Fayka Arseven Kişi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, iş dünyasına çağrı yaptı, “ 1 Mayıs tüm emekçilerin günü, çalıştırmayın” dedi.
Çeler, vatandaşa da çağrıda bulunarak, “Biz toplum olarak hepimiz sosyal medyada kahramanız ya, birilerinin hakkını savunmaya çalışırız ya, gelin bunu gerçeğe dönüştürelim ve o gün dışarıdan yemek çağırmayalım, herhangi bir kafeye gitmeyelim, alışverişi bir gün önceden yapıp o gün alışverişe de gitmeyelim. O günü tatil olarak emekçiye verdirmeyenlere cezayı hep birlikte uygulayalım” vurgusunda bulundu.
“Her sektörde sendikalaşma önemlidir” ifadesinde de bulunan Çeler, “Bunu yapmak ve bunun olmasını sağlamak bizim sorumluluğumuz altındadır. Bu sorumluluğun da farkındayım” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler ile bu hafta hem 1 Mayıs’ı hem de çalışma yaşamını konuştuk.
“1 Mayıs resmi tatil der ama resmi tatil anlamında kamu dışındaki sektöre devletin herhangi bir yasaklayıcı tavrı yoktur. Yasa açıktır ve burada sadece biz devlet olarak ne diyebiliriz; o gün 8 saat çalışanlar 1’e 2 ödenmelidir.”
- YENiDÜZEN: 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle geçtiğimiz hafta tüm emekçiler için çağrıda bulundunuz. Çağrınıza nasıl geri dönüşümler oldu?
- Zeki ÇELER: Sanayide büyük bir kesim off’tur. Geçen yıl parti olarak da gezdiğimizde sanayi bölgesini neredeyse yüzde yüz kapalıydı. Açık olanlarda da dükkan sahipleri kendileri çalışıyordu. Geriye kalanlar ya mangal yaktıydı ya da izindeydi. Sanayi Odası da çağrımıza destek verdiğini söyledi. Ticaret Odası’nda görüştüklerim çok olumlu baktı, onlar da MYK kararı verilmesi gerekir. Marketçiler Birliği resmi birlikleri olmamasına rağmen kendi aralarında bir birlikleri var. Onlara geçtiğimiz gün alelacele seslenmeme rağmen hemen toplandılar, ‘kesinlikle destekliyoruz. Keşke daha önceden de düşünebilseydik toplu olarak tamamen bir şeyler yapalım’ dediler. Onlar da kesinlikle katılacaklarını söyledi. ‘Ancak serbest piyasa ekonomisinde olduğumuz için rekabet edebilirlik konusunda ciddi bir sıkıntı yaşanmaması adına en azından 11-12’ye kadar açık olalım ondan sonra tamamen kapatalım. Ya da herkes tamamen kapatacaksa herkes kapatsın’ görüşü var. Tabi herkese ulaşacak birlik mekanizması olmadığı için iş başa düştü ve sektördeki temsilcilerle görüşmeler yaptım. Gelin bu 1 Mayıs’ı gerçekten emekçilerin bayramı olarak görelim. Burada basının da desteği önemlidir.
“En azından açık gördüğünüz iş yerlerini ihbar edin ya da çalışanlar eğer çalışmışlarsa ve ay sonunda aldıkları maaşlarda eğer 1’e 2 ödenmemişlerse bize bildirim yapsınlar. Biz o iş yeri ile ilgili yasal işlem başlatacağız.”
Çünkü 1 Mayıs resmi tatil der ama resmi tatil anlamında kamu dışındaki sektöre devletin herhangi bir yasaklayıcı tavrı yoktur. Yasa açıktır ve burada sadece biz devlet olarak ne diyebiliriz o gün 8 saat çalışanlar 1’e 2 ödenmelidir. Mesai geçtikten sonra da onun da üzerine 1’e 1 buçuk ödemesi gerekmektedir. Sosyal medyada bununla ilgili bir karmaşa yaşandı ama yasa açıktır; resmi tatil gününde 1’e 2 ödenir. Şu an ki yasal mevzuatta elimizden gelen budur. Keşke hükümetler bunu önceden yaparken tek bordro sistemine banka üzerinden ödeme yapma zorunluluğu getirmiş olsaydı özel sektöre, bizim bunu denetleme şansımız daha fazla olurdu. Ama en azından 1 Mayıs’ta açık gördüğünüz iş yerlerini ihbar edin ya da çalışanlar eğer çalışmışlarsa ve ay sonunda aldıkları maaşlarda eğer 1’e 2 ödenmemişlerse bize bildirim yapsınlar biz o iş yeri ile ilgili yasal işlem başlatacağız.
