Her sene ‘1 Nisan şakası’ yapılır.
Bu sene ‘1 Nisan galası’ yapılıyor.
Şaka gibi gala…
Şaka değil gala…
Dün KÜKOM önünde açılan pankart her şeyi özetliyordu:
“İnsanlar açken bu neyin galası?”
Normal zamanlardaymışız gibi, her şey yolundaymış gibi, pandemi yokmuş gibi, yasak yokmuş gibi…
Hem yasak.
Hem ayıp.
Hem günah.
Ne hukuka sığar bu gala…
Ne etik değerlere, ahlaka…
Ne de dine imana…
O yüzden olsa olsa bir şaka…
1 Nisan şakası…
Nisan 1 galası…
* * *
Şaka şaka…
Dışişleri Bakanlığı gala mı düzenler?
Şaka olduğu bundan da belli…
Elçilik yazı yazmış, Dışişleri de Başbakanlık’la yazışmış, KÜKOM’un kullanılması için talepte bulunmuş, Başbakanlık da ‘gereği’ diyerek DAÜ’ye talimat vermiş, organizasyon böyle kotarılmış.
Şaka tabii…
29 Mart’ta yollanmış Dışişleri yazısı… Oysa ses ve ışık düzeni kurulumu için 27 Mart cumartesi KÜKOM’da hummalı faaliyetler vardı. 28 Mart’ta Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu çekim ekibi ziyaretinde ‘sizi de davet edeceğiz’ dediklerini aktardı.
Hepsi şaka, külliyen…
1 Nisan şakası…
Nisan 1 Galası…
* * *
‘Alo burası Dışişleri…’
‘Buyurun.’
‘Galamız var da… Katılacak mıydınız acaba?’
‘Ne galası? Ne daveti?’
‘PCR da yaptırmalısınız efendim.’
‘Bu neyin şakası?’
‘Şaka değil efendim, gala…’
‘İyi de Sayın Dışişleri, siz ve gala ne alaka?’
‘Emir büyük yerden efendim, kel alaka…’
‘Bana kel diyemezsin, ağzını toparla…’
‘Yok efendim, size değil, şaka bu şaka…’
‘Başlatma şimdi galana da şakana da…’
‘Söylerim efendim, saygılar.’
Yok yok, protokoldeki makamlarla Dışişleri arasında dün böyle bir konuşma geçmedi. Hepsi şaka…
1 Nisan şakası…
Nisan 1 galası…
* * *
“Ailede ölüm oldu, beş kardeşten sadece birine izin verildi, diğerleri cenazeye gidemedi. Kural diye uyduk, bağrımıza taş bastık” dedi telefondaki ağlamaklı ses… Ve devam etti:
“Ölüm acısı çok acıttı. Ama bu olup bitenler inan ki çok daha acı. Biz cenazeye gidemezken bu neyin galası?”
Bir şey diyemedim, yutkundum, ‘başınız sağ olsun’ sözcükleri dökülebildi sadece ağzımdan… Sonra kapattık.
Mesaj attı öğleden sonra birisi… “Gardaş, bir senedir evime doğru dürüst ekmek girmiyor. Hastalık geçsin gitsin diye dişimizi sıktık, borçlandık, çalışamadık. Şimdi bunları gördükçe asaplarım bozuluyor, kahroluyorum. Ne dizisi, ne galası ama?”
İnsanlar kızgın, insanlar kırgın, insanlar bezgin…
Keşke hepsi bir şaka olsa…
1 Nisan şakası…
Nisan 1 galası…