Şimdi bir yazı yazdık ya, hemen yakıştırma hazırdır: TATARCISIN!
Yahu ne kadar anlatsan da anlatamazsın, “Dün Ersin'i övdün, Tatarcısın”
Madem bir yorumdan bile bu yafta çıkartılıyor, açıklayayım.
Neden Tatarcıyım, neden Özgürgüncüyüm?
***
• Tatarcıyım çünkü ekonomiden iyi anlıyor, eğitimi iyi…
• Tatarcıyım çünkü halkın içinde, halk adamı, samimi.
• Tatarcıyım çünkü aynı sektördeyiz, televizyonu var, bir sürü arkadaşım yanında çalıştı, çalışıyor.
• Tatarcıyım çünkü siyasetteki mizacını, heyecanını seviyorum.
• Tatarcıyım çünkü Özgürgün'den daha sıcakkanlı, Özgürgün soğuk adam.
• Tatarcıyım çünkü Özgürgün'e ulaşmak zor, Tatar’a bir telefon kadar yakınız, arayınca bakıyor, konuşuyor.
• Tatarcıyım çünkü trafik cezalarını poliste sildirmedi (!)
• Tatarcıyım çünkü sağa sola çiçek borcu yok (!)
• Tatarcıyım çünkü halka “elin geri zekalıları” demedi (!)
• Tatarcıyım çünkü Özgürgün’e yakın bazı isimlerden hoşlanmıyorum.
• Tatarcıyım çünkü mecliste çok aktif, kürsüyü kullanmasını biliyor, basını kullanmasını biliyor.
• Tatarcıyım çünkü Özgürgün gibi partizan UBP'lilerin istihdamından bahsetmiyor.
Tabii bir yanım da Özgürgüncü…
• Özgürgüncüyüm çünkü Tatar Maliye Bakanı iken memleketin anası ağladı.
• Özgürgüncüyüm çünkü Tatar Maliye Bakanı iken eşel mobil durduruldu, KTHY battı, LTB battı, emekli maaşlarından vergi kesildi, ekonomik paket imzalandı, yaşanmadık acı kalmadı.
• Özgürgüncüyüm çünkü adam karizmatik yahu…
• Özgürgüncüyüm çünkü CTP ile uyumlu gidiyor, en azından niyeti o…
• Özgürgüncüyüm çünkü CTP ile kurulan hükümette Kıbrıs'ta federal çözüm ilkesine imza attı.
• Özgürgüncüyüm çünkü takvimlendirilmiş bir hükümet programına onay verdi.
• Özgürgüncüyüm çünkü hükümetin bozulmaması gerektiğini söylüyor.
• Özgürgüncüyüm çünkü Talat ile iyi bir uyumu var.
• Özgürgüncüyüm çünkü Eroğlu kendisine gıcık… Ben de Eroğlu’ndan hoşlanmıyorum, ortak noktamız Eroğlu karşıtlığı…
***
Gördüğünüz gibi bir yanım Tatarcı, diğer yanım Özgürgüncü…
Kim kazanırsa kazansın, içindeyim, karlıyım…
Tıpkı bir UBP'li gibiyim (!)
Biraz senden, biraz bendenim.
