Nostradamus neydi, kimdi ?
Bir kahin mi, yoksa büyük bir şarlatan mı ? Bir bilim adamı mıydı, yoksa bir uzaylı mı ? Bir kaçık mıydı, yoksa geleceği görme yeteneğine sahip bir dahi mi ?
Şurası bir gerçek ki, kehanetlere inanan inanmayan herkesin ilgisini çekmiş birisiydi Nostradamus. 400 küsur yıl önce yaşamış bir insanoğlu, nasıl olur da ‘şöyle olacak böyle olacak’ diye tahminler yürütüyor, bu tahminlerin bir kısmı da gerçekleşiyordu ?
“2016-2020 yılları arasında yeni Mehdi gelecek. Onun gelişiyle dünyada ‘Altın Çağı’ başlayacak.”
“2020’de nükleer savaş çıkacak. Roma’da taş taş üstünde kalmayacak”.
***
Dörtlükleri ile ünlüdür Nostradamus. Zaten kehanetlerinin çok çok büyük bir bölümü de bu dörtlüklerin yorumlanmasından çıkarıldı ortaya.
“Güneş, Mars ve Venüs girince aslan burcuna
Denize kadar saf dışı kılacak Kiliseyi Arap Hükümdar
İran’da ise emre amade bekliyor bir milyondan fazlası
Çökmek için hemen başına yılan ve solucanlarla Mısır ve Bizans’a”
Bunu da siz yorumlayın bakalım ne çıkaracaksınız... Bağlantı kurabileceğiniz bir dörtlük daha var bu arada.
“Büyük bir tarikat karşısındakilere çarmıhı hazırlıyor
Doğduğu yer Mezopotamyadır
Nehir yanındadır tüm cemaat
Ve mevcut düzeni can düşmanı görüyorlar”
***
Ben başka birşeyler arıyordum aslında. Ama bunlar çıktı karşıma. İlgimi çekti. En çok ilgimi çeken iki dörtlük daha var. Hem de Türkiye hakkında. Birincisi Türkiye Cuımhuriyeti’nin kuruluşu ile ilgili:-
“Bütün yasalar değişecek temelden
Türkiye’de işte böyle bir devrimde
Ve Mısır toprağı gidecek elden
Para değişecek, para birimi de.”
Aynen böyle işte. Ben de Nostradamus’u Türkçeye çevirenlerin yalancısıyım. Ama adam böyle demiş işte, 400 küsur yıl önce..Daha çarpıcı bir dörtlük daha var. Şöyle:-
“Devrimi temelinden sarsıyor büyük bir kasırga
Yüzlerde artık peçeler, başlar örtülü
Cumhuriyet’in sonu geldi artık
Aklar, kırmızılarla karşı karşıya”
Dedim ya... Ben de Nostradamus’u Türkçeye çevirenlerin yalancısıyım....
Ama ben aslında başka birşeyler arıyordum. Bu adamcağız, dünyanın dört bir yanı için kehanetlerde bulunmuştu. Bu kehanetler arasında, tarih boyunca hep kavgalara savaşlara neden olan Kıbrıs adacığından hiç söz etmemiş miydi acaba ? Çok karıştırdım ve sonunda pes ettim. Ya vardı ben anlamadım, ya da Nostradamus’un Kıbrıs diye bir adadan hiç haberi yoktu.
Hem araştırdım hem üzüldüm... Hem okudum, hem de hüzünlendim..Hem yazdım hem düşündüm... ‘Kahinlere, falcılara, üfürükçülere mi kaldı bu adanın geleceği ?’ diye.