O ifade doğruysa hapse kim girecek?

Yine ses çıkmadı.
Ulusal Birlik Partisi’nin eski başkanı Özgürgün'ün kişisel hesabında bugünkü değerle 16 milyon TL “izah edilemeyen” bir giriş görüldü.
Başsavcılık rapor yazdı.
Özgürgün kaçtı.
Üç yıl sustu.
Şimdi konuşuyor ve “partinin parasıydı” diyor.

***
Meclis’in 26 Ekim 2015 tarihli sekizinci birleşiminde “Oy birliği” ile kabul ettiği “Siyasal Partiler Yasası” var.
Oy birliği diyorum dikkat!
Yasaya göre siyasi partilerin “kesin hesapları” Yüksek Mahkeme ve Sayıştay'ın denetimine açıktır.
Şimdi bilemiyorum tabii, bu para “kişisel” hesapta olduğuna göre ne olacak?
Özgürgün'ün ifadesi doğruysa, Ulusal Birlik Partisi “kesin hesabı”ndan para gizliyor demektir.

Yasa çok açık!
51’inci madde örneğin…
“Partilerin genel merkezleri, genel kongrelerine sundukları kesin hesap örneğini, Mahkeme ve Sayıştay’ın mali denetimini sağlayacak yetkilinin adını Yüksek Mahkeme Başkanlığına vermek zorundadır” diyor.

Başbakan demişti ya, “Yasa seçimler için haziran ayını işaret ediyor ama yapılmazsa eğer ne olacağını yazmıyor.”

Bu yasada yazıyor!
“5 yıla kadar ağır hapislik” diyor.

***

52’nci madde diyor ki…
“Anayasa Mahkemesi olarak görev yapan Yüksek Mahkeme, kesin hesaplara ait bilgi ve belgeleri siyasal partilerden her zaman isteyebilir.”
Görelim bakalım şimdi!
“Yüksek Mahkeme, denetimini, Sayıştayın hazırlayacağı rapora dayanarak ve evrak üzerinde yapar.”
Hem Sayıştay’ı görelim…
Hem Yüksek Mahkeme’yi…

***

Bitmedi!
Yasanın bir de “Yasadışı Bağış ve Krediler” maddesi var.
Özgürgün “bağış” demişti ya!
“Bir kişinin ya da kurumun bir siyasi partiye asgari ücretin otuz katını aşan miktarda bağışta bulunması yasaktır” diyor Yasa!
Hem bağışı yapan hem de kabul eden 2 bin lira para cezasına ya da 1 yıla kadar hapislik cezasına çarptırılabilir.

“2 bin lira para cezasıyla yırtarız” anlamı çıkmasın hemen!