Birinci Dünya Savaşı esnasında Binbaşı Peter Norman Nissen tarafından dizayn edilen Nissen barakaları, Kıbrıs’ta da askeri amaçlarla kullanıldıktan sonra, göçmenlerin sığınağı olmuştu…
NİSSEN YARATMIŞTI…
Wikipedia’ya göre, 16-18 Nisan 1916 tarihlerinde Binbaşı Peter Norman Nissen, Britanya ordusunda Kraliyet Mühenisler Kumpanyası’nda çalışmaktaydı ve “Nissen barakası” olarak anılacak olan barakalar üzerinde çalışmaya başlamıştı. Bir maden mühendisi ve bir mucit olan Nissen, yarı-silindir şeklinde üç tipte barakaların prototiplerini yaratmıştı. Nissen’in yarattığı dizayn üzerinde başka subaylar da çalışarak ona yardımcı oldular ve dizaynı sonuca ulaştırdılar. Ağustos 1916’da ise bu barakaların seri üretimine geçildi ve Birinci Dünya Savaşı esnasında en az 100 bin adet Nisson barakası üretildi.
Nissen barakaları çelik bir iskelet üzerinde yarı silindir biçiminde lamarinadan (çinkodan) oluşan barakalardı. Bu barakalar, İkinci Dünya Savaşı esnasında da yaygın biçimde kullanıldı.
ÜÇ ÇEŞİDİ VARDI…
Nissen barakalarının üç çeşidi vardı – iç boyutları 16 ayak, 24 ayak veya 30 ayak büyüklüğünde olabiliyordu… Genişliği ise altı ayak veya daha geniş bir ölçüde olabiliyordu. Bunların depolanması da kolaydı çünkü yarı silindir şeklindeki biçimleri, iç içe depolanmalarına olanak vermekteydi. Ancak Nissen barakalarının çok standart bir modeli yoktu – bu dizayn statik ve değişmez bir dizayn değildi, ihtiyaca göre değiştirilebiliyordu.
NİSSEN PATENTİNİ ALMIŞTI…
1916 yılında Binbaşı Nissen, icat etmiş olduğu bu barakaların patentini Birleşik Krallık’ta almıştı, daha sonra ABD, Kanada, Güney Afrika ve Avustralya’da da Nissen barakaları için patentler verilecekti. Nissen, icat ettiği bu barakalar için savaş esnasında herhangi bir para almamıştı – ancak savaştan sonra ona “Üstün Hizmet Ödülü” veren Britanya hükümeti, savaş sonrasında satılan barakalardan kazanç olarak 13 bin Sterlin vermişti.
BÜYÜK TORUNU DEVAM ETTİRİYOR
Şimdilerde Peter Norman Nissen’in büyük torunu George Nissen, büyükdedesinin bıraktığı yerden bu işi devam ettiriyor ve Nissen barakalarını çağdaş yaşamın gereksinimlerine uydurarak, modernize ederek ve orijinal dizayna sadık kalarak 100 yıllık geçmişe sahip bu barakaları devam ettiriyor…
“Nissen Hut” Şirketinin sahibi George Nissen de mimarlık okumuş ve barakaların izolasyonu için çeşitli işlemlerden geçirilmiş koyun yünü kullanıyor, ayrıca LED ışıklarla aydınlatma kullanıyor barakalarda…
NİSSEN’İN YAŞAMI…
6 Ağustos 1871’de dünyaya gelen Peter Norman Nissen, Kanadalı-Amerikalı bir maden mühendisi ve bir mucit imiş… Çeşitli icatları için patentler almış…
1871’de Amerika’da dünyaya gelen Peter Norman Nissen’in babası George Herman Nissen, Norveç’in Bergen kentinden 1857’de Amerika’ya göç etmiş… Babası da bir maden mühendisi imiş ve o da bir mucit imiş… Cevherleri parçalayabilen bir değirmen icat etmiş ve Amerika’nın çeşitli yerlerinde iş bulduğu için ailece çok seyahat ediyorlarmış…
Peter Nissen, 1891’de ailesiyle birlikte Kanada’ya yerleşmiş. Halifax-Nova Scotia’da yaşamış ve Kingston-Ontario’da Queen’s Üniversitesi Madencilik ve Tarım Okulu’nda maden mühendisliği okumuş… Burada 1900 yılında evleneceği gelecekteki eşi Louisa Mair Richmond ile tanışmış…
1910 yılında altın sanayisinde çalışmak üzere Güney Afrika’nın Witwatersrand kentine yerleşmiş ve 1913’te de İngiltere’ye dönmüşler… 1915 yılına kadar babasının icat etmiş olduğu, cevherleri parçalayabilen değirmeni pazarlamakla uğraşmış. Ocak 1915’te Büyük Britanya ordusuna geçici statüde bir teğmen olarak katıldıktan sonra Mayıs 1915’te Kraliyet Mühendisleri Kumpanyası’na transfer edilmiş.
1916 yılında Binbaşı iken, Nissen barakasını icat edip geliştirmiş. Bir hafta içerisinde ilk prototipi yaratarak, diğer mühendislerle de tartışarak dizaynını geliştirmiş ve sonuçlandırmış. İngiltere’deki fabrikalar bunu üreteceği zaman çok detaylı çizimler ve bir barakayı üç tonluk bir kamyona nasıl yerleştirecekleri ve ayrıca üç kişinin de aynı kamyonda nasıl seyahat edebileceği, bu barakaların nasıl kurulabileceğine ilişkin çok detaylı çizimleri ve kullanım kılavuzlarını da hazırlamış, arkadaşlarıyla birlikte.
