Bayram tatili sonrası okullar açılıyor. Önce öğretmenler ardından da öğrenciler okullara gidecekler. 15 Eylül’de ilkokullar, 20’sinde ise ortaokul ve liseler açılacak. Yani şunun şurasında 15-20 gün kaldı...
Acaba hazırlıklar yapıldı mı? Kitaplar, programlar, tüzükler, sınıflar, okullar, öğretmenler... hazır mı?
Bayramın da verdiği rahatlıkla sorunların çözümleri ertelenmiş, yumurta kapıya dayanınca “aman bu sorunu çözelim” telaşı ve anlayışıyla hareket ediliyor. Üstelik orta yerde bir vizyon, amaç, hedef yok... Sorunlar hangi vizyona göre çözülecek!? Sorunları çözerken yürüttüğümüz aklın, mantığın arkasında hangi eğitim anlayışı, düşüncesi, vizyonu var? Sorunlardan önce bunların ortaya konması gerekmektedir ki sorunlara tutarlı ve bütünsel bir çözüm getirilebilsin. Yok eğer böyle olmazsa daha okullar açılmadan belirsizlikler ve sorunlar kendini göstermeye başlar, okullar açılınca da sorunların peşi sıra savrulursunuz...
Aşağıda verdiğim bazı sorunların çözümlerini birlikte düşünelim. İsterlerse Eğitim Bakanlığı yetkilileri de düşünsünler... Ancak birinci olarak “Ne olacak bu eğitimin hali?” gailesinde olmalıdırlar. Ve “Vizyonumuz nedir?” sorusuna net bir yanıt vermelidirler. Bu dürtü ve vizyon insanı, yaratıcı çözümlere ve yeniliklere götürecektir.
YILLIK AKADEMİK TAKVİM NE OLACAK?
Okulların açılmasına çok az bir süre kalmasına rağman 2011-12 öğretim yılına ait akademik takvim yayınlanmadı. Eğer hazırlanmışsa bunun mebnette yayınlanması ve okullara gönderilmesi gerekirdi. Neden gönderilmedi?
***
AKADEMİK SINIFLAR NE OLACAK?
Ortaokulda öğrenimlerine yabancı dilde devam etmek isteyen öğrenciler için oluşturulan akademik sınıfların durumu ne olacak? 2011-12 öğretim yılı sonunda Yönlendirme Sınavıyla kolejlere öğrenci alınacak mı? 30 öğrenci alınacağı söylentileri etrafta dolaşıyor. Bu doğru mu? Bakanlığın “Bu yıl yönlendirme sınavıyla kolejlere öğrenci alacağım veya almayacağım.” demesi gerekmez mi? Bir karar vermesi gerekmez mi? Ama doğru kararı verebilmek için doğru vizyona sahip olmak gerekir.
Akademik sınıfların oluşumu ve geçişler sınıf geçme sınav tüzüğüne kondu. Öğrenciler matematik ve fen derslerini İngilizce dilinde okudular. Şimdi ne olacak bu çocukların hali? A Level konusu gündeme gelince bu sınıfların önemi daha da arttı. Bunlar kaldırılacak mı? Eğer kaldırılacaksa neden? Bir gerekçe olması gerekir.
***
MESLEK DESTEKLİ PROGRAM NE OLACAK?
İnsanlık onuruyla bağdaşmayan bir karar aldılar, uygulayamadılar, yüzlerine gözlerine bulaştırdılar... Tırnak içinde söylüyorum kendilerine göre “başarısız” kabul ettikleri öğrencileri bir sınıfta topladılar ve meslek eğitimi vereceklermiş... Programı yok, hocası yok, sınıf yok, araç-gereç yok... öğrenciler orta yerde kaldı. Hafifletilmiş Türkçe, hafifletilmiş matematik okutulacakmış... Mesleğe yönlendirilecekmiş... Kimin aklından çıktı bu çağ dışı uygulama çok merak ederim. Gizli gizli okumadığı dersten bütünleme hakkı verdiler, garip garip uygulamalara gidildi. Meslek destekli programlar derhal kaldırılmalıdır ve bu çocuklar ortaokul programlarına intibak ettirilmelidirler. Normal ortaokul programlarında ilerleyebilmesi için bir öğrenciyi okulundan, sınıfından, arkadaşlarından koparmadan destek verilmelidir. Ek Türkçe, matematik... dersleri konulmalıdır ki o da yaşıtları gibi ilerleyebilsin...
***
SINIF GEÇME NE OLACAK?
