Ersin Kaşif
Okullar açıldı ve sıcak sıcak yeni eğitim yılı devam ediyor. Sorunlar çok büyük ama çözüm konusunda akademik bir yol izlenemiyor. Özellikle, okullardaki müzik eğitimi tam bir bilmece. Üniversite yıllarımdan tanıdığım çok değerli bir eğitimci olan Prof. Ali Sevgi’nin İnönü üniversitesinde sunduğu bir bildiriyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Genel olarak Türkiye eğitim sistemini ve uygulamalarını sorgusuz sistemimize yamalayan bizler, bu konulardaki uzman profesörlerin tecrübelerini de dikkate almalıyız. Öğretmen, yani eğitimi verecek kişinin seçimi konusundaki önem, herşeyin başında gelir. Muhteşem bir altyapı ve araç gereç onu yönetebilecek iyi bir eğitimciyle anlam kazanır. Peki ne diyor Prof Ali Sevgi? “Kendinde müzik olmayan, seslerin tatlı ahenginden heyecan duymayan insan, hainlik ve hırsızlık için yaratılmıştır. Onun ruhu geceden daha karanlık, tutkuları cehennemden daha karadır. Böyle bir insana güvenmeyiniz!” William Shakespeare’in ‘Venedik Tacirleri‘’ adlı oyununun beşinci perdesinde Lorenzo’ya söylettiği bu sözler müzikten yoksun bireylerden oluşan toplumlarda temiz topluma ancak özlem duyulabileceği gerçeğini yeterince ifade etmektedir. Bir toplumu oluşturan bireylerin tümünün aldığı örgün temel eğitimin niteliği, nasıl bir toplum beklentisi içinde olunduğunu gösterir.
EĞİTİMİN AMACI
Verilen genel eğitimin bir toplumun ulus olabilmesindeki payının da azımsanamayacağı söylenebilir. Genel eğitimde alanlar arası denge, eğitim politikaları sonucunda belirlenir. 8 yıllık eğitimden geçen öğrencilerin müziği oluşturan tüm unsurların farkında olması, ulusal ve evrensel türleri tanıması, nota okuyabilmesi, çalgı çalabilmesi, biçim bilgisi edinmesi, söz ve müzik arasındaki olması gereken ilişkiyi kavrayabilmesi, söz ve müzik yaratabilmesi, özetle beceri ve felsefik yanıyla müzik sanatının insan yaşamında yer alması amaçlanmıştır. Bir anlamda Müzik Sanatının geniş bir tanımı yapılmıştır. Bu program uygulanabildiği takdirde Shakespeare’ in kaygılarını paylaşmak zorunda olmadığımızı düşünüyorum. Ancak bir programın başarıyla uygulanabilmesi için en az program kadar önemli olan iki unsurdan söz etmek gerekir. Birincisi bu programın etkili ve verimli bir şekilde uygulanabilmesinin önünü açması gereken Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapması gerekenler:
1- Bu programı her okulda uygulayabilecek sayıda müzik öğretmeni görevlendirmek,
2- Bu programın yürütülebilmesi için gereken haftalık ders saati konusunu yeniden gözden geçirmek,
3- Programın etkili bir şekilde yürütülebileceği fiziki ortamı (Özel alan dersliği, araç-gereç v.s)sağlamak,
4- İlköğretimin tüm kademelerinde alan öğretmeni çalıştırmak,
5- Sayı ve nitelik olarak yeterince alan müfettişi yetiştirmek,
6- Hizmet içi eğitimi sürdürmek,
7- Kaynak ya da yardımcı ders kitaplarının seçiminde uygulanan kriterlerde kaynakların yeterince yeni ve örnek şarkılar içermesini sağlamak,
8- Bu kaynakları belirleyen birimin geniş katılımlı uzman kişilerden oluşmasını sağlamak.
