BİR DETAY
Baflıların Prastyolular Gezisi, ‘işkenceye döndü’ haberleri ile dün basında yer buldu. Haberde Baf kasabasına bağlı Prastyo’dan göçmen Kıbrıslı Türkler’in, Kıbrıs’ın kuzeyinden bir otobüs şirketinin organizasyonuyla eski köylerini ziyaret ederek, anılarını tazelemek istediği, ancak; Rum polisinin ‘yıldırma politikası’na maruz kaldıkları iddia edildi.
Haberde Kıbrıs’ın güneyinde her seferinde ‘sorun çıkarıldığı’ savunulurken, otobüs şoförünün ‘40 derece sıcakta inletildik’ ifadelerine de yer verildi, KKTC Cumhurbaşkanı ve Hükümeti’nin ‘tepkisiz’ kaldığından yakınıldı.
‘O geziye katılan birisi olarak’ KTÖS eski Başkanları’ndan Güven Varoğlu sosyal medya hesabından yaşananları aktardı…
Varoğlu sorunun ‘evrakları tamam olmayan otobüs şirketi’nde olduğunu, güneyden çağrılan başka bir otobüsle gezinin de düzenlendiğini yazdı.
“Yazıldığı gibi bizim zorla aşağıya indirildiğimiz, işkenceye uğratıldığımız doğru değildir” diyen Varoğlu, geziye katılanların da evrak sorduğu için Kıbrıs Rum Polisi’ne değil, evraklarını hazır etmeyen ilgili otobüs firması ve şoföre tepki gösterdiğini şöyle aktardı…
“İşkenceye uğratıldığımız doğru değildir”
“Pazar Günü 2 otobüs ile Baf Prastyolular olarak doğduğumuz topraklara bir gezi düzenlemiştik. Rum Barikatı’ndan geçerken bir otobüsün evraklarının tamam olduğu, diğer otobüsün evrakları eksik olduğundan geçemeyeceği iletildi.
Bunun üzerine güneyden bir başka otobüs çağrıldı. İkinci otobüs gelinceye kadar da kimimiz otobüste klima altında, kimimiz de aşağıda gölgede uzunca bir süre bekledik.
Yazıldığı gibi bizim zorla aşağıya indirildiğimiz, işkenceye uğratıldığımız doğru değildir. Bir otobüsün iki sefer yaptığı da doğru değildir. İkinci otobüs güneyden gelince evrakları tamam olan diğer otobüsle birlikte gezimiz de yapılmıştır.
Geziye katılan hiç kimse de zaten evrak sorduğu için Rum Polisini suçlamamıştır. Tepki evraklarını hazır etmeyen ilgili otobüs firması ve şoföre gösterilmiştir.
Kasıtlı bir hareket olsa niye diğer otobüse izin verilmişti?
Ayrıca Evraksız seyahat eden bir aracın herhangi bir kaza olması durumunda hesabını kim verecekti?.. Hamaset yapmak için böyle haberlerden medet ummak doğru değildir. Sonuç olarak her iki toplum da provokasyondan çok çekmiştir. 55 yıl sonra doğdukları topraklara nostaljik bir gezi yapmak isteyen insanların üzerinden kimse milliyetçilik yapmaya çalışmasın. Her kuşun eti yenmez.”
“Provokasyondan çok çektik”
İlgili haberi yapan haberci ile de konuştuğunu yazan Güven Varoğlu, kendisine verilen ‘eldeki bilgilerle yazdım, yolcuların ismi verilmedi’ yanıtını da paylaştı…
Varoğlu’nun da yazdığı gibi, yıllar sonra doğdukları, hatırlarının kaldığı yerlere özlem ve keyifle gezi düzenleyenlerin üzerinden ‘milliyetçilik’ yapma, ‘çatışma’ çıkarmaya çalışma hiçbir şeye hizmet etmeyeceği gibi, sadece iki toplumda da ara ara ‘gerginliği’ artırmaya çalışanlara fırsat veriyor.
Dünkü sayısında, Kıbrıslı Rum yetkililerin tavrı nedeniyle Baflıların Prastyolular Gezisi’nin, ‘işkenceye döndü’ğüne ilişkin haberi manşetten duyuran gazete, bir önceki günkü sayısında da ‘Larnaka Havaalanı’nda giden KKTC plakalı otobüse saldırı’ haberi yayınlamıştı.
Sistematik bir şekilde yapılan bu tür haberlerle yaratılmaya çalışılan algı, ‘aşırı milliyetçi’ duygularla hareket eden kesimi daha da tahrik ediyor ve ne yazık ki adanın her iki yanında da yaşanın münferit kötü olayların artmasına neden oluyor. Provokasyondan öteye de gitmiyor…
BİR ÖRNEK
Görevden alındı, ‘görevi bırakmadı’…
UBP- HP Hükümeti’nce Talim ve Terbiye Dairesi Müdürlüğü görevinden alınan dairenin eski müdürü Salih Sarpten, görevden alındı ama görevi bırakmadı.
Salih Sarpten, yeni atanan Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Murat Aktuğ ile birlikte, ‘resmi temaslar’ için Ankara’ya giden Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun heyetinde yer aldı.
Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Aytunç Şirket’in ‘Takım ruhuyla çalışmaya devam’ ifadesiyle sosyal medyada paylaştığı fotoğraf, Sarpten’in ‘liyakat’ denince akla gelen ilk isimlerden biri olduğunu da doğruluyor…
Sarpten de geçtiğimiz gün görevden alındığının açıklanması üzerine yaptığı paylaşımda, “Bu görevle birlikte; verimli ve çalışma barışı yüksek bir daire ortamını, eğitim bilimi ilkelerini temel kabul eden bir kurum kültürünü ve aynı zamanda en değerli varlıklarımız olan çocuklarımıza bugünkünden çok daha nitelikli beceriler kazandırmak adına işe koştuğumuz projeleri de devretmiş oldum” demiş, çalışma arkadaşlarına teşekkür etmişti.
Yeni atanan Müdüre başarılar dileyen Sarpten, “Bana düşen eğitim bilimi ilkeleri adına eskisinden çok daha fazla çalışmaya devam etmek olacaktır…” ifadelerini kullanmıştı…
BİR ALINTI: İnsanımız Lefkoşa Surlariçinde yürüyorsa ve Dereboyu’nda yürümüyorsa eğer, teşhis “tuvalete bile arabayla gideceğiz” değildir, teşhis Dereboyu’nun da Surlariçi gibi bir miktar yayalaşması gerektiğidir! (Onur Olguner)