“Medya Destek Programı”nı Meclis’e taşıyan ‘vekil’, Yenidüzen’i kendine hedef seçti.
Olabilir.
Bu “destek” geleneksel gazetelerin tümü için hazırlandı ve odağına da “gazeteci istihdamı”nı aldı.
* * *
Meselenin özü “demokrasi” ve “çok seslilik”le ilgilidir.
“Sigaramı söndürmek için kül tablası falan kullanmaz, uzat dilini derdim” düzeyinde hasta bir milliyetçi akılla bunu konuşmanın pek de bir anlamı yoktur.
“Ulan işgalse işgal, sen de benim esirimsin” zihniyetindeki birinin kendine hedef olarak “özgür gazeteciliği” seçmesi tarihte ilk değildir.
Böylesi köhne beyinlerle birlikte yaşamak ne yazık ki gerçeğimizdir.
“Seçilmiş” olabilirler.
Unutulmasın, dünya tarihi böylesi seçilmişlerle kanatılmış, incitilmiş, kirletilmiştir.
Geçen hafta Meclis kürsüsünde konuşurken YENİDÜZEN iyi bir ‘referans’ olmuştu, dün, bu kez hedef tahtasıydı.
Nasıl bir kaynak?
Yine de yüreği tertemiz insanlara bilgi vermek isterim.
- Medya Destek Programı, teknolojideki değişimin geleneksel gazetelerin soluk borusunu tıkadığı bir dönemde pek çok ülkede gündeme geldi.
- Gazetecilik dijital mecraya taşınırken iş yükü arttı, yatırım ihtiyacı büyüdü ancak geliri de kayboldu; reklamların Türkiye medyası üzerinden adaya taşınması gibi ciddi rekabet sorunları aşılamadı.
- BRT’ye her ay 9 milyon TL, Türk Ajansı Kıbrıs’a 700 bin TL kaynak aktaran Maliye; “istihdam, yatırım ve üretim” kriterlerinde gazetelere de yıllık 2 milyon TL destek oluşturdu.
- Medya desteği aylık 20 bin, 15 bin, 5 bin gibi kategorilerle belirlendi, 2019’da hiç ödenmedi.
- “Hükümet destekli medya” hoş mu, derseniz. Hiç değil. Ama “mafya desteklisi”nden daha iyi durur.
- Yaşadığımız pratik iki seçeneği dayattı: Ya ‘gazetecisiz gazeteler dönemi’ne girmek ya da medyaya can suyu sağlamak.
- “Medya Destek Programı” Özgürgün’ün Başbakanlığı, Serdar Denktaş’ın Maliye Bakanlığı döneminde, yine dönemin müsteşarı Olgun Amcaoğlu ve Ahmet Havutçu ile hazırlandı. O dönem ki Yenidüzen hemen her gün Başbakan Özgürgün’ü manşet yapıyordu.
Alnımız ak, başımız dik
- Yenidüzen bu süreçte basın emekçilerinin özlük hakları ve yatırımları, istihdam kapasitesi ve yasal yükümlülükler anlamında “sıfır sorun”la örnek model oldu.
- Böylesi ‘değerlerin’ söz konusu vekilin umurunda olduğunu düşünmüyorum ama Yenidüzen’in 43 senelik köklü geleneğine saygıyla gerçekleri tarihe not düşmek istiyorum.
- ‘Medya Destek Programı’nın öznesi Yenidüzen değil ‘gazeteciler’ oldu; bunun için gece-gündüz saatlerce nasıl çalıştığımı en azından meslektaşlarım bilir.
- Yenidüzen’deki pırıl pırıl, genç, iyi eğitimli onca basın emekçisine salt “siyasi hınç”la yapılan haksızlık adına üzgünüm. Dili ve yüreği kötülük üretenlere, üzgün olmanın ötesinde öfkeliyim. Tek bir gün, bu gazetenin sofrasında yer alsalar, utanırlardı.
‘Parti gazetesi’ desteği neyin nesi?
- ‘Medya Destek Programı’nda istihdam ya da yatırım büyüklüğü olmayan ancak “resmi parti bülteni” gibi yayınlanan gazetelerin de “partilerin seslerini duyurması” anlamında AYDA 2 BİN TL katkı alması kararlaştırıldı. Bu gazetelerin ‘tek bir editörünün maaşını ödemesi’ hedeflendi.
- Yenidüzen bu kapsamda değildi, olmadı, kriterler açısından en üst dilimde yer aldı.
- Parti gazeteleri başlıklı bu seçenek, o dönemde Güneş, Yeni Demokrat, Ortam örnekleri üzerinden hazırlanmıştı, sonra HP kanadı istemedi, kaldırıldı. Bence yanlış yapıldı, ortada ciddi bir maliyet yoktu.