Nitovikla’da ekoloji ve kültür eğitimi

Eco/Agro Nitovikla’da başta öğretmenlerin ve bizim özverimiz ile işte bu olguyu yaratmaya ve eğitim yolu ile farkındalığı yaratmaya çalışıyoruz.

Zekai Altan

Bugün Kıbrıs mutfağını veya daha doğrusu mutfakları doğadan soyutlayamayız. Tarım kültürü, beslenmeden gelenek ve göreneklerin doğmasına neden olan bir olgudur. Tarım kültürü ve doğa, insanların sevinçlerini ve hüzünlerini yaşatırken doğa dediğimiz olgu insanların doğayı tüketmeden bir dönüşüm içerisinde var olması demektir.  Bir buğday tanesinin yaşayan bir toprakta yarattığı ekim devrimi sonrası elde edilen ürünleri tahmin edebilir misiniz! Bir buğday tanesinden elde edilen undan neler yapılıyor. Eskiden evlerde bir buğday tanesinden ekmek, çörek, el magarınası, şinno bidda, biddalar, kafesler, pilavuna, tahınlı ve daha neler neler üretiliyordu. Ve en önemlisi tohumun döngüsünü anladığımız zaman her şey değişir ve değişecek. Düşünün mandra ve ev havlılarını süpürmek için kullanılan çalı süpürgeler. Kuru ardıç ağacı odunu, frumbi (tülümbe), sabsişa ve şinyanın taze dalı (liva veya livaya denir)  ile yapılan ip.  O güzelim kokulu  yapraklarından çayını yaptığımız ve eskilerde evi boyamak için kirece atılıp aromatik kokusu ile badalanan evin duvarlarındaki kokusunun fonkisyonunu düşünebilir misin! Ve daha neler neler. İşte bu ülkenin doğası ve doğal ürünleri ile mutfağın bütünleşmesi en önemli ayrıntıdır. Doğa ile mutfağı doğa ile gelenek ve görenekleri birbirinden ayıramazsınız. Sevinci de hüznü de bunlarla yaşarsınız. İşte çocuklarımıza vermemiz gerek de budur. Bir ekin sapından devrimi yaratmak ve bu devrim ile birlikte yaşamı ve yaşamın geleneklerini, göreneklerini ve de sağlıklı beslenmeyi öğretmek.

TEPEBAŞI İLKOKULU

Eco/Agro Nitovikla’da başta öğretmenlerin ve bizim özverimiz ile işte bu olguyu yaratmaya ve eğitim yolu ile farkındalığı yaratmaya çalışıyoruz. Tepebaşı ilk okulu müdürü Ayşe Tomgüsehan da bu farkındalığın farkında. Az sayıda bir öğrenci grubu ile konaklamalı bir kültür ve ekoloji turuna katıldılar. Nitovikla’da. İnanılmaz güzel ve heyecanları ile katılımcılıkları görülmeye ve yaşamaya değer eğitimi görmek gerekirdi. Eğitimimiz ilk önce Harnıp Fabrikasında başladı. Harnıp ağacının öyküsü, eski geleneklere bağlı kalınarak harnıpın silkelenmesi ve silkelenirken de kullanılan ‘vakla’, ‘köfün’ gibi araçların tanıtımı ve kullanımı. Sonrasında da bir harnıp meyvesinden neler elde edildiğine kadar uygulamalı eğitim. Harnıbın kırılmasından şeromillo’da ‘el değirmeninde’ öğütülmesi kadar uygulamalı olarak yapıldı. Harnıp çekirdeğinden ağaç yetiştirmeye ve kozmetik sanayiden, rontgen filminin ham maddesi özelliğine kadar ayrıntıları öğretildi. Harnıp’tan yapılan gullurugya’dan  goggomila’ya, unnurideen portoya ve hayvan yemi olarak kullanılmasına kadar tüm ayrıntılar üzerinde durularak  çocuklarımız eğitildi. Harnıp ağacı öyküsünden sonra da işte o, tohumun ve döngüsünün farkındalığı eğitimi… Mehmetçik Belediyesi Zeka Bey Tohum Merkezi’nde. Tohumun önemi ve döngüsü anlatıldıktan ve tüm çocuklarımız tohumu ve önemini öğrendikten sonra bahçede ve serada bulunan sebzeleri ve önemlerini öğrendiler. Ve herkes kedi lasanını da toprağa ekerek uygulamalarını yaptılar. Ve giderken de ekilmiş lasanlarını aldılar. Ancak onlara lasanlardan elde edecekleri ürünleri hemen tüketmemelerini ve elde edecekleri tohumlarla devrim yaratmalarını anlatarak tohumları artırmalarını anlatmaya çalıştık. Tohumları nasıl saklayacaklarını da ayrıca eğitim yolu ile anlattık. Hem teorik hem de pratik. Zeka beyin köyü Balalan, Boltaşlı Kanakaria kilisesi ve ertesi gün de sertifikalarını alarak geniş bir Karpaz kültür turunu gerçekleştirerek  dönüş yaptılar. Bu eğitimde en önemli nokta ise çocuklarımızı hem tohum, hem ekoloji hem de kültür üzerine eğitmek. Müdür ve öğretmenlerini kutlamak gerekiyor. Bu tür eğitimlerde sayı hiç önemli değil. 5 kişi de 50 kişi de olabilir. Önemli olan bu eğitimlerin bu çocuklarımıza verilmesi.  Tepebaşı öğrencilerine sertifikalarını Biyologlar Derneği Başkanı öğretmen dostum Hasan Sarpten verdi. Ve eğitimi de yerinde inceleme şansını buldu. Çocuklarımızı dikkatleri ve katılımcılıkları konusunda tebrik etmek gerekir. İnanılmaz derecede ilgili ve meraklı. Bu çocuklar ile doğayı da kültürü kurtarırız ve yaşatırız.   

Dergiler Haberleri