Neleri özlemişiz ki!

Tayfun Çağra

Bu Pazar ikinci turda iki seçenek var;
Ya kurduğu düzenin sürmesi ve şimdi yanında olan Tahsin Ertuğruloğlu’nun daha önce dediği gibi “Eroğlu sultanlığı”nın daha da büyümesi için Derviş Eroğlu’na oy vereceksiniz, ya da barış güçlerinin ortak paydada buluştuğu barış ve çözüm için uğraş vereceğine inanılan Mustafa Akıncı için sandığa gideceksiniz. Akıl ve mantık, gelecek için umudun devam etmesi için ikinci seçeneği işaret ediyor.

23 Nisan 2015

(5 yılın ardından 3 gün sonra yeniden seçim zamanıydı ama olamadı, corona izin vermedi… Coronasız günleri öyle özledik ki!..)

***

Hükümetin eskisi gitti, yenisi geldi ya!.. Neydi bunun nedeni?
CTP-UBP hükümetinde CTP direnç göstermişti… Neye?
Öncelikle su protokolüne… İtirazlar sürecinde bazı maddeler daha uygun hale getirilmiş sonra onaylanmıştı. Ama bu süreçte diğer ortak UBP’nin genel başkanı Hüseyin Özgürgün “imzalayın gitsin, içeriği beni ilgilendirmiyor” demişti.

25 Nisan 2016

(Siyaset oyunlarını bile özledik!..)

***

Denizden bu kadar uzakta bir harnıp ağacı nasıl rüzgârdan bu kadar etkilenirdi! Etkileniyordu çünkü o zamanlar dağ etekleri sayılan bir yerde olan harnıbın denizle önünde engel yoktu. Eski Girne’nin oraya buraya dağılmış kırmızı kiremitli veya liman bölgesindeki beyaz badanalı evlerinden başka evler, binalar yoktu. Şimdi olduğu gibi hem önünde hem arkasında güneşini, rüzgârını kesenler yoktu. Belki de bu nedenden dolayı, belki de gücenmesinden artık, bilemiyorum; Geçtiğimiz yıl en sonunda o eğilen beden yer çekimine daha fazla dayanamadı ve toprağa verdi kendini…

24 Nisan 2017

(Betonlaşma bile artık sıradan bir dert gibi geliyor bize… Taa ki bu corona ortadan kalkana kadar ama!..)

***

Bugün 23 Nisan’lardan bir gün yine… Hani ‘çocukların bayramları’ diye güneşin altında velileri ve kodamanları eğlendirdikleri günlerden biri daha… Aylar öncesinden başlayan hazırlıklar, yorgunluk, derslerde aksamalar… Hepsi çocukların bayramında başkalarına bayram yaşatmak için… Belki bugün biraz serin olur da çocuklar sapır sapır dökülmezler yine çocuk bayramında!!!

23 Nisan 2018

(Keşke bu yıl da güneşin altında çocuklar 23 Nisan’ı kutlayabilse… Keşke ders kayıpları birkaç dersle kalabilse…)

***

İklim değişikliği bilerek, göz göre göre ulaştığımız! çaresizliğimizin üzerine tuz-biber ekiyor… İklim değişikliği dünyada farklı etkiler yaratıyor… Önceleri yağmuru bol yerlere şimdilerde yağış az düşebiliyorken, kurak bölgeler bol yağışlı, selli, toprak kaymalı, yağmurun, fırtınanın güçlü sonuçlarıyla karşı karşıya kalabiliyor… Sıcak yerler soğuk, soğuk yerler nispeten sıcak hale gelebiliyor… Buzullar eriyor kutuplarda ama çöle yağmur düşebiliyor…

22 Nisan 2019

(Keşke covid-19 olmasa da iklim değişikliğiyle mücadeleye devam edebilsek!..)

***

Yıl yıl, 5 yıl geriye gidip Nisan’ın bugünlerinde yazdığım yazılardan paragraflar kopyaladım… Bir yıl önce, beş yıl önce neleri neleri konuşmuşuz, neleri eleştirip neleri dert yerine koymuşuz!... Bugünleri yaşayınca o günlerdeki dertlerin dert olmadığını anlıyor veya yanılgısına kapılıyor insan… Ve bugünleri yaşayınca o dert olarak saydıklarımızı, siyaset oyunlarını, iklim değişikliğine ve bazı kesimlere karşı verilen savaşları özlüyor insan… Daha öncelerde stadyumlarda güneşin altında işkence çeken çocuklar için isyan ederken keşke şimdi de evde kalarak yaşadıkları işkence yerine bugünkü 23 Nisan’da stadlarda güneşin altında çekselerdi o işkenceyi diyecek ruh haline geliyor yine insan…

Geçsin bugünler… O dertleri yine biz dert eder, gündem yaparız. Yeter ki coronayı atlatalım…