Sınıf geçme sınav tüzüğünde düzenlemeler yapılarak herhangi iki dersin birinden dört, diğerinden üç alan bir öğrenciye sınıf tekrarı koşulu getirildi. Bu hem öğrenci açısından, hem de sistem açısından büyük olumsuzluklar içermektedir. Nedir bu olmusuzluklar? Bir öğrenci derslerinden dokuz, on almış olsun, ama başarısız olduğu iki dersinden biri üç olduğunda sınıf tekrarı yaptırılıyor. Bu, öğrencinin güçlü yönlerinin önüne, zayıf yönünü engel olarak koymak demektir. Başardığı dersleri hiçe saymaktır. Güçlü yönlerini ileriye taşırken, zayıf yönlerini de desteklemek gerekmektedir. Sınıfta bırakıp, okuldan atmak gerekmez. Ortalama gibi yöntemler getirilerek öğrencilerin başarıları ön plana çıkarılabilir.
Sistem açısından ise öğrenci akışkanlığını yaklaşık %20 azaltarak, sınıfların gittikçe kalabalıklaşmasına ve disiplin olaylarının artmasına neden olmaktadır.
Sınıf geçme sınav tüzüğünde düzenlemeler yapılarak hem meslek destekli programlarla ilgili hükümler kaldırılmalıdır, hem de ortalama getirilerek başarılı yöne vurgu yapılmalıdır.
***
A LEVEL SONUÇLARI AÇIKLANDI NE OLACAK?
A Level sonuçları açıklandı. Ne olacak şimdi? Açıkca soruyorum: Ayşe, Fatma, Hüseyin... elindeki diploma ve A Level sonuçlarına göre bu yıl Türkiye üniversitelerine kayıt yaptıracak mı, yaptıramayacak mı? Resmi bir açıklama istiyoruz; olacak mı, olmaycak mı? Bu kadar açık... Çok mu zor bunun yanıtı. Haftalarca günlerce kamuoyunda tartışıldı Eğitim Bakanlığı’ndan resmi bir açıklama gelmedi. Neden? Bu çocukların durumu ne olacak?
***
KİTAPLAR VE PROGRAMLAR UYUMSUZ NE OLACAK?
Birçok kitap ve program birbirini tutmuyor. Örneğin ilkokul matematik kitapları ve progamı uyumsuz. Geçen yıl işi genelgelerle idare etmeye çalıştılar. Ancak kitap ve programlarda uyumsuzluklar olduğu gibi duruyordu. Bu uyumsuzluk giderildi mi? Akademik sınıflarda okutulan İngilizce Fen ve Türkçe olarak okutulan Fen konularında tutarsızlık var. Bunlar giderildi mi? Bu çocuklar sonuçta aynı yönlendirme sınavına girecekler farklılıklar dezavantaj oluşturmayacak mı?
***
ÖĞRETMEN EKSİKLİKLERİ NE OLACAK?
Öğretmen kadrolarında eksiklikler var. Öğretmen alımı için yasa değişikliği gerekiyor, Meclis kapalı ne zaman değişiklik yapılacak ve öğretmen alınacaktır. Öğretmen eksikliğinden doğan ders kayıpları nasıl giderilecek?
Geçici öğretmen alınacaksa bu nasıl olacak? Hangi kurala, sınava göre alınacaklar?
***
OKUL TADİLATLARI NE OLACAK?
Yaz döneminde okullara çivi çakılmadı. Tadilatlar ne zaman yapılacak?
***
ÖĞRETMEN AKADEMİSİ NE OLACAK?
Akademi’ye öğrenci alınması gerekirken Eğitim Bakanlığı almadı. Daha zaman var. Boş yere inat etmekten vaz geçilerek Akademi’ye öğrenci alınmalıdır. İleride öğretmen eksikliği yaşanacaktır.
***
HİZMET İÇİ EĞİTİMLER NE OLACAK?
Eğitim Bakanlığı geçen yıl yayınladığı Akademik takvime 1-15 Eylül 2011 tarihlerinde hizmet içi eğitim koydu. Bugün 1 Eylül, ama orta yerde program yok. Hizmet içi eğitim yok. Öğretmen hangi hizmetiçi eğitime katılacak? Eğer yapmayacaksaydınız programa koymayacaktınız. Programa koyduysanız da yapacaksınız. Böyle keyfilik, gelişi güzellik devlet yönetim ciddiyetiyle bağdaşmaz.
***
SBS NE OLACAK?
İlkokul dördüncü sınıf öğrencilerine sınavlar yapıldı. Sonuçlar ne oldu? Hani açıklanacaktı? “Programlar değerlendirilecek” denmişti. Ne oldu değerlendirdiniz mi? Eğer değerlendirdiyseniz açıklayın halk da bilsin. Türkiye ortaokul öğrencileri için zararlı bulup kaldırdığı SBS sınavları kötü bir taklitle geçen yıl beşinci sınıf öğrencilerine uygulandı. “Değerlendireceğiz, öğrencilerin ruh hallerini ölçeceğiz.” dendi. Ne oldu; değerlendirildi mi, ruh halleri ölçüldü mü? Açıklama yok; tıs yok...
SBS bu yıl uygulanacak mı, değiştirilecek mi?