Yıllarca farklı restoran, lokanta ve otellerde aşçılık yapan Yunus Sıltağ, iki sene önce Venedik Kafe ismini verdiği dükkanını açtı. Kafesini açmadan önce, Girne’de yine benzeri bir dükkanı işlettiğini de ekliyor. Mesleğinde geçirdiği tüm tecrübelerine baktığında, dükkanın önünü görmenin kolay olmadığını anlatan Sıltağ, küçük işletmelerin çok zor ayakta kaldığını söylüyor.
“Turist yok, öğrenci sayısı azaldı, halk dışarıdan yemeyi azalttı, askerler de izne çıkamıyor…”
Sıltağ, birçok kişinin olduğu gibi, kendisinin de uzun seneler sonra emek verip hevesle bir işletme açtığını, ancak küçük esnafın çok zorlandığını dile getiriyor. Sıltağ, işlerinin durumunu şöyle anlatıyor: “Girne’deki dükkanın da işleri iyi ilerlemeyince Lefkoşa’da, çarşıya yakın bir dükkan açmanın güzel olacağını düşünmüştüm. İki sene önce açtık, başlarda iyi gitse de, her geçen zaman azalma yaşandığını fark ettim. Özellikle bu salgın dönemi bizim gibi küçük işletmeleri çok büyük sıkıntıya uğrattı. Şu anda turist yok, öğrenci sayısı azaldı, halk dışarıdan yemeyi azalttı, askerler de izne çıkamıyor bildiğiniz gibi. Biz en çok askerler ve turistler sayesinde ayakta duruyorduk. Ancak bu dönemde satışlar yok denecek kadar düştü. Yurtdışından seyahatlerin bile başladığı bu dönemde, zaten aylardır kapalı kalmış ve hala kapalı olan askerlerin neden izne çıkamadığını anlamak ise mümkün değil. Çarşıda bizim gibi birçok esnaf, geçim sıkıntısı yaşıyor. Bir an önce daha iyi günler görmeyi umuyoruz”