“Biz toplum olarak hepimiz sosyal medyada kahramanız ya, birilerinin hakkını savunmaya çalışırız ya, gelin bunu gerçeğe dönüştürelim ve o gün dışarıdan yemek çağırmayalım, herhangi bir kafeye gitmeyelim, alışverişi bir gün önceden yapıp o gün alışverişe de gitmeyelim. O günü tatil olarak emekçiye verdirmeyenlere cezayı hep birlikte uygulayalım.”
- YENiDÜZEN: Bunun yasadaki yaptırımı nedir?
- Zeki ÇELER: Asgari ücret üzerinden tespit edilerek cezalandırılır. Yani her çalışan başına asgari ücrettir. Ama önemli olan bunu ceza ile değil gönüllülük esasıyla emekçiye o hakkını vermek. Çünkü ben de özel sektörden gelirim. Yıllardır 1 Mayıs’ı devlet çalışanlarının tatili ama esas emekçinin halen daha çalıştığı gün olarak biliriz. Benim çağrım; gelin bunu hep birlikte gönülden yapalım ki gerçek anlamda bunu hissedelim. Ancak yapmayacak olanlar varsa ve bunu inatla yapmayacaklarsa da gelin buralardan alış veriş yapmayalım. Buralardan hizmet almayalım. Biz toplum olarak hepimiz sosyal medyada kahramanız ya, birilerinin hakkını savunmaya çalışırız ya, gelin bunu gerçeğe dönüştürelim ve o gün dışarıdan yemek çağırmayalım, herhangi bir kafeye gitmeyelim, alışverişi bir gün önceden yapıp o gün alışverişe de gitmeyelim. O günü tatil olarak emekçiye verdirmeyenlere cezayı hep birlikte uygulayalım.
- YENiDÜZEN: Çalışma Bakanı olarak ilk günden itibaren özellikle inşaatlardaki çalışma yaşamı için önemli açıklamalarda bulundunuz. O günlerden bu günlere neler değişti?
- Zeki ÇELER: İnşaat sektöründeki düşmeyi engelleyici önlemler alınmaya başlandı. Ara sokaklarda görünmeyenler olabilir ama bize gelen ihbarlar neticesinde bunlara da el atıyoruz. Yaptığımız denetim sonuçlarını da sizlerle paylaşıyoruz. Bu denetimlerin dışında acil kriz masası oluşturuldu. Ancak birkaç haftadır bazı bakanlıklardaki atama sorunları nedeniyle toplanmasa da belli bir rapor çıktı. O rapora göre yapı denetimine de ihtiyaç duyuldu. Özellikle inşaat sektöründeki ihtiyaçlar çerçevesinde Müteahhitler Birliği ile daha çok istişare yapılacak. Müteahhitler Birliği bünyesinde bir okulun kurulması da söz konusudur. Müteahhitlerin kooperatifleşerek, iskele kurumları, iş sağlığı güvenliği kurallarını sağlayıcı araçların daha temin edilebilir pozisyona gelip kiralanması gibi konular ön plana çıktı. Bir de iş sağlığı güvenliği uzmanlarına, müteahhit firmasına, mal sahibine de sorumluluk yükleyici yasal değişikliklerin gerekliliği ortadır. Daha önceki hükümet döneminde başlatılan çalışmalar da var, biz bunun devamından yanayız. Bunları netleştirerek, günümüz koşullarına uygun hale getirip hayata geçireceğiz.
- YENiDÜZEN: Trafik kazalarında artık iş kazaları da ön planda… Ne gibi önlemler aldınız, alacaksınız?
- Zeki ÇELER: Polis, muhaceret, çalışma müfettişleri, sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı müfettişleri ve trafik dairesi birlikte yollarda teftişe çıkıyor. Hem trafik konusunda denetim yapılıyor hem de bir çalışanın çalışma izni olup olmadığı hem de yatırımlarının yapılıp yapılmadığıyla ilgili denetim yapılıyor. Bu birkaç haftadır yapılıyor, ilerleyen zamanlarda bunun daha da ilerisi yapılacak. Deportlar başladı. Şu anda çalışma izinsiz yakalanırsa işyerlerine cezalar kesiliyor, yakalananlar da deport ediliyor. Geçtiğimiz gün de yapıldı. Girne’de Gözde Hair Studio 2016’dan beri tek çalışan işveren olarak görülüyor ama çalışanlarının izinleri yok. 2 çalışan yakalandı, ikisinin de çalışma izni yok. Onlar yurt dışına gönderildi. Geçen ay da yine aynı şirkette çalışma izinsiz biri tespit edildi. Tavrımız nettir. Name and share uygulaması ile de isimleri rahatlıkla açıklayacağız.