ÖĞRETMEN YETİŞTİRME
İkinci ve en önemli etkense bu programı uygulaması gereken “Müzik öğretmeni” ve onun yetiştirilme biçimi. Müzik Öğretmeni yetiştirmeyi amaçlayan programların ortak özelliği, alan çalgısı eksenli oluşlarıdır. İlk programlarda alan çalgısının tek ve ne olması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Bölümlerdeki öğretim elemanı istihdamı da bu belirlemeye göre gerçekleştirilmiştir. Daha sonraki programlarda alan çalgısı tek çalgı ya da aynı grup çalgı olmaktan çıksa da istihdam edilen öğretim elemanları sayısına bakıldığında okutulan çalgıların belirlenmesi ve seçiminde ilk programların hala etkili olduğu söylenebilir. Hazırlanan, uygulanan, gözden geçirilen, değiştirilen olumlu bir değişimmiş gibi yeniden yapılandırma adıyla yürürlüğe giren son program da dahil tümünün alan çalgısı eksenli olduğu görülmektedir. Bu da bize tüm programlarca öncelikli amacın müzik öğretmeni adayına çalgı çalma becerisi kazandırmak olduğu gerçeğini göstermektedir. Geç sayılabilecek yaşta eğitime başlayan müzik öğretmeni adaylarının öncelikle çalgısal becerilerini geliştirmeyi birincil amaç edinen programlarla istisnai durumlar dışında ne kadar başarıya ulaşılabildiği ortadadır.
YETERLİLİK
Ayrıca herhangi bir çalgıyı iyi bir düzeyde çalabilmenin o çalgının eğitimine erken yaşlarda başlayıp yaşam boyu sürecek bir çabayla mümkün olabileceği de bilinmektedir. Müzik dağarı ancak çalmaya çalıştığı birkaç sonatın ya da sonatın bir bölümünden ibaret bir öğretmen modeli ile neyi sağlayabildik? Mesleki yaşamında kullanamayacağını ve kullanmadığını bildiğimiz çalgılarda biraz daha yol alabilmek için tüketilen zamanı dinlediği yada dinletmesi gereken müzikler üzerinde konuşabileceği çok şeyi olan müzik öğretmenleri yetiştirebilmek için kullanabilsek daha gerçekçi olmaz mıyız? İlköğretim Kurumları Müzik Dersi Öğretim Programının amaçladığı insanı yetiştirebilmek bu koşullarda ancak iyi niyetli bir beklentidir. Bu programı uygulayabilecek nitelikte bir müzik öğretmeni ve uygulama ortamı olmadığı sürece programın beklentilerinin gerçekleşmesi olanaksız görülmektedir. Müzik Öğretmeni, dersinde ideal bir müzik dersinin gereği olan her boyutu yeterince işler kılabiliyor mu? Bu sorunun yanıtı evet olsaydı genel müzik eğitimi alanında günümüzde iyi kabul edilebilecek bir düzeyi yakaladığımızdan söz edebilirdik. Uygulanan genel müzik eğitimi ile yetişen öğrencilerin birikimleri dikkate alındığında müzik derslerinin işlenişinde öğretmenlerin üzerinde en çok durduğu konulardan belirtilen şekilde söz edebiliriz. Uygulama dayanağı olmayan bir kuram eğitimi, kulaktan şarkı öğretimi, amacına ulaşamamış bir nota öğretimi. Müzik derslerinde en çok ihmal edilense, genel eğitimin öncelikli amaçlarından olması gereken “müzik kültürü ve beğeni eğitimi” olmuştur.
NOTA EĞİTİMİ
Yetiştirilme biçimi, yaptığı iş ve çalışma ortamı dikkate alındığında müzik öğretmenini “nota öğretmeye çalışan ama gerçek anlamda bunu hiçbir zaman başaramayacak bir serüvenin içinde yaklaşık yirmi-otuz yıl çırpınan, mesleki açıdan doyumsuz bir eğitimci” diye tanımlayabiliriz. Oysa bizler, nota öğretiminin; bireyin notanın yazıldığı yerden hareketle yalnızca adını değil, o notanın diğer notalardan ses yüksekliği, süre, dinamik gibi tüm ayırtılarıyla algılanması demek olduğunu biliyoruz. Gerçek anlamda bir nota öğretiminin ancak bu amaca yönelik kapsamlı bir eğitimle mümkün olacağı, bunun da yürürlükteki genel müzik eğitimi ile sağlanamadığı gerçeğini kanıtlamak için alanları ne olursa olsun genel müzik eğitiminden geçmiş çeşitli meslek gruplarına mensup kişilerden çok kolay bir müzik cümlesini deşifre etmelerini istememiz yeterli olacaktır. Çağdaş bir program görüntüsüyle önceki programlara tepki olarak gelen alandan uzman var görünümü vermek istercesine hangi kriterce belirlendiği açıklanmadan seçilen birkaç kişiden görüş almayla yetinilen bir anlayışla hazırlatılan programda yaklaşım ne denli bilimseldir.