İngiliz Kraliyet Ordusu’nda asker olduğu için İngiliz Hükümeti, bu icadı için kendisine para ödememiş ancak savaş sonrası patentini almasına izin vermiş ve “Üstün Hizmet Ödülü” ile 13 bin Sterlin ödül vermiş. Ne yazık ki Nissen barakalarının ticari olanaklarından hiçbir zaman yararlanamamış çünkü henüz 58 yaşındayken 1930 yılında zatürreden yaşamını yitirmiş…
1939 yılında ise Nissen Buildings Limited, İkinci Dünya Savaşı esnasında üretilecek olan Nissen barakaları üzerindeki haklarından vazgeçerek, bunların yaygın üretiminden ötürü herhangi bir para talep etmemiş…
UCUZ VE TAŞINABİLİR…
Nissen barakalarının dizaynında iki faktör etkili olmuştu: Birincisi, materyal bakımından ucuz olmalıydı çünkü savaş dönemlerinde bina inşa edeken materyal sıkıntısı çekilmekteydi. İkincisi de bu barakalar taşınabilir olmalıydı. Savaş dönemi gemi taşımacılığındaki sıkıntılar nedeniyle, özellikle bu çok önemliydi. Nissen barakaları orduya ait standart bir yük vagonuna yüklenebiliyor, gideceği yere vardığı zaman ise altı kişi bu barakayı dört saat içerisinde kurabiliyordu. Bir keresinde bir ekip bir Nissen barakasını bir saat 27 dakikada kurarak dünya rekoru kırmıştı.
Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra Nissen barakalarının üretimi azalmış ancak İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle birlikte yeniden üretime geçilmişti… Nissen barakaları, barınak olarak da kullanılabiliyor, kimi yerlerde kilise fonksiyonlarını görüyor, kimi yerlerde de bombalar bu barakalarda depolanıyordu.
BARAKALARDA ZORLU YAŞAM…
Bu barakalarda yaşam zordu… Soğuk yerlerde bu barakaların içi de soğuk oluyor ve cereyan da oluyordu, Orta Doğu, Asya ve Pasifik’te ise aşırı nemli ve içinde nefes alınıp verilmez olabiliyordu…
Aslında savaş dönemi ihtiyacı olarak ortaya çıkan Nissen barakaları, inşaat alanlarında veya prefabrik binaların kullanışlı olabileceği yerlerde de kullanılıyordu. Sonraları Nissen barakaları, iki katlı ve daha büyük prefabrike evler olarak Nissen-Petren Ltd. tarafından pazarlanmaya başlanacaktı…
NİSSEN BARAKASI’NDAN BİR SİNEMA…
İskoçya’da Kraliyet Donanması’nın Aultbea-Loch Ewe’de inşa ettiği Nissen barakasından bir sinema, İkinci Dünya Savaşı ardından, bölge ahalisine armağan edilmişti… Bu baraka halen Belediye Salonu olarak kullanılıyor… İzlanda’da da, Kuzey İrlanda’da da Nissen barakaları hala kullanılıyor – bunlar da İkinci Dünya Savaşı sırasında donanma personelinin kalması için inşa edilmişti…
HİÇBİR ZAMAN EVİN YERİNİ ALAMADI…
Ancak Nissen barakaları, hiçbir zaman evlerin yerini alamadı, bu anlamda popüler olamadı… Bunun nedeni bunların birer “baraka” olarak algılanmasıydı – bir “ev”in “statüsü”ne ulaşamıyorlardı… İkincisi de yarı-silindir şekilleri nedeniyle dikdörtgen eşyalar kavisli duvarlarla uyum sağlayamıyordu… Bu nedenle İkinci Dünya Savaşı ardından çoğu Nissen barakası tarımsal ya da sanayi amaçlı kullanılmaya başlandı, pek çoğu da yıkılıp yok edildi…
İkinci Dünya Savaşı ardından Avustralya’da göçmenler için pek çok yerde Nissen barakaları kuruldu. İkinci Dünya Savaşı ardından Nissen barakaları, ağırlıkla hükümetler tarafından kullanılmaktaydı… İkinci Dünya Savaşı ardından Avrupa’dan Avustralya’ya göçmen gidenler, bu barakalara yerleştiriliyordu… Çünkü Avustralya hükümeti, Birleşmiş Milletler’le bir anlaşma yapmış ve İkinci Dünya Savaşı ardından Avrupa’dan ayrılıp Avustralya’ya yerleşecek binlerce Avrupalı göçmeni kabul etmeyi, onları yerleştirmeyi ve onlara iş sağlamayı deruhte etmişti.
Kıbrıs’taki Nissen barakalarının tarihi birer değer olarak koruma altına alınması için herhangi bir girişim yok ne yazık ki...
George Messaritis’e, Tuncer Hüseyin Bağışkan abimize paylaştıkları bilgiler için çok teşekkür ederiz…
Nissen barakaları için kaynaklar:
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Nissen_hut
https://www.nissenhut.co.uk/heritage/