New York’ta 2+1 Görüşmeye Dair…

Kutlay Erk

Kıbrıslı iki lider bu hafta başında BM Genel Sekreteri (BMGS) ile New York’ta yemekli bir ‘gayri’ resmi görüşme yaptı…

‘Gayri’si uydurma; sırf KKTC Cumhurbaşkanı (CB) Tatar tatmin olsun diye… Görüşmenin tutanağı tutulmuş, görüşmede olan üç tarafın da kayıtlarına ve arşivlerine alınmış… Görüşme öncesi BM bayrağı önünde üçlü resim çekilmiş… Görüşme sonrası üç taraf da görüşme ile ilgili açıklamalar yapmış, ne konuştuklarını az-çok kamuoyu ile paylaşmışlar… CB Tatar ne yediklerini de paylaştı; ne içtiğini söylemedi ama, ola ki alkol almışsa birilerinin tepkisini almasın… Görüşmede BMGS yeni geçiş kapıları açın, ikiniz görüşme yapın demiş; tamam demişler.   Ve bu görüşme ‘Gayri resmi’?! Bu niteleme ‘gayri’ ciddi aslında… Ve Kıbrıs Türk kamuoyunu bu niteleme ile kandırmaya çalışmak çok ciddi bir girişim… Koşulları kabul edilmezse “Görüşmem – masaya oturmam” deyip duran CB Tatar, hiçbir koşulu kabul edilmeden resmen resmi görüşme yaptı, kararlaştırdıkları konuları da uygulamaya koyacakları ciddi bir görüşme yaptı…

İyi ki yaptı… Gaileyi 2-Devletli Çözüm Tezi’nin savunucuları çeksin; o tez bu ‘gayri resmi’ görüşmeden sonra gayri geçerli değil… İsteyen tekrarlayıp dursun, havanda su dövmüş olacak… Kıbrıs sorununa BM Ölçütlerinde çözümü gerçekleştirme sürecinin başlangıç vuruşu yapılmıştır. Süreç nasıl ilerleyecek?! Kasım ayında Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanları çok önemli gündemler ile görüşme yapacak; tarafların bu görüşme ile ilgili havaları ve yaklaşımları ve dahi beklentileri olumlu. Ardından ABD seçimleri de yapılsın… Bu arada Kıbrıs’ta da liderler bazı yeni geçiş kapılarını da açmak için görüşmeye başlasın; bazı güven yaratıcı önlemleri de konuşsunlar… KKTC’nin kuruluş yıldönümü kutlama törenine de TC CB Yardımcısı Cevdet Yılmaz gelsin, kendi tarzında diplomatik kelimelerle ılımlı mesajlarını versin… Ardından BMGS’nin BM Güvenlik Konseyi’ne sunacağı raporun taslağı hazırlanmaya başlansın ve Noel tatili, yılbaşı arası… Yeni yıl ile birlikte BMGS, raporu BM Güvenlik Konsey’inden de geçtikten sonra ve onların da vereceği görüşleri de alarak, gene inisiyatifini kullanacak ve tarafları belki de Cenevre’de BM’ye davet edecek.

Taraflar? 2+1 için Kıbrıslı liderler… 4+1 veya 5+1 için Kıbrıslı liderlere ek olarak Türkiye ve Yunanistan ile İngiltere temsilcisi, Dışişleri Bakanları… Kasım başında yapılacak olan Türkiye Yunanistan Dışişleri Bakanlarının görüşmesi Türkiye için özellikle Doğu Akdeniz Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB) konusunda olumlu geçerse, 5+1 olur; Türkiye tam tatmin olmazsa 4+1 olur ki MEB’nin 4 doğrudan tarafı konuyu sonuçlandırırlar ve ardından 5+1’e geçilsin. Ne kadar sürer?! BMGS’nin açıklaması var ki uzun sürmeyecekmiş, Crans-Montana Konferansında imza aşamasına gelmişlermiş, hatta imza için Yunanistan Başbakanını da davet etmişler… Ve bu yeni görüşme süreci de sonuç odaklı olacağına göre, uzun bir takvime de ihtiyaç duyulmayacağına göre, sonuç ilkbahar başlangıcında alınabilir.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerinin başvurusu ardından TC CB Erdoğan’ın onları veto etmemesi için Türkiye’nin AB üyelik sürecinin önünün açılmasını, bu bağlamda da Kıbrıs sorununun çözümü için Annan Planı döneminde olduğu gibi elini taşın altına koyacağını söylediği 2022 yılı yazından beri sürecin bu şekilde gelişeceğini söyleyenlerden, yazanlardanım; hepsi de kayıt altında zaten… Aşırı iyimserlik ve hatta hayalcilik gibi değerlendirenler oldu; 2022 yazından şimdiye olan gelişmeler öngördüğümüz gibi oldu. Ve CB Tatar, Türkiye’nin elini taşın altına doğru uzattığı şimdiki aşamada New York’ta Kıbrıslı Rum lider ile BMGS gözetiminde masaya oturdu. Yıl sonuna kadar olan süre içindeki gelişmeler de özellikle Türk tarafının 2-Devletli Çözüm Tezi’ni sessiz sedasız terk etmesine, iddialı söylemlerin havasının boşaltılmasına kullanılacak…

Bu süreci ne bozar?! Türk tarafının bozmayacağı kesin, zaten Türkiye’nin aldığı inisiyatifle başlangıç vuruşu yapılmış… Kıbrıs Rum liderliğinin özellikle Kıbrıslı Türklerin federal cumhuriyette siyasi eşit ve etkin katılımını kabul etmezse bu süreç çöker… Hem de başlamadan çöker, çünkü bu konu BM Güvenlik Konseyi tarafından kaydedilmiştir, BMGS de son altı maddelik önerisinin açıklamasında vurgulamıştır. Kıbrıslı Rum lider Crans-Montana Konferansını çökerten iki kişiden biriydi ve bu hassasiyeti kullanarak çökertmişlerdi… Hala daha o noktada olacak ise, evet görüşmeler nerdeyse başlamadan biter. Ancak, o bitiş de Kıbrıs Rum tarafının mahkumiyeti, Kıbrıs Türk tarafının da BM ile uzlaşacağı bir uluslararası kabul gören formatta dünyaya entegre olması ile sonuçlanır.

Kasım ayı hepsine açıklık getirecek…