Normalleşme isteği yoğunken bunun karşısında o kadar çok gelişme oluyor ki!
Ne kadar çok çabalasak, ne kadar çok direnç göstersek daha da batıyoruz sanki…
Bağımlılık, normalleşme isteğimizi engelliyor, bu uğurdaki çabamızı boşa çıkarıyor.
Her ay maaş tartışması yaşamaya devam ediyoruz.
Hâlâ her ay Türkiye’den gelecek maddi katkıyı bekliyoruz kamudaki maaşları ödemek için…
Gelmezse ödenemez, ödenemezse de ilginçtir ki;
“Bu Memleket Bizim, Biz Yöneteceğiz” diyen sendikalar ses verir hemen; “Nereden bulursanız bulun, maaşımızı ödeyin” diye…
***
Maliye Bakanı Ankara’yı ziyaret eder, normalleşme süreci için belki bir mesaj alırız diye beklerken “ek vergilerin” geleceği iddiası atılır ortaya…
Maliye Bakanı bu konuyla ilgili ayrıntılı bir açıklama yapar diye umuyoruz.
***
Bu süreçte en basiti güneye gidiş-gelişlerin kolaylaşması beklenirken 18 yaş altı çocukların güneye çıkışında muhtardan kâğıt isteniyor.
Veya pasaportu olması gerekiyor.
Neden?
Herhalde anne veya babası tarafından aileden uzaklaştırılan çocuk örnekleri yaşandığı için…
Peki ama bunun çözümü halkı canından bezdirmek midir?
Başka bir yöntem bulunamaz mı?
***
Normalleşme derken, geleceğe umutla bakmaya çalışırken, geçmişten kurtulup günümüzü normal bir şekilde, herhangi normal bir vatandaş gibi yaşamaya çalışırken yapamıyoruz, beceremiyoruz çünkü üstümüzde yoğun bir kültürün baskısını hissediyoruz.
Bu baskıyı azaltmak, kendi yaşamımızı sürdürebilmenin yolunu dün Sami’nin de yazdığı gibi geçmişimize sahip çıkarak yapmaya çalışıyoruz. Bu çok da kötü değil ama bunu yaparken günümüzü yaşamayı unutuyoruz.
Kitaplarımız eskiyi anlatıyor, derneklerimiz eskiyi yaşatmak için kuruluyor, danslarımız çoğunlukla eskiyi unutmamak içindir, askerliği bile ‘eskiden yapılırdı’ diyerek yapmaya çalışıyoruz.
Peki ya şimdi!
Peki geleceğimiz!
Peki normalleşme!
Onu da yapmaya çalışıyoruz K.T. Futbol Federasyonu gibi “ama olmaz, eskiden böyle miydi!” diye karşı çıkılıyor.
Vay bu eskinin…….!
***********************
Erdoğan desteği!
Tayyip Erdoğan bizdeki üniversitelerin öğrenci sayısını artırabilir!
Neden mi?
Kızlı erkekli kalınan evlere denetim geliyor ya Türkiye’de… Hatta geldi ya, cezalar kesilmeye başladı ya…
Çok şükür ki bizde öyle bir uygulama yok.
Bu böyleyken, Türkiyeli öğrencilerin ülkemizdeki okulları tercihleri artabilir.
Üniversitelerimiz de kazançlı çıkar bu durumdan, ev sahipleri de, ülke de…
Yani Erdoğan belki de KKTC’yi düşündüğünden! böyle bir uygulama başlattı Türkiye’de…
Baktı gördü ki okullarımızın Türkiyeli öğrenci nüfusu düşüyor, “nasıl destek olabilirim” diye düşündü ve bu yöntemi buldu diye düşünüyorum!
Ne zekâ ama!!!