Nasıl hazmederler?

Cenk Mutluyakalı

 

- Her zaman doğruyu söyle; ne dediğini
hatırlamak zorunda kalmazsın... (Mark Twain) -

 

Çok mühim bir firmaymış” bu!
Firar eder gibi geldiler ve gittiler.
Üzmüşüz onları…
Hatta “incitmişiz.”
Biz 'zavallı' Kıbrıslı Türklerden her koşulda 'şükran' bekliyorlar.

*  *  *

Rezillik diz boyu...
Çirkefte yaşıyoruz adeta…
Bir de bu çirkefin ortaklarını gördükçe daha da tiksiniyoruz yaşadığımız düzenden…

*  *  *

Bu ülke küçük!
Hatta dünya küçük artık...
Kim ‘rulet ustası’ kim kimin ‘ustası’ hangisi hangisinin ‘kuryesi’ biliyor ahali...

*  *  *

Hükümetin telaşına bakar mısınız?
Çoğunluğu kendini bu rezilliğin dışında bırakmak için çırpınıyor.
Bir yalan, ötekini ele veriyor.

*  *  *
Bakanlar Kurulu kararı olmadan ve gümrükten geçmeden  ‘temas ve inceleme’ için ülkeye gelen ancak ‘temassız’ merkezi karantinaya alınan hatta test de yaptırmayan ve itfaiye kapısından girip yolcu kapısından çıkan özel bir grup var.
İtfaiye su da sıksaydı keşke geçerlerken…
En azından ateşleri sönerdi (!)
Odalarından dışarı çıkmamak kaydıyla marinayı incelemek üzere ülkeye geldiler (!)
Belli ki ‘marina’ bunların odasına geldi.

Sihirli Annem” modu!

*  *  *
Ülkeye Bakanlar Kurulu’nun bilgisi dâhilinde ‘izinsiz’ girmiş yolcular var (!)
Kontrolsüz!
İşin özeti “no karar, çok yalan.”
Bir de “yanıldığına yanılan” bir bakan…

*  *  *

En fazla üzüldüğüm şu ‘temiz’ olduğunu, ‘dürüst’ olduğunu iddia eden insanlar o Meclis koltuklarında,  o kürsülerde nasıl bu kadar rahat yalan söyleyebilirler ve tüm bu rezilliğe nasıl seyirci kalabilirler?
Acınası bir görüntü veriyorlar.
Öfkeleniyorum ancak en fazla da üzülüyorum, “insanlar bu kılığa girmeyi nasıl hazmediyorlar?” diye.

*  *  *

Geldiler ama kimseyle temas etmediler” diyor bir bakan, Meclis kürsüsünden…
Bu kadar aptalca!
Uçarak mı gittiler otele, şoför de mi yok?
Kimseyle temas etmeden ve oda karantinasında neyi incelediler ve niye geldiler o zaman?
 

*  *  *

Hepsini anlarım; siyaseti, seçimi, makamı, koltuğa dair hırsı, hükümette kalmanın cazibesini…
Dibine kadar ‘hukuksuzluk’ anlamına gelen ‘kktc’ gerçeğini anlarım…
Yine de bu kadar rezil etmeyiniz kendinizi…

 

* ( ‘Skandal’a dair dünkü Meclis birleşiminde, hükümet içerisinden samimiyetle gerçekleri açıklayan sanırım yalnızca Kudret Özersay oldu. Çok açık anlattı. Bu samimi konuşmasını ya kimi bakanların vedası ya da istifa kararı ile de ileriye taşıması gerekir. Çünkü ‘anlatmak’ dışında ‘sorumluluk’ almak da önemlidir. O zaman siyasette iddia ettiği değerlere biraz yaklaşır. )