20 Temmuz Stadı’nda DTB ile Tatlısu karşılaştı. Ligdeki hedefleri ele alındığında futbolseverlerin kesin favorisi Doğan olsa da maçın başlamasıyla birlikte düşüncelerin çabuk değiştiğini gördük. Tatlısu takımı rakibinin hücum gücünü bilerek oyuna başladı. Takım savunmasını ikinci bölgede başlatarak orta alanı kalabalık tutarak rakibin bireysel güçlerine alan bırakmayarak onları durdurmaya çalıştı. Evsahibi ekip ise kanat akınlarından yoksun, orta alandan direkt kaleye bireysel organizasyonlarla gol bulmaya çalışınca Tatlısu takımının ekmeğine bal sürmüş oluyordu. Gol için ortadan dengesiz yüklenen Doğan, göbekte topları kaptırınca zor durumlara düştü. Özellikle Kamil ve Nurettin’in aldığı topları Doğan ceza sahasına kadar götürmeleri zaten defans hattında sıkıntılı olan ve Ahmet Sönmez’den de yoksun maça başlayan ev sahibi ekibin geriye düşmesine sebep oldu. Doğan orta sahasının defansa dönük yardım yapmaması ya da başka deyişle yapamaması ile defansını rakiple baş başa bırakıyordu. Ceyhun, Sabri, Raif, Samory ve Zuma birbirleriyle oynayarak orta alandan rakibi delmekte ısrarlı olunca ilk devre misafir ekibin 2-0 üstünlüğüyle sonuçlandı.
İkinci yarıya Serdar-Ahmet Saygı değişikliğiyle başlayan Doğan’da oyun anlayışında bir değişiklik göze çarpmadı. Yine ayni tarzda yüklenerek kendi kalesinde yine tehlike yaşadı. Tatlısu oyuncusu Kamil üçe iki yakaladıkları pozisyonda şut yerine pası tercih etse fark üçe çıkacaktı. Dakikalar 60’ı gösterdiğinde Doğan oyuncusu Ceyhun rakiple didişince sarı kartlı olması nedeniyle atılma riski yaşaması oyundan alınmasına neden oldu. Bu hamle maçın dönüm noktası oldu. Konsantre kaybına uğrayan Tatlısu hemen bir dakika sonra kalesinde gol gördü. Fark bire inince ev sahibi hırslanarak tempoyu artırdı. Ceyhun’un da çıkması ile orta alan daha dinamik yapıya büründü. Samory’nin derinleme attığı paslar ve misafir ekibin yorgunluk belirtileri beraberlik golüne çanak tuttu. Yorulan orta alan oyuncuları ile birlikte Tatlısu liberosunun yetersizliği ortaya çıkıyordu. Orta alanda direnç varken işi iyi idare etti. Takım sıkıştığında iş yapmalıydı. Sabri’nin beraberlik golü rakibi şoka soktu. Hemen bir dakika sonra öne geçme şansını değerlendiremediler. Tatlısu şoku ancak atmaya başlamıştı ki Doğan penaltı kazandı. Rakip alana hücum yapmaya çalışırken kaptırılan toplar bu kez Tatlısu takımına sorun oldu.Bu pozisyonlardan birinde yapılan gereksiz hareket penaltıya sebebiyet verdi.İtirazlar ceza sahası dışında olduğu yönünde olsa da pozisyonun içeride olduğu açıkça görülüyordu. 3-2 öne geçen Doğan o moralle oyunu domine etmeye çalışsa da bunda başarılı olamadı. Farkı ikiye çıkarıp rahatlayamadılar. Rakibi eksik kaldığı halde farkı artırıp rahatlayamadılar. Son dakikalarda topu ilerde tutup pas yaparak maçın kontrolünü ele almaları gerekirdi. Fakat acemice kaleye şut atıp rakibe atak şansı verdiler. Sonuç olarak Doğan takımı 2-0 geriye düştüğü maçta zor gibi görünen işi başarıp galip gelerek “Şampiyonluk hayallerini” canlı tutmayı bildi.
Maça baktığımızda, dikkatli ve motive bir Tatlısu takımı vardı sahada. Fakat konsantrasyon kaybı ve yorgunluk libero mevkisindeki zaafı ortaya çıkarınca sonuç dramatik oldu onlar için. Doğan’a gelince. Maçı Ceyhun sayesinde kazandılar. Çok verimsiz oynadığı bir günde rakiple didişmesi yüzünden oyundan alındı. Halbuki atılma riski olmasa oyundan alınmazdı. Yerine oyuna giren Aydın takıma hareket getirdi. Dinamik görüntüye dönen orta saha, rakibe baskı oluşturunca hatalarla birlikte galibiyet gelmiş oldu. Sonuç olarak doğru değişiklik. Niyet farklı olsa bile.