Kimi zaman ‘normal’ bir ülkemiz olduğu sanrısına kapılıyor, dünyanın olağan akışını, kendi eğreti yapımıza uyarlamaya çabalıyoruz.
Tutmuyor!
***
Misal ‘riskli ülkeler kategorisi’ gibi!
Duyan da sanacak ki ada yarısına sabah Almanya’dan uçak kalkıyor, akşam İngiltere’den!
Hem British Airways iniyor Ercan’a, hem de Luftansa! Bir yandan THY geliyor, beri yandan Air France...
Keşke böyle olsa!
Oysa değil...
O zaman biraz daha “gerçekçi” olabilir miyiz?
Siz istediğiniz kadar “riskli ülkeler kategorisi” saptayınız.
A kategorisindeki Finlandiyalı ile C kategorisindeki İngiliz aynı uçakta gelecek, İstanbul’dan...
Türkiyeli ile İranlı yan yana oturacak, belki Bulgarla Ürdünlü dip dibe!
***
O halde sana geldiği anda aslında hepsi eşit “risk oranı”na sahip!
Test yapacak ve takip edeceksin.
Çok iyi organize olacaksın çok!
Pandemi Hastanesi’nin hemen temelini atacaksın, bir an önce... Herkes de kendini koruyacak, çok daha iyi...
***
Avrupa Birliği, küresel salgın nedeniyle “kısıtlamaların” kaldırılacağı ülkeleri açıkladı...
Türkiye bu ülkeler içinde yok!
Amerika da yok Rusya da...
Mesele ‘vaka sayısı.’
Halbuki sana dünyanın yolcusu anca Türkiye üzerinden geliyor.
Az biraz Baf, Larnaka...
O da sorunlu...
***
Kimi zaman ‘normal’ bir ülkemiz olduğu sanrısına kapılıyor, dünyaya eş çözümler arıyoruz.
Yanılıyoruz!
Kıbrıs ülkesiyle birleşerek dünyayla ortaklaşmadığımız sürece, evrensel normalleri bu anormal yapıya uyarlamak pek de mümkün olmayacak.
***
Bak ne olmuş örneğin!
‘Reis’ aramış, telefonla...
Başbakanla konuşmuş, “Türkiye ile KKTC arasında 1 Temmuz'dan itibaren gerçekleştirilecek uçuşlara ilişkin konular” değerlendirilmiş.
Senin “normalin” bu işte!