“Biz kazayı yapan şahsı tanımıyoruz bile, biz sadece adaletin yerini bulmasını istiyoruz”
“Ellerimizde, ayağımızda veya burnumuzda hafif yaralar olabilir ama psikolojimiz bozuldu, kalbimiz acıyor…”
“Biz çocukluk arkadaşıydık. Buraya geleli bir yıl olmuştu. YDÜ’de Mühendislik Bölümü’nde okuyorduk. Haftaya sınavlarımız başlayacaktı ve biz arkadaşlarımızla diğer arkadaşlarımızın evine ders çalışmaya gidiyorduk. Ama ne ders çalışabildik, ne de gidebildik…”
“O gece yolu geçmeye çalışıyorduk, neler olup bittiğini anlamadan olan oldu… Ayağımı kaldırımdan çekmeye yetiştiremedim, araba üzerinden geçip Murad’a vurdu… Ayakkabımda arabanın tekerlek izleri var”
Fehime ALASYA
Yenişehir trafik ışıklarında meydana gelen kazada hayatını kaybeden YDÜ öğrencisi, Abdul Rahman Murad’ın arkadaşlarının Maen Al Soboh ve Rami Khaldoon Ragheb YENİDÜZEN’e konuştu, o facia anlarını anlattı.
20 yaşındaki öğrenciler Maen Al Soboh ve Rami Khaldoon Ragheb, “Filistinli, Afrikalı, Mısırlı, nereli olduğumuz fark etmez, burada bir can var ve biz bu can için, insanlık için adalet istiyoruz” diyerek isyan etti.
O gece yaşananları ve kaybettikleri arkadaşlarını anlatan iki öğrenci, konuşurken zor anlar yaşadı.
Kazada hayatını kaybeden Abdul Rahman Murad’ın çocukluk arkadaşı olan ve kaza gecesi ayağı zedelendiği için alçıya alınan Maen Al Soboh, tek isteklerinin adaletin yerini bulması olduğuna vurgu yaparak, yaşadıkları geceyi anlattı.
Arkadaşlarına ders çalışmak için gittiklerini ifade eden Al Soboh, kaza anını anlatırken “Neler olup bittiğini anlamadan olan oldu” dedi.
Al Soboh, “Filistinli, Afrikalı, Mısırlı, nereli olduğumuz fark etmez, burada bir can var ve biz bu can için, insanlık için adalet istiyoruz. Biz insan olarak bakıyoruz. Şu an o gencin ailesi, arkadaşları, annesi ne haldedir düşünen oldu mu? 18 yaşındaki genç nasıl hayatını kaybetti? Bizim için önemli olan bunlardır…
Tek istediğimiz, zanlının en ağır şekilde ceza alması ve arkadaşımızın kanının boşa akmamasıdır…” dedi.
Kazada burnu zedelenen, elleri ve yüzünde yaralar oluşan Rami Khaldoon Ragheb, kaybettikleri arkadaşını anlattı. Abdul Rahman Murad’ın kardeşi ile birlikte Kıbrıs’ta okuduğunu, Yakın Doğu Üniversitesi Mühendislik bölümünde öğrenci olduğunu anlattı.
Ragheb, tek istediklerinin adalet olduğunu belirterek “Erkek kardeşi bugün (dün) onun tabutunu alıp ülkesine Dubai’ye döndü, bu olur şey değil, yaşananlara inanamıyorum” dedi.
Kazada ayağı zedelenen ve alçıya alınan Maen Al Soboh:
“Biz kazayı yapan şahsı tanımıyoruz bile, biz sadece adaletin yerini bulmasını istiyoruz”
Öfke nöbeti geçiren diğer arkadaş, ölen arkadaşımız Murad’ın ev arkadaşıdır.
O gece yolu geçmeye çalışıyorduk, neler olup bittiğini anlamadan olan oldu… Ayağımı kaldırımdan çekmeye yetiştiremedim, araba üzerinden geçip Murad’a vurdu… Ayakkabımda arabanın tekerlek izleri var. Avukatımız var, bize destek çıkacak.
Bu adada kurallara uyulmuyor, bazı insanlar önemli soyadları ile haksız olsa dahi suçlu olmuyor.
Ölen birinin illa ki bakan veya önemli biri mi olması gerekiyor?
Biz bunlardan korktuğumuz için davanın sıkı takipçisi olacağız, biz adaletin yerini bulmasını istiyoruz.
Filistinli, Afrikalı, Mısırlı, nereli olduğumuz fark etmez, burada bir can var ve biz bu can için, insanlık için adalet istiyoruz. Biz insan olarak bakıyoruz. Şu an o gencin ailesi, arkadaşları, annesi ne haldedir düşünen oldu mu? 18 yaşındaki genç nasıl hayatını kaybetti? Bizim için önemli olan bunlardır…
Tek istediğimiz, zanlının en ağır şekilde ceza alması ve arkadaşımızın kanının boşa akmamasıdır… Böyle kazaların tekrarlanmamasını istiyoruz. Biz kazayı yapan şahsı tanımıyoruz bile, şahsi hiçbir sorunumuz yok, biz sadece adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Biz kurallar neyse onların uygulanmasını, adaletin yerini bulmasını istiyoruz.
Kazada burnu zedelenen, elleri ve yüzünde yaralar oluşan Rami Khaldoon Ragheb:
“Ellerimizde, ayağımızda veya burnumuzda hafif yaralar olabilir ama psikolojimiz bozuldu, kalbimiz acıyor…”
Biz buraya gelmeden önce de Abdul Rahman Murad ile çocukluk arkadaşıydık, o gece de ders çalışmaya gidiyorduk. Sürekli görüşüyorduk. İki erkek kardeştiler ve ikisi de Kıbrıs’ta okuyordu. Erkek kardeşi bugün (dün) onun tabutunu
Kaza gecesi hastaneye geldik ve hastanede gece yarısı saat 2’de bir şeyin yoktur denilerek beni taburcu ettiler. Ağrılarım dinmedi ve Yakın Doğu’nun hastanesine gittim. Orada burnumda kırık gibi zedelenme falan olduğunu söylediler…
Üstelik polis de kazada 3 kişi olduğumuzu söyledi, biz dört kişiydik… Ellerimizde, ayağımızda veya burnumuzda hafif yaralar olabilir ama psikolojimiz bozuldu, kalbimiz acıyor…
Biz adaletin yerini bulmasını istiyoruz.