- YENiDÜZEN: Sosyal Sigortalar Dairesi hep Çalışma Bakanlığı’nın en büyük sorunlarından biri oldu. Siz neler gözlemlediniz?
- Zeki ÇELER: 1977’den beri bu bakanlığın teşkilat şeması değişmedi. Personel sayısı doğru düzgün artırılmadı. Teknik donanım olarak da bu bakanlığa gerekli destek sağlanmadı. Palyatif çözümlerle günü birlik sorunları çözüldü. Biz bile bugün bazı şeyleri aşabilmek için günlük çözüm önermeye çalışıyoruz ki genel anlamdaki bir çözümü sağlayabilelim. Şimdi personel sayısı ve teknik donanımı değişmeyen bir bakanlıktan verim beklenemez. Kaldı ki nüfus arttı, genel sağlık sigortasına geçmeyi isteriz, artık herkes sigortalardan emekli olacak ama bunu yaparken geçmiş hükümetler bunun yapılabilmesi için bunun devamını sağlayabilmek için gerekli adımı atmadı. Şimdi bunun ceremesini biz çekeriz. Personelin bulunduğu ortamdan dolayı ben çok utanırım ve defa kez özür diledim hala daha da dilerim. Ekip arkadaşlarım çok ciddi sıkıntı içerisinde çalışıyor. Yeni bir binanın yapılması şarttır. Teknolojik olarak donanımlı, personel sayısının artırılması yani artık sağlık, polis ve eğitimin dışında diğer bakanlıklara özellikle Çalışma Bakanlığı’na yapılacak protokollerde daha fazla personel sağlanmalıdır. Ama bunu yaparken de personel analizi sunulmalıdır. Hiçbir kurumu sorun olarak görmüyorum, vazgeçilmezimizdir onlar sayesinde bugün hizmet alabiliyoruz.
İlaç ödemeleri konusunda da sıkıntımız vardır. Çünkü 2 personel vardı. 1’i emekli oldu diğeri rahatsızlandı. Şuan Sağlık Bakanlığı ile istişare içerisinde ek mesai ödeyerek 8 ay geriliği yavaş yavaş 6 ay geriye düşüldü. İstihdam açıldı 1 kişi girdi, geçemedi. Öyle sıkışıp kaldık.
- YENiDÜZEN: Sosyal sigortalar bir de borçları ile gündeme geliyordu. Şimdi nedir durum yatırımlar yapılıyor mu?
- Zeki ÇELER: Borç almadan ödemeler yapılıyor. Geçmiş dönemlerde sıcak paranın girmesi, bazı afların yapılmasıyla birlikte kendi borcunu ödeyebilir noktaya geldi. İhtiyat Sandığı’na 100 milyon artı faizleriyle birlikte 200 milyona denk gelen bir borcu, özel bankalara da 60 kusur milyonluk bir borcu vardır. Önümüzdeki ay bu biraz daha aşağıya düşecek. Yani kendi kendini döndürebilir bir noktadadır şu an.
Bakanlığa geldiğim günden beri kullandığım bir cümle vardı; bakanlığımızın yasallar çerçevesindeki tüm ağırlığını her alanda hissettireceğiz dedik. O yüzden fark ediyorum ki bana gelen geri dönüşümlerde özellikle iş güvenliği denetimleri sayesinde yatırımlarını yapmayan, yatırım geriliği olan kurumlar da artık yatırımlarını güncelleyerek veya yapılandırarak ödemelerini yapıyor. Bu da bize bir artıdır. Demek ki bizde denetim çok eksikti. Denetim sayesinde gelirleri artırdık. Müfettiş denetmen sayısı azlığına rağmen ciddi bir özveri ile bu çalışmalar yapılıyor. Ekip arkadaşlarıma teşekkür ederim.
“3’üncü dünya ülkelerinden işgücü getirilmesini bakanlık himayesine aldım. Çünkü ciddi bir emek sömürüsünden de öte insan ticareti söz konusudur. Ben vatandaşlarımızı da uyarmak isterim”
“İnsan ticareti yapılıyor, dikkat ediniz”
- YENiDÜZEN: Yabancı işgücünün getirilmesi konusunda yeni uygulamalar olacak mı?
- Zeki ÇELER: 3’üncü dünya ülkelerinden işgücü getirilmesini bakanlık himayesine aldım. Çünkü ciddi bir emek sömürüsünden de öte insan ticareti söz konusudur. Ben vatandaşlarımızı da uyarmak isterim; yakında uluslararası dillerde de hem sosyal medyada hem billboardlarda yayınlarda bulunacağız. İnsan ticareti yapılıyor. Bizim mevzuatlarımızda yasal değildir bazı danışmanlık şirketlerinin para alarak ya da güya dostça yardımcı danışmanlık hizmeti vererek, dışarıdan çalışan getirmesi. Vurguluyorum yasal değildir. Bu konuda herkesi uyarmak isterim. Tenezzül etmesinler. Bir ihtiyaçları varsa bizden talep etsinler biz yardımcı oluruz.
