“NE OLACAKSA UZLAŞARAK OLACAK”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Sorun olduğu sürece çözüm arayışı devam eder. Ne olacaksa müzakere edilerek olacaktır...."

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Sorun olduğu sürece çözüm arayışı devam eder. Ne olacaksa müzakere edilerek olacaktır. Sonuç ayrılık bile olsa görüşerek, uzlaşarak olacaktır. Biz diyalog kapılarını kapatacak, BM parametrelerini çöpe atacak değiliz” dedi.

“Bundan sonra ne olacağı konusunda çok netim” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, “Herkesin gerçekçi olması lazım. Kıbrıs Türk halkı, 50 yıllık tecrübesinin ardından artık aynı yöntemler ve aynı anlayışlarla bizi yine aynı sonuçsuzluğa götürecek bir müzakere sürecine girmez” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, ODTÜ Kuzey Kıbrıs’ın dün akşam düzenlediği Ekonomi ve Politika Semineri’nde konuştu. Akıncı, KKTC’nin bir çözüm olması durumunda eşit kurucu devlet olarak yerini alacağını, çözüm olamıyorsa da yoluna devam edeceğini belirterek, “Başka arayışlara girmeye gerek yoktur” dedi.
 

“YENİ YÖNTEM, YENİ YAKLAŞIM”

Önceki müzakerelerden farklı olarak, çözümsüzlüğe değil çözüme varabilmek için artık en başta yöntemi değiştirmek gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Böyle ucu açık 50 yıl daha sürsün yaklaşımı artık kendi kendini tüketmiştir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, uzunca bir süredir dile getirdiği ve Genel Sekreter’in de son raporuna yansıttığı dengeli paket yaklaşımıyla, sonuç odaklı, çözüm odaklı, çerçevesi belli bir deneme daha yapılabilmesi için, Rum tarafında ciddi bir zihniyet dönüşümünün olması gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu zihniyet dönüşümü olmazsa, sonuç yine çözümsüzlük olacaktır” diye konuştu.

“NE OLACAKSA UZLAŞARAK OLACAK”

“Biz, ‘vazgeçtik müzakereler gündeme gelmeyecek’ demiyoruz. Gelecekte farklı çözüm perspektifleri de gelişebilir. Ama ne olacaksa, görüşerek, müzakere edilerek olacak. Ayrılık olacaksa bile, görüşerek uzlaşarak olacak” diyen Cumhurbaşkanı şöyle devam etti:
“Diyalog kapılarını kapatacak değiliz. Ancak güneydeki başkanlık seçimlerinin gündemde olduğu şu sıralar diyaloğun mümkün olmadığı belli. Seçim atmosferi nedeniyle hazır olmadıklarını Dışişleri Bakanları Kasulidis ve iktidar partisi başkanı Averof da söylüyor. Ama seçim atmosferinde, sanki yarın görüşmeye hazırmış gibi gerçek olmayan beyanlarda bulunuluyor.”

GUTERRES’İN RAPORU… “HAKSIZLIK”

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Rum tarafının çözümsüzlüğün sorumluluğunun Türk tarafına yüklenmesi beklentisinin Genel Sekreter’in son raporuyla boşa çıktığını hatırlattı.
Ancak BM Genel Sekreteri Guterres’in raporunda, Kıbrıs Türk tarafına büyük haksızlık yapıldığı duygusunu da taşıdığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:
“Belli ki Genel Sekreter suçlama yapmak istemedi, çünkü bundan sonrası var. Gördüğü bildiği halde çözümsüzlüğün sorumlusunu açıkça işaret etmek istemedi. Ancak Sayın Genel Sekreter, sorumluluğu eşit paylaştırma yanlışına da düşmemeliydi. Siyasi irade ve son adımı atamama yönünde sorumluluğu Kıbrıs Türk tarafı ve Kıbrıs Rum tarafına eşit paylaştırdı. Bu, bize yapılan çok büyük bir haksızlıktır.”


“RUM LİDER, ANAYASA YAZIMI İÇİN GÖREVLENDİRME YAPMADI”

BM Genel Sekreteri’nin raporunda “federal devletin anayasa yazılımına geçilemedi” denildiğini ama bunun nedenine yer verilmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, “Federal devletin anayasasının yazılması için Rum tarafı ile BM yetkilisi de dahil komisyon kurulmasına karar verdik. Bizden bu komitede görev alacakların listesi istendi, görevlendirdiğimiz isimleri bildirdik. Ancak Kıbrıs Rum tarafı o isimleri saptayıp BM’ye vermedi. Buna raporda yer vermek yok mu? Raporda federal devletin anayasasının yazımına kimin görevlendirme yapmadığı için geçilemediğine yer verilmeliydi” dedi.

