Bir insan nasıl bunu yapar?
Bir anne kendi çocuğunu nasıl öldürür?
Bu nasıl yaşanır? Nasıl olur?
...
İşte o “nasıl” sorusunun yanıtı önemli!
Şimdi bu yanıtı bulamayız.
Önce kurbanlara saygıyı öğrenmeliyiz.
Polis olarak... Medya olarak...
Kent olarak... Toplum olarak...
...
Niye bana “nereli” diye soruyorsunuz?
Niye kendime bunu soruyorum...
Sorunluyuz... Sorumluyuz...
...
Şiddet büyüyor...
Aile içinde büyüyor şiddet...
Toplum içinde büyüyor...
Evde, sokakta, medyada büyüyor...
Büyütüyoruz...
...
Kurbanlara saygılı olmalıyız...
O çocuğa... O dedeye... O babaya...
Peki anne?
Hepimiz en çok O’na öfkeliyiz.
Belki o da kurban!
Bilmiyoruz...
...
Bildiklerimiz var elbette...
Ülkede depresyon ilaçlarının çok sorumsuzca tüketildiğini biliyoruz.
Hiçbir kayıt olmadığını, hiçbir gözetim...
“Psikolojik tedavi görüyorsa, çocukla niye yalnız...”
Bilmiyoruz...
Bildiklerimiz var elbette...
Sosyal politikalarda sınıfta kaldığımızı biliyoruz... Bencillik büyüttüğümüzü ama giderek daha çok yalnızlaştığımızı...
Çürüdüğümüzü, koktuğumuzu ve daha çok korktuğumuzu...
...
Şimdi, gecenin en kuytu yerindeyim ve ne yazmak istediğimi bilmiyorum.
Birkaç saat önce bir başka makale vardı burada... Birkaç gün önce bir çocuk vardı...
Bir anne vardı... Bir hayat...
...
Nasıl yapar bunu?
O “nasıl” sorusunun yanıtını bilmiyoruz.
Şimdi yargılıyoruz...
Şimdi öfkeliyiz...
Şimdi ağlıyoruz...
Ve unutuyoruz...
Sonuçlarla yaşıyoruz...
Sebepleri anlamak yerine...
...
Gece yalnız şimdi...
İsli, puslu, nemli...
O çocuk gözlerimize akıyor...
7 yaşında...
Ve eminim ilk öğrendiği heceyle aynı, dilindeki son çığlık, o en son kelime: Anne!