Ülkede 12-13 bine yakın 3’ncü ülke çalışanı vardır. Giderek bu sayı artıyor ve ciddi rakamlara da ulaşacaktır.
- YENiDÜZEN: Dıştan gelen yabancı iş gücüne bu kadar ihtiyacı var mı ülkenin?
- Zeki ÇELER: Hem vardır, hem de bazılarını bunu bir rant kapısı gördüğü için insanların hayalleri ile oynayarak, insan ticareti noktasına dönüştürdüler. Bu insanları getiriyorlar ondan sonra atıl vaziyette bırakıyorlar. Ama ihtiyaç duyan sektörlere de tabi ki biz bu fırsatı tanıyarak iyi bir değerlendirmenin ardından özellikle kalifiye eleman gelmesi konusunda titiz davranarak, hareket etmeye çalışırız. Devlet tekeline almaya çalışırız bu işi… Çünkü başka türlü olmayacak. Benim adıma bazı basın organlarında ‘ailesine tekelleştiriyor’ denildi. Doğrudur. Benim tek bir ailem vardır bu konuda, o da Çalışma İzin Merkezi’dir yani bakanlığımdır. Doğrudur, bakanlığımın tekeline aldım bile. Çünkü yasal mevzuat bize bunu bir tek bakanlığın tekelinde yapabileceğimizi söylüyor. Aslına tekele almadım olması gerekeni yaptım.
- YENiDÜZEN: Sosyal projelerde durum nedir? Huzur evi ile ilgili proje ne aşamada?
- Zeki ÇELER: Huzur evinin yapımı için şartname ile ilgili Mimarlar Odası ile protokol imzaladık. Lapta Huzur Evi’nin yerine yeniden inşa edilecek. Ben de yaşlandığımda oraya ihtiyaç duyarsam oraya yerleşmeyi isterim. Uluslararası standartlarda ayrıca bizim öz kültürümüze de uygun bir binanın yapılması, kendi insanlarımızın orada kendilerini evlerindeymiş ya da otelde misafirlikteymiş gibi hissetmesini istiyoruz.
Toplumsal Cinsiyet Eşitlik Dairesi’ni de faaliyete geçirelim çok isteriz ama maalesef faaliyete geçirebilmemiz için dairenin başına geçecek arkadaşı atamamız lazım. Ama şu an kriterlere uygun sadece Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü vardır. Çünkü o dönemde öyle bir yasa hazırlandı ki oraya atanacak biri yok.
- YENiDÜZEN: Özel sektörde sendikalaşmada çok iyi durumda değiliz. Siz bu konuda adım atacak mısınız?
- Zeki ÇELER: Gerekli adımları atmak adına uğraşıyoruz. İşçi ve işveren arasındaki bağ şu an bakanlıktır. Ama her sektörde sendikalaşma önemlidir. Bunu yapmak ve bunun olmasını sağlamak bizim sorumluluğumuz altındadır. Bu sorumluluğun da farkındayım. Bazen üzerime çok gelinse de bu konuda, hak veriyorum. Ama diğer taraftan da bazı çalışmaların yapılabilmesi için de eldeki imkanların ne olduğunu, hangi alanlarda nasıl icraat yapıldığına dikkat etmelerini rica edeceğim. En azından şu an bir bakan ve bir bakanlık ekibi vardır ki, özel sektör çalışanları bire bir bizimle sıkıntılarını paylaşabiliyor. Ama özel sektörde sendikalaşma için gerek toplu iş sözleşmelerinin yapılmasını başlatma gerekse de sektörel bazda sendikalaşmanın yapılması için dürtücü olacağız.
- YENiDÜZEN: Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısına eleştiride bulunmuştunuz. Önümüzdeki süreçte bu yapıda değişiklik yapılabilecek mi?
- Zeki ÇELER: Burada biraz sitem etmek isterim. Hepimiz Facebook’ta kahraman olduk. Asgari ücretin belirlendiği günlerde hepimiz kahraman olup asgari ücret ile ilgili herkes bir şey söyledi. Ama 6 Nisan’a kadar, ‘asgari ücret ile ilgili nasıl bir sisteme geçelim adı ne olsun, şekli nasıl olsun nasıl belirlensin, barem olacaksa nasıl olsun’ çağrısında bulunduk, öneri istedik. Toplasak 10-12 tane yanıt geldi kurumsal ve bireysel olarak. Herkes şikayetçi herkes sosyal medya kahramanı ama iş öneri sunmaya geldiğinde kimse ortada yok.