Saat 03.17
Kahramanmaraş 7.7 şiddetinde sallandı.
Deprem Kıbrıs’ta da hissedildi.
Ülke uyandı.
Saat 04.30
Sporcu çocuklarımızın, öğretmenlerinin ve velilerin konakladığı İsias Otel’in tamamen çöktüğü duyuldu.
Saat 09.06
Bakanlar Kurulu depremden 6.5 saat sonra toplandı.
Saat 10.04
Depremle ilgili depremden 7 saat sonra "Cumhurbaşkanlığı"nda kriz masası oluşturuldu.
Saat 11.27
Bakanlar Kurulu toplantısı depremden 8 saat sonra tamamlandı.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yapıldı.
“Saat 12 gibi 8 araç ve Sivil Savunma Acil Müdahale ekibinin yola çıkacağı… 50 kişilik kurtarma ekibinin ise Havayolu ile Adıyaman'a gitmek üzere Ercan Havaalanı'nda beklediği” duyuruldu.
Saat 20.29
Başbakanlık açıkladı: “Adıyaman’a göndermiş olduğumuz kurtarma ekiplerimiz, deprem bölgesine az önce vardılar. Bölgeye intikal eden ekipler kurtarma çalışmalarına hiç zaman kaybetmeden başladılar.”
18 saat sonra!
Mağusa Türk Maarif Koleji kafilesinde 24 öğrencimiz, 4 öğretmenimiz ve 11 velimiz yıkılan otelde konaklıyordu. 3 velimiz ve 1 öğretmenimiz kendi çabaları ile çöken binadan çıkmayı başardı. Geriye kalan 24 Öğrencimiz, 3 öğretmenimiz ve 8 velimiz toplamda 35 insanımız enkaz altında kaldı.
Adıyaman’a giden ve enkaz altında evladı bulunan Feriha Yiğittürk tabloyu özetliyordu: “Çocuklarımızın hiçbiri yok. 18 saattir hiçbir çalışma yapılmadı!"
***
Büyük bir felaket yaşandı, doğrudur.
Birden fazla yerde binlerce bina çöktü.
Zor zamanlardı ancak bizim odaklanmamız gereken kendi yurttaşlarımızdı.
Hekimler, hemşireler sabah sabah deprem alanına gitmek için gönüllüydü.
Kırk dakikalık bir uçuş mesafesiydi hepsi hepsi…
Özel eğitimli çevik kuvveti var bu ülkenin, kırmızı berelisi var, törenlerde yürüyen timleri, Sivil Savunması, seferberlik eğitimi almış binlerce gönüllüsü var ama çocuklarımız saatlerce enkaz altındaydı ve görgü tanıklarına göre Kıbrıs’tan ilk ekip gidene kadar hiçbir müdahale yapılmadı ya da yapılamadı.
***
Sabahtan akşama toplantıdan, canlı yayından, medyada kim görünecek yarışından, yaranma telaşından süratle çözüm üretmeye zaman kalmadı.
“Doğruluğu teyit edilmiş bilgileri sizlerle paylaşacağız” diyor ancak hiçbir bilgi de vermiyorlardı.
Toplumla doğru bilgiyi paylaşmak işini bir iletişim ekibine devretmek yerine kendileri görünmeyi seçtiler, en önde, her yerde…
Çocuklar enkaz altında bekliyor, dünya başımıza yıkılıyordu anbean...
Binbir yalan ortada geziniyor, seyrediyorlardı.
Depremden 6.5 saat sonra toplanmayı başarmıştı bakanlarımız….
Üzgün olduklarını biliyorum.
Ama yetmiyor.
***
Gökçe Coşkun isimli veteriner ve çevreci Türkiye saatiyle sabah saat 05.32’de şu mesajı paylaştı:
“Adıyaman Merkez İsias Otel! İçinde 80 kişilik rehber eğitim grubu ile Gazimağusa TMK Ortaokulu Voleybol takımı enkaz altında kalmıştır. Otel tamamen yıkılmıştır. Kurtarma ekibine ihtiyaç vardır!”
İlk ekibimizi 18 saat sonra gönderebildik.
Onca saat yitirildi.
Yönetme kabiliyetleri, iradeleri, karar verme becerileri yoktu çünkü…
Hep talimat uygulamaya alışmış, milliyetçi nutuklarla siyaset yapmış, devleti insandan büyük sanmışlardı.
Yönetmemiş, itaat etmişlerdi sadece…
İnsanı, bilimi, medeniyeti merkezine almayan o zihniyet yıkıldı aslında ve ne acıdır, çocuklarımız altında kaldı.
***
Biliyorum, diyeceksiniz ki “şimdi siyaset saati değil…”
O saat ne zamandır?
Çocuklarımızın anısı önünde nutuk atarken mi?