Irak, Azerbaycan’ a yaklaşık 20 bin ton ihracat yapılması hedefleniyor. Transit geçişlerde Irak ve Azerbaycan’da sıkıntı olmadığı açıklandı.
Tarım Bakanlığı, dalında kalacak ürünlerin, kilo başına 5.5 TL'den tazmin edileceğini de açıkladı. Üreticiler, bu rakamın yetersiz olduğunu söylüyor. Rakamın artırılması gerekiyor.
Narenciye sektöründeki sorunlar, aylardan beri sektör tarafından belirtilirken, zaman içinde giderek büyümüş ve krize dönüşmüştür. Hükümet yetkilileri, “çözüm için çalıştıkları, konuyu yakından takip ettikleri” yönünde açıklama yapmaya devam ediyorlar ama henüz sorunlar çözümlenmemiştir. Hükümet, sorunun çözümünde geç kalmıştır.
Önemli oranda ürünün dalda kalma riski çok yüksektir.Bundan hem üreticiler mağdur olacak hem de bütçeye yükü artacaktır.Narenciye sektörü, laf değil, sorunları çözecek icraat beklemektedir.
Tarım Bakanlığı, yaklaşık 60 bin ton King-Mandora ürününün 20 bin tonunu sıkmaya, 15 bin tonunun Türkiye’ye, bir kısmının Azerbaycan ile Irak’a, bir kısmının ise Yeşil Hat üzerinden Avrupa pazarına gönderileceğini açıkladı.
Türkiye’ ye gönderileceği açıklanan 15 bin ton ürün için sadece 2 ihracatçıya izin verilmesi de, diğer ihracatçıların tepkisini çekmiş durumdadır.Ayrıca, madem ki Türkiye bu hastalıktan endişe edip, narenciye ithalatını durdurdu, bu 15 bin tonda da hastalık riski olmayacak mı?
Türkiye’ ye yapılacak ihracat kotasının artırılması, hastalık riskinin, ihracat öncesi ürünlerin ilaçlanması ile çözülmesi ve ürünün dalda kalmasının önlenmesi gerekmektedir.
Ayrıca, Güney Kıbrıs’ tan King (Mandora ) ürünlerimizin alımı için gelen talepler değerlendirilmeli, ihracat devam etmeli, birkaç hafta önce yaşanan kesim ekipleri sorunu oluşmasına fırsat verilmemelidir.
Yaklaşık 15-20 bin ton civarında bir ürünün dalda kalma riski bulunuyor.Bu ürünün dalda kalmaması için, mutlaka girişimler yapılıp, değerlendirilmesi gerekiyor.Aksi halde, üreticilerin makul fiyatlarla tazmin edilmesi şarttır.
Öte yandan, Tarım Bakanlığı, Türkiye’ye gönderilecek narenciyeye fumigasyon işlemi yapılması gerektiğini, bu işlemlerin limanda yapılmaya başlandığını duyurdu. Fumigasyon, ilaçlı gazlarla haşerelerin yok edilmesi yöntemi olarak tanımlanıyor.
Yeşillenme hastalığına sebep olabilecek taşıyıcı böcek ve yumurtasının fumigasyonla öldüğünün denemelerde görüldüğü kaydedildi. Böylece, hastalığın ihracata engel olmaktan çıktığı belirtildi.
Açıklamaya göre, fumigasyon, yani ilaçlama, kamyonlar gemiye binmeden yapılıyor, işlemden sonra kamyonlar 24 saat bekletiliyor ve daha sonra ürün havalandırılarak gemiye yükleniyor.
Bu bağlamda, Türkiye, Irak, Azerbeycan ve Rusya’ya gidecek narenciyenin bu işlemden geçirilmesi gerektiği belirtildi.
Sektörde bu gelişmeler yaşanırken, Narenciye sektörü paydaşları, “yeşillenme hastalığı görüldüğü” iddiasıyla Türkiye’ye ihracatın durdurulması ve Hükümet’in yaşananlara kayıtsız kalmasını protesto etmek için, Güzelyurt’ta eylem düzenleyerek portakalları yola döktü ve yetkilileri protesto etti.
Bütün bu bilgiler ışığında, hasatı zora sokmamak ve devam etmesi için, kesim ekipleri ile ilgili yaşanan sıkıntılar, hükümet tarafından verilecek teşviklerle ivedi olarak çözülmelidir. Yeşilleme hastalığına neden olan böcekle de zirai mücadele edilmelidir.
Ayrıca, Cypfruvex’in sıkma kapasitesi ek vardiya çalıştırılarak artırılmalı, Cypfruvex’in üreticiye verdiği fiyatlar yükseltilmeli ve sıkmaya verilen ton başına destek artırılmalıdır.
Bunlar yanında, Soğuk hava depoları yapımına teşvik verilmeli, sıkma tesisinin yeni makinelerle kapasitesi artırılmalıdır.
Sonuç olarak, Narenciye Üreticileri, kesim ekipleri, kamyoncular, plastik kasa imalatçıları, paketleme fabrikaları ve ihracatçılar zor durumdadır ve krizle mücadele etmektedir. Sektörün bugünü de, geleceği de risk altındadır.Bu kesimlerin kayıpları giderilmeli, ilave destekler sağlanmalıdır.
Ana muhalefet CTP, 2 aydan beri konuyu gündemde tutmakta, sektöre destek belirtmekte ve Hükümet’ e de çözüm önerileri sunmaktadır.Hükümet, bu önerileri dikkate almalıdır.
Hükümet, acil olarak kriz masası kurup, bütün paydaşlarla beraber, sorunların çözümü için birlikte hareket etmelidir.Zaman daralmaktadır.Kriz günden güne büyümektedir.Aksi halde, zararın maliyeti ve faturası çok ağır olacaktır. Zira, önümüzdeki dönemde valensiya portakal hasadı da yoğunluk kazanacaktır.