Afrika kıtasının doğu kıyısı açıklarındaki 115 küçük adadan oluşan Seyşeller'de nüfusun yüzde 60'dan fazlası Covid aşısının iki dozunu da oldu.
Ancak 100 bin civarında nüfusu olan adalar ülkesinde, vakaların yeniden yükselişe geçmesi yüzünden bir kez daha kapanma önlemleri açıklandı.
Vakalardaki artışın boyutu ne?
Seyşeller küçük bir ülke dolayısıyla rakamlar yüksek görünmeyebilir ama nüfusa oranına bakılarak değerlendirildiğinde, artışlar ciddi kaygı yarattı.
Fakat Mayıs ayı ortalarına gelindiğinde günlük vakaların sayısı 400'e tırmandı.
Mayıs ortasından bu yana sayılar yeniden düşüş göstermeye başlasa da hala Nisan düzeyine göre çok yüksek.
Seyşeller Sağlık Bakanlığı 10 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, yeni vakaların yaklaşık üçte birini iki doz aşısını da tamamlamış kişilerin oluşturduğunu söyledi.
Nüfusunun önemli bir kısmının aşılarını tamamlayan diğer ülkelerde yeni vakalar çok daha düşük seyrediyor.
Seyşeller hangi aşıları kullanıyor?
Ülkede nüfusun yüzde 70'i en az bir doz aşısını oldu ve Ocak ayında başlatılan aşılama kampanyasında nüfusun yüzde 63'ü de iki doz aşısını da yaptırdı.
İlk etapta Birleşik Arap Emirlikleri tarafından bağışlanan Çin aşısı Sinopharm kullanıldı.
Bunu daha sonra Hindistan'da üretilen ve Covishield adıyla dağıtımı yapılan Oxford-AstraZeneca aşısı izledi ve son olarak da yakınlarda Rus Sputnik V aşısı kullanıma girdi.
Şu ana kadar kullanılan Sputnik dışındaki aşıların yüzde 57'si Sinopharm ve yüzde 43'ü Covishield (AstraZeneca) idi.
İki doz aşısını da olduğu halde Covid'e yakalananların ne kadarının Sinopharm ne kadarının AstraZeneca aşısı olduklarına ilişkin verilere sahip değiliz.
Ama Seyşeller Sağlık Bakanı Dr. Jude Gedeon'un yaptığı açıklamalardan, Covid pozitif çıkanların yaklaşık üçte ikisinin hastalığı ya çok hafif ya da hiç bir belirti yaşamadan geçirdiğini biliyoruz.
Durumu daha ağır olup hastaneye yatırılanların ise yüzde 80'i aşı olmamış kişiler ve bunların büyük kısmının başka sağlık sorunları var.
Aşılar ne kadar etkili?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Çin'in Sinopharm aşısının hastalığı engellemede yüzde 79 etkili olduğunu ve ayrıca hastalığa yakalananların bunu ağır geçirmesini ve hastaneye yatma gereğini de büyük ölçüde engellediğini söylüyor.
Ne var ki Çin aşıları konusunda dünya çapında daha az veri var ve geçen ay Çin Salgın Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi başkanı George Gau, aşının etkisini sorguladığı anlamına gelebilecek sözler sarfetti.
Gau 11 Nisan'daki basın toplantısında "Şu anki aşıların çok yüksek koruyucu etkisi olmaması sorununu çözeceğiz" demişti.
Bunun yanında AstraZeneca aşısının Seyşellerde yaygın olan koronavirüsün Güney Afrika varyantına karşı ne derece etkili olduğu konusunda da soru işaretleri var.
Güney Afrika'da yapılan bir araştırma AstraZeneca aşısının, hafif ve orta şiddette Covid karşısında etkisinin düştüğünü ortaya koymuştu.
Araştırma aşının ağır Covid karşısındaki etkisini ölçmedi ama WHO dolaylı araştırma sonuçlarına bakılarak, etkisinin yüksek olduğu sonucuna varılabileceğini söylemişti.
Benzer kaygılar Şili'de yürütülen bir araştırmada bir başka Çin aşısı hakkında dile getirildi.
Yüzde 90'ının, Türkiye'de de yaygın olarak kullanılan Çin'in Sinovac (CoronaVac) aşısıyla sürdürüldüğü kitlesel aşılama kampanyasına rağmen Şili'de de vakalar geçen ay yükselişe geçti.
Ama bu konuda Şili hükümetinin kapanma önlemlerini çok hızlı kaldırması ve sosyal mesafe önlemlerine genel olarak pek uyulmamasının rolünün büyük olduğunu söyleyenler de oldu.
Önlemler fazla mı hızlı kaldırıldı?
Seyşeller Sağlık Bakanı Dr Gedeon, vakalardaki artışın ekonomik faaliyetlerin artmasından kaynaklanıyor olabileceğini düşünüyor.
Ülkede Mart ayında gevşetilen önlemler kapsamında restoranlar açılmış, öğrenciler okula gitmeye başlamıştı.
Yetkililer Paskalya kutlamalarının ve bir ya da iki doz aşısını olan insanların hastalık ihtimalinin düşmesi nedeniyle tedbiri tamamen elden bırakmasının da etkisi olduğunu söylüyorlar.
Vakalar yükselince hükümet Mayıs ayında yeniden önlemler açıklayarak okulları kapattı, bar, restoran ve dükkanların erken kapanmasını istedi ve kalabalık etkinliklere sınırlamalar getirdi.
Turizm de bir tehdit oluşturabilir
Seyşeller'i oluşturan Hint Okyanusu'ndaki bu adaların ekonomisi büyük ölçüde turizme bağımlı.
2019 yılında nüfusunun dört katı yani 400 bine yakın turist gelmişti.
Pandemi yüzünden bu sayılar 2020'de çok düştüyse de turizm yeniden kendine gelmeye başlamıştı.
25 Mart'ta Seyşeller, ziyaretçilerin, ülkeye karantina koşulu olmadan girmesine izin verileceğini ancak hala turistlerden negatif Covid testi isteneceğini ve bazı ülkelerin hala yasaklı olduğunu açıklamıştı.
Nisan ayında 14 bini aşkın turist geldi. Fakat hükümet bunun vakaların artışında rol oynamış olabileceğini kabul etmiyor.
Sağlık Bakanı Dr Gedeon "Turistlerin Seyşellere yeni vakalar getirdiğine dair hiç bir veri yok" diye konuştu.