Dünyada ‘nüfusunu bilmeyen tek toplum’ olduğumuzdan mütevellit, duyup gördüğümüz her rakamdan ‘tahmini kelle sayısı’ çıkarma konusunda pek hassasız.
Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun (BTHK) son verilerini görünce bir kez daha hesap yapma arzularım depreşti.
BTHK’ya göre KKTC’den aktif durumda 880 bin sim kartı var. Yani cep telefonu abonesi…
Bunların bir kısmının ‘çift kart’ kullanıcılarına, bir kısmının da ‘sanal bet’ için bolca kullananlara ait olduğunu varsayalım.
Bu iki kategorideki sim kart sahibi toplamının 100 bin olduğunu kabul edelim.
Bir 80 bin de kafadan silelim.
Geriye ne kalıyor?
700 bin…
Cep telefon kullanmayan çocuk ve yaşlılar da var. Ama onları eklemesek bile rakam ortada…
**
Bu dönemlerde gazetelerde sürekli işlenen birkaç konu var.
Öğrenci sayısına yetmeyen, yetemeyen okullar, sınıflar ve eksik öğretmenler…
Hastanelerin fiziki ve personel yetersizliği…
Mahkemelerdeki kriminal davaların ardının arkasının kesilmemesi…
Cezaevinin dolup dolup taşması…
Trafik akışından kanalizasyona kadar, mevcut nüfusu kaldıramayan alt ve üst yapıdaki yetersizlikler…
Herkes biliyor ki Kuzey Kıbrıs’taki bu sorunların temelinde ülke ölçeği ile yaşayan insan sayısı arasındaki orantısızlık ve de plansızlık yatıyor.
Lakin siyaset kurumu bunu ortadan kaldırmak için kılını dahi kıpırdatmıyor.
**
Bırakın kılını kıpırdatmayı, siyaset kurumu ülkeye daha fazla nüfus gelmesine dönük işlere imza atıyor.
Daha fazla öğrenci alalım diye daha fazla üniversite, fakülte, bölüm açılmasına izin veriyor.
İş piyasasına sürekli ve enteresan yöntemlerle sürülen yabancı –ve de ucuz- elemanları kısıtlamak yerine adeta teşvik ediyor.
Bu akışın önüne geçmek için yerli istihdamı desteklemeye dönük ciddi, tutarlı ve kesintisiz bir karar alamıyor.
Bu ülkede insan ticareti dahil her türlü karanlık işlerin çevriliyor.
Mafya kurumsallaştı, hatta devlet işlerini idare eder noktaya geldi.
Toplumun huzuru kalmadı ama siyaset kurumu hiçbirine el atmıyor.
Ya da atamıyor.
**
Devletin istatistik rakamları var. Çoğu doğru değil.
De facto ve de jure nüfus bilinmediği için, aritmetik hesaplamaların hiçbiri güven vermiyor.
Çarpılan ya da bölünen rakam belirsizse, işlemin sonucu da belirsiz olur, hatalı olur.
Daha açık deyişle ‘atmasyon’ olur.
BTHK rakamlarından yapılan hesaplama da tam doğru değil belki…
Ancak tam doğru rakamı bilen biri yok.
Ve biz ‘nüfusunu bilmeyen bir toplumun üyesi’ olma utancı yaşayıp gidiyoruz böyle…