“İKİ SİM KART KULLANILMASI, İŞ BİRLİĞİ DEĞİL”

28 Mayıs 2015’te Rum liderle birlikte uygulanması yönünde ortak karar aldıkları güven arttırıcı önlemlerin hayata geçmemesine de değinen Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle dedi:

“Cep telefonları iki tarafta da çalışır hale gelecekti. Neden olmadı? Rapor bu kararın hayata geçmediğini söylüyor, ama neden olmadığını söylemiyor. Son ana kadar teknik olarak her şey hazırdı. En sonunda Rum tarafı dedi ki ‘bizim bir yasamız var, sizin operatörlerinizle iş birliği yapamayız.’  İki yıl çalıştık, tüm teknik çalışmalar tamamlandıktan sonra, bunu son anda söylediler. Önerdikleri çözüm de iki sim kart kullanılması. Bu iş birliği mi? Bunu gidip her vatandaş bireysel çözüm olarak alır, takar, konuşur. Biz iş birliğinden bahsediyoruz. Birbirini tanımasalar da kurumların iş birliği yaparak hayatı kolaylaştırmalarını konuşuyoruz.  Güven arttırıcı önlem dediğiniz bu.”

ELEKTRİKTE KALICI BAĞLANTI

Alınan bir diğer ortak kararın elektrik şebekelerini birbirine kalıcı olarak bağlanması olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Elektrik şebekeleri geçici olarak bağlandı. Zaman zaman biz onlara elektrik verdik, zaman zaman elektrik aldık. Ama alınan karar, şebekelerin kalıcı olarak bağlanmasıydı. Kalıcı olarak bağlanmak demek maliyetlerin düşmesi, her iki sistemin rahatlaması demek. İki tarafın da bundan kazancı var. Bunlar üzerinde mutabakat sağladık. Rum müzakereci Mavroyannis birkaç gün önceki açıklamasında, elektrik şebekelerinin kalıcı bağlantısı çözümden sonra olacaktı diyor. Doğruyu söylemiyor. Böyle bir şey olamaz. Alınan bu kararlar çözüme giden yolda güveni arttırma çabalarıydı. Çözümden sonra haliyle birleşecek zaten.”

Cumhurbaşkanı Akıncı, güven yaratıcı önlemlerle ilgili alınan bazı ortak kararların hayata geçmediğinin raporda yer almasına karşın, nedenlerine yer verilmemesinin ve sorumluluğunun iki tarafa da eşit paylaştırılmasının adil olmadığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bunlar yanında, Enosis plebisiti olayının süreci kesintiye uğrattığına raporda yer verilmesine karşın, bu konuda yaşananların objektif olarak anlatılmadığını da belirtti.

“BAŞARISIZLIĞIN SORUMLUSU BM PARAMETRELERİ DEĞİL, RUM LİDERLİĞİNİN ZİHNİYETİDİR”

Cumhurbaşkanı Akıncı, “BM parametreleri artık öldü, gömüldü” değerlendirmeleri ile ilgili olarak ise “Müzakerelerin başarısızlığının sorumlusu BM parametreleri değil, bu parametrelere uyum sağlayamayan Rum liderliğinin zihniyetidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ben hiçbir gün BM parametrelerinin öldüğünü, gömüldüğünü söylemedim. Çünkü BM parametresi denilen, BM’nin oturup yazdığı bir şey değil. Bu parametreler çoğunu Kıbrıs Türk tarafının gündeme getirdiği, yıllar içinde müzakerelerden süzüle süzüle oluşan iki kesimlilik, siyasi eşitlik, BM Genel Sekreteri Guterres’in de Crans-Montana’daki çerçevesine de giren dönüşümlü başkanlık ve benzeri hususlardan oluşan bir demettir. Benden önceki liderlerin ve benim de elde ettiğimiz hususları, prensipleri kendi elimizle çöpe atıp BM ile karşı karşıya gelmenin hiçbir akılcı yanı yoktur; hiçbir uluslararası diplomatik norma uygunluğu yoktur.”

“SÜRECİ ÇÖPE ATMAYACAĞIZ”

“Rum tarafının yanlışlarını elbette söyleyeceğiz, BM ile yürütülen bu süreci de çöpe atmayacağız” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, “Evet müzakereler aynı çerçevede devam edemez, anlayış değişikliği, yöntem değişikliği, çerçeve değişikliği gerekiyor. Bunun müdafaasını halkımız, siyasi partilerimiz ve Türkiye ile birlikte yapmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Akıncı, KKTC’nin ekonomisi ve demokrasisi ile güçlendirilmesinin çözümde de, çözümsüzlük koşullarında önemine işaret ederek; trafik, çevre, gıda güvenliği gibi Kıbrıs konusu kaynaklı olmayan pek çok halledilebilecek sorun olduğunu’ söyledi ve “Atılması gereken adımlar başka bahara ertelenmemeli” dedi.

Haberler Haberleri