PROGRAMIN GETİRDİKLERİ
Bu programın gerçekleştirdiği, ilk bakışta fark edilebilen iki önemli değişiklikten şöyle söz edilebilir.1-Sanat eğitimcisi yetiştiren kurumları bölüm olmaktan çıkarıp anabilim-sanat dalları durumuna getirmek, 2-Müzik kuramları alanındaki birçok dersi sekiz yarı yıllık programın ilk üç yarıyılında tek bir ders kapsamı içinde görmekle yetinmek. Oldukça radikal bu iki değişimden ilki yönetim yapılandırılmasına yöneliktir. Prof Ali Uçan’a göre; Müzik öğretmenliği eğitiminde “eğitme ve öğrenme/öğretme” temeline dayalı olarak, sanatsal, bilimsel, teknik ve felsefi müzik kuramlarını ya da kuramlardan seçilen öğeleri içeren bir bütünlük oluşturulur ve bu bütünde “eğitim/öğretim” öncelikli bir denge aranır. Müzik kuramları eğitimi bakımından en karmaşık durum müzik öğretmenliği eğitiminde söz konusudur. Çünkü “müzik öğretmenliği” ya da “müzik eğitimciliği”, müzik kuramlarını tüm ana boyutlarıyla bir bütün olarak özümsemiş olmayı gerektirir.
BEKLENTİ
Müzik öğretmenliği programlarında yer alan müzik kuramları eğitimi kapsamın olması gereken dersleri alan müzik öğretmeni adaylarının davranışlarında ne tür değişiklikler beklenir/beklenmelidir? (Müzik yazısını doğru ve güzel yazabilme, Müzik yazısını doğru ve anlamına uygun okuyabilme-seslendirebilme, Dikey ve yatay oluşumları duyabilme, Çokseslilikteki örgüyü çözümleyebilme, Eserlerin biçimsel yapılanmalarını çözümleyebilme, Stiller konusunda bilgilenme Türk ve Dünya müzik tarihi konusunda bilgilenme, Müzik türlerini yeterince tanıma, Popüler müzikler konusunda yeterince bilgili olma, Müzik öğretmenliği mesleğinin vazgeçilmez eşlik çalgılarını yaratıcı eşlikleme anlayışıyla etkili kullanma, Geleneksel müziklerimizdeki makamsal-ölçüsel yapıları tanıma, Söz-müzik arasındaki ilişkiyi doğru kavrama, Söz ve müzik yaratabilme, Müziği derinlikli dinleme, Yorumlamalara ilişkin eleştiriler yapabilme, Müzik sanatının psikolojik-sosyolojik temellerini kavrama, Öğretim yöntemleri konusunda yaratıcı olma, Müzik yazılımlarını ustaca kullanabilme, bu alandaki gelişmeleri sürekli izleme, Eğitim müziği, geleneksel müziklerimiz, dünya sanat müziği alanlarında çok geniş bir dağara sahip olmak, bu dağarı topluma kazandırma yolunda akılcı stratejiler geliştirme, Popüler olanla yetinmeyen, kalıcı değerlerin farkında olan bir anlayış kazanma, kazandırmanın yollarını araştırma. Görüldüğü gibi İlköğretim Kurumları Müzik Dersi Öğretim Programının başarıyla uygulanmasını gerçekleştirebilecek nitelikte müzik öğretmeni yetiştirmede Müzik Kuramları Eğitimine düşen görev oldukça fazladır. Ancak yürürlükteki Müzik Öğretmeni Programı ile bu beklentilerin yerine getirilmesi mümkün görünmemektedir. Programda yer almayan dersler adeta programı yamalarcasına seçmeli dersler kapsamında yetersiz olarak açılmaya çalışılmaktadır. “Yeniden Yapılanma” adıyla uygulanan program; değişikliklerin verilere dayandırıldığı, müzik öğretmenlerinin görüş ve düşüncelerini yeterince dikkate alan, gerçek uzmanlarca hazırlanmış, önceki programları aratmayacak nitelikte “Yepyeniden Yapılanma” anlayışı ile hazırlanacak bir programa yer açmalıdır.
Prof. Ali Sevgi “İnönü Ünv. Eğt.Fak. GSEB MEABD”