Eğitim sistemimizin her boyutunun sorunlar yumağı haline dönüştüğü tartışmaya gerek bırakmayacak biçimde ortadır. Bu durum, felsefi temeller üzerine oturan eğitimde bütünlüklü bir yeniden yapılanmayı kaçınılmaz kılmaktadır.
Günümüzde bilim ve teknolojide yaşanan gelişmeler bilgi üretimini, en az emek kadar önemli bir faktör haline getirmiştir. Üretime dönük nitelikli eğitim, toplumsal gelişim için en önemli unsur halini almıştır. Eğitimde kalitenin artırılması ve bireyin kaliteli eğitime erişiminin sağlanması eğitim sisteminin olmazsa olmazıdır.
Her öğrenci değerlidir ve her öğrenci öğrenebilir. Eğitimi ülke politikalarının önceliği haline getirmek, tüm öğrencilerin yüksek yeterlilik düzeyinde öğrenip başarabileceğine inanmak, kaliteli öğretmenler istihdam etmek ve bunların işe devamlarını sağlamak, öğretmenleri bağımsız ve sorumlu profesyoneller olarak görmek, öğretmenler, öğrenciler ve ebeveynler arasında işbirliğini güçlendirmek, uygun düzeyde okul özerkliği sağlamak, eğitimin kurumsal yapısında ve pedagojik gelişim yaklaşımlarında hesap verebilir şeffaf bir sistem kurmak, daha çok harcama yerine planlı, programlı ve akıllıca harcamak ile mümkündür.
Eğitimde Bütünlüklü Yeniden Yapılanma
Gerek çok önceden yapılması gereken yapısal dönüşüm ve gelişimlerin gerçekleştirilmemesi, gerekse Covid-19 pandemisi gerçeğinin gözler önüne serdiği yeni ihtiyaçların varlığı Kıbrıs Türk Eğitim Sistemi’nin aşağıda anlatılan 4 boyut bağlamında bütünlüklü olarak yeniden yapılandırılmasını kaçınılmaz kılmaktadır.
- Kurumsal Alt Yapının Geliştirilmesi: Eğitimden sorumlu bakanlık olarak Eğitim Bakanlığı merkez örgütünün kurumsal kapasitesinin fiziki, ekonomik, teknolojik ve insan kaynakları açısından yönetim ve organizasyon yapısı geliştirilmelidir.
- Öğrencinin Yönlendirilmesinin Esas Alınması: Öğrencinin eğitim sistemi içerisindeki kademeler arasındaki geçişlerin ilgi, istek ve becerilerine göre yönlendirmesi esas alınmalıdır. Bu bağlamda, okul öncesinden yükseköğretim kademesine kadar bütünlüklü bir öğrenci yönlendirme mekanizması kurulmalıdır.
- Eğitimde Kalitenin Artırılması: Öğretim programlarını, öğrenme ortamlarını, öğretmen yeterliliklerini ve eğitim-öğretim uygulamalarını güçlendirmek hedefi ile çağın ihtiyaç duyduğu bilgi, beceri ve tutumların tüm öğrencilere kazandırılması sağlanmalıdır.
- Kaliteli Eğitime Erişimin Güçlendirilmesi: Ekonomik, sosyal, kültürel, demografik farklılık ve dezavantajlarından etkilenmeksizin tüm öğrenciler eşit ve adil şartlarda kaliteli eğitim hizmetlerinden yararlanabilmeli ve eğitimini tamamlayabilmelidir.
Hiç kuşku yok ki bu dört boyutun temelinde öğretmene ve okula yatırım yapmak vardır.
Öğretmene Yatırım Yapmak
En iyi kitabı, en iyi programı, en iyi okulu da kursanız bile her şey öğretmeniniz kadar iyidir. Bu nedenle de en çok öğretmene yatırım yapılmalıdır. Öğretmenlik meslek statüsünü güçlendirmek daha nitelikli bir eğitim sistemi için olmazsa olmazdır. Öğretmenin gelişimine yapılacak yatırım; öğretmene itibar kazandırma ve eğitim kalitesine yapılmış bir yatırım olarak görülmeli ve bunun önemini fark edilmelidir. Öğretmen yetiştirme, siyasi kaygılardan ve çeşitli ideolojilerden bağımsız; bilimsel ilkeler, evrensel değerler, demokrasi ilkeleri, çağdaş ve laik bir eğitim politikası çerçevesinde gerçekleştirilmesi temel alınmalıdır. Bu kapsamda, öğretmen yetiştirmenin bir meslek grubunun eğitiminden daha farklı ve daha fazlası olarak düşünülmelidir.
Öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerin; öğretmenlerin mesleklerini uygulamada ve kendini geliştirmede ihtiyaç duyacakları bilgi, içerik ve yöntemleri içeren, ihtiyaç analizine dayalı, profesyonel anlayışla düzenlenmiş, belirli gün ve dönemlere sıkışmış olarak değil, öğretmenin daha kolay ulaşabileceği tüm eğitim yılına yayılmış bir şekilde düzenlenmesi olanaklı kılınmalıdır.
Okul yöneticisi olmada yeni yaklaşımlar benimsenmelidir. Öğretmenlerin istihdamı ve yükselme uygulamalarına ilişkin düzenlemelerin temelini oluşturan “Öğretmenler Sınav Tüzüğü”, siyasi kaygılardan uzak, şeffaf, adil, bilimsel, evrensel ve demokrasi ilkelerden ödün vermeyen bir anlayışla günün ihtiyaçlarına göre güncellenmelidir. Bu kapsamda öğretmenin yükselmesi için ihtiyaç duyacağı becerileri kazandıran sertifika programları bağlamında kazandırılması ve sertifika sahibi öğretmenlerin yükselmesini olanaklı kılan düzenlemeler işe koşulmalıdır.
Okula Yatırım Yapmak
Kaliteli eğitim olmazsa olmaz koşullarından birisi de günün ihtiyaçlarına göre belirlenmiş standartlarda ülke geneline yayılmış okulların varlığıdır. Bu nedenle ülkenin hangi bölgesine, hangi kademede ve hangi özelliklerde bir okulun kurulması gerektiği ile ilgili bir ülke geneli okullaşma planı hazırlanmalıdır.
Ülke eğitim sisteminin kalitesini artırmak, nitelikli eğitim hizmetini veren okul iklimleri yaratmakla mümkündür. Nitelikli okul iklimi yaratmanın birinci koşulu da standartları belli okullar oluşturmaktır. Bugün okulların arasında alt yapı, donanım, öğrenci niteliği, program farklılığı gibi okulların belirli bir standarttı olmaması en temel sorun olarak karşımızda durmaktadır.
Eğitimde verimliliği, eğitim uygulamalarının denetlenmesinde çok yönlü, dengeli ve etkili bir kontrol mekanizması geliştirilmesini, okulların her anlamdaki kendi iç denetimleri oluşturmalarını, okulların ekonomik ve insan kaynaklarını etkili ve verimli kullanılması sağlayacak esasları, okulların kendi bütçesini oluşturmadaki kaynakların neler olabileceğinin yanında genel eğitim bütçesinden nasıl ve ne şekilde yararlanabilecekleri, okulun yerel yönetimle ve sivil toplum örgütleriyle nasıl bir işbirliği içinde olabileceğine yönelik uygulamaları kapsayan “Okula Dayalı Yönetim” ve “Okul Tabanlı Bütçe” anlayışı dikkate alınmalıdır.
Okula dayalı yönetim anlayışıyla oluşturulacak iç denetim mekanizmasının yanı sıra etkin bir dış denetim mekanizması da kurulması büyük önem tanışmaktadır. Bu kapsamda denetimle ilgili ihtiyaç duyulan yasal düzenlemelerin ivedilikle tamamlanması, denetmen kadrosunun güçlendirilmesi ve denetim anlayışının her çocuğun bulunduğu yaşta alması gereken eğitimi alabilmesi üzerine odaklanmasını hayata geçirilmelidir. Denetim açısından ciddi zafiyetlerin yaşandığı her yaş grubundaki özel okulların ve kurs merkezlerinin de eğitimden sorumlu bakanlık tarafından etkin denetimi yapılması büyük önem taşımaktadır.
Sözün özü; “Nasıl bir birey? Nasıl bir toplum istiyoruz?” sorularına yanıt verecek felsefi temeller üzerine kurgulanmış, çağdaş eğitim kuram ve yaklaşımlarını içeren, herkes tarafından bilinen açık, anlaşılır net bir eğitim politikasına ve bu politika çerçevesinde ortaya konacak stratejik planlamayla eğitimden yeniden yapılanma gitmemiz gerektiği açıkça ortada durmaktadır. Ya bunu başaracağız ya da uçurumun kenarına gelmiş Kıbrıs Türk Halkı için en önemli var oluş mücadelesi kaybedilmiş olacaktır.