---------------------------------------------------
not defteri
• “GANNAVURİ” AÇILIMI… Kurultay ve Türkiye seçimi gündeminde bir açıklama sanırım gölgede kaldı. DP Genel Sekreteri, Milletvekili Hasan Taçoy çok ilginç bir öneri getirdi, önceki günkü meclis oturumunda… Taçoy, sentetik uyuşturucu kullanımının önüne geçmek için gerekirse “cannabisin kontrollü kullanımı konusu da dahil çeşitli çözümlerin tartışılabileceğini” söyledi. Cannabis, “Kenevir” dedikleri uyuşturucu türü… Hani bizde “gannavuri” diye isimlendirilen bitki… Esrar… Günümüzde Hollanda'da kullanımı, yetiştirilmesi serbest… Bakalım Taçoy'un esrar önerisine destek çıkacak mı. Bonzai, extacy, eroin gibi çok daha tehlikeli türlerden geçleri uzaklaştırmak için bir önlem olabilir mi? Tartışılır…
• HÜKÜMET HIZLANMALI… CTP-UBP Hükümeti'nin 'takvimlendirilmiş' icraatları 3-4 aylık bir gecikme ile ilerliyor. Mesela DAÜ Yasası için “ilk 3 ay” denilmişti, şimdi “yılsonuna” deniliyor. Buna benzeyen birkaç yasa daha var. 3-4 aylık gecikme sorun değil. Geç olsun, güç olmasın da… Zaten şimdilerde meclisten geçen, Daimi İkamet İzni, Siyasi Partiler Yasası gibi yasalar CTP-DP Hükümeti döneminde hazırlanan yasalar. Yeni döneme ait somut işlerin şekillenmesi gerekiyor, bir an önce… Biraz da hızlanma şart!.. Bizden söylemesi…
• EĞİTİM BAKANI KESTİREMEMİŞ!.. Eğitim Bakanı Kemal Dürüst “Bu yıl döviz artışından da ötürü özel okullardan devlete geçiş olmuştur. Biz bu öğrenci artışını kestiremedik. Öğretmen eksiği dedikleri şeyin altında yatan neden bu...” İlginç bir tespit… Özel okullar da size bağlı, devlet okulları da… “Kestiremedik” de nereden çıktı? Bu işin kaydı, rakamı elinizin altında değil mi? Olmamış, bu gerekçe tutmamış Sayın Bakan.
• “GENÇLİK YILLARI” DP'DE DEĞİL MİYDİ?... UBP Kurultayı'nın ilk gününde partinin mevcut başkanı ve genel sekreteri konuşma yapmış, “gençlik yıllarından beri UBP'ye hizmet ettiklerini” açıklamıştı… Bir an durup düşündüm, hem Özgürgün'ün hem de Atun'un gençliği UBP'de geçmedi ki!.. İkisi de “gençken” iyi birer DP'liydi… Her ne kadar Atun kabul etmese de en azından babası 2010 öncesi aktif şekilde DP'ye çalışıyordu… Eskinin gençleri şimdi orta yaşlarını UBP'de sürdürüyorlar, kısmet bakalım. Yaşlanınca nerede olacaklar, kim bilir.
-------------------------------------------------------
'Su' bürokrasisi...
Türkiye'den gelen su konusunda henüz siyasi karar yok.
Daha doğrusu Türkiye ile KKTC arasında resmi anlaşma yok. Nihai anlaşma…
İki taraf arasında imzalanacak protokolün ana hatlarının ne olacağı bilinmiyor.
Tabii bizim tarafın duruşu belli.
Tavrı net.
Suyu, kurulacak SU KURUMU yönetecek.
Elbette Türkiye ile KKTC tarafı arasında bir anlaşma imzalanması gündeme gelecek.
Ve bu anlaşma muhtemelen KKTC Başbakanı ile Türkiye Başbakanı'nın imzalarını içerecek.
Türkiye hükümetinin özelleştirme önerisine karşı KKTC tarafının hazırladığı “SU KURUMU” önerisi resmi yollarca Türkiye'ye iletilmiş bulunuyor.
Bundan sonrasını siyaset ve diplomasi çözecek.
Güvenilir kaynaklardan aldığım bilgilere göre görüşmeler bürokrat düzeyinde sürüyor.
***
Lastiği patlatan neydi?
Ercan Havaalanı'nda lastiği patlayan PEGASUS uçağıyla ilgili henüz net bir açıklama yapılmadı. Böylesi büyük bir olayın tüm detaylarıyla kamuoyuna açıklanması gerekir. Uçağın lastiği neden patladı? Lastiğin patlamasına neden olan uçaktaki arıza, eksiklik, bakımsızlık mı, yoksa Ercan'ın pisti mi? Kimileri uçağın piste “yan girdiğini” bu nedenle lastiğin darbe aldığını söylüyor. Kimileri de pistin bakımsızlığını dile getiriyor.
Tüm bu detaylar, bilinmezler aydınlığa kavuşmadan yolculara rahat yok.