Yamaçköy’deki evinden 25 Ekim’de çıkan Meryem Toprak bir daha geri dönmedi, o günden bu yana sürdürülen aramalar da sonuç vermedi, Meryem’in izine rastlanmadı… Anne Fatma Toprak kızının bulunması için yetkililerden ve bölge halkından yardım istedi.
Toprak: “Benim çocuğum dilsiz bir melek, lütfen sesimi duyun, çocuğumu bulmama yardımcı olun”
“Günlerdir düzgün uyku uyumadığını ve halen köşe bucak her yeri aramaya devam ettiğini dile getiren Toprak, “gece yatağa yatıyorum, sonra ‘benim çocuğum kayıp ben nasıl yatağa giriyorum’ diyorum…”
Derya ULUBATLI
Yamaçköy’deki evinden 25 Ekim’de çıkan Meryem Toprak bir daha geri dönmedi, o günden bu yana sürdürülen aramalar da sonuç vermedi, Meryem’in izine rastlanmadı…
Geçtiğimiz Pazartesi gününden beri kayıp olan 39 yaşındaki engelli birey Meryem Toprak’ın annesi Fatma Toprak YENİDÜZEN’e konuştu, kızının ‘ölü ya da diri’ bulunması için hem yetkililerden hem de bölge halkından yardım istedi.
Günlerdir perişan olduğunu söyleyen Toprak, kızının 25 Ekim’de Yamaçköy’deki evlerinden çıktığını ve bir daha geri dönmediğini, aranmayan yer kalmadığını ancak hiçbir ipucuna ulaşılamadığını belirtti.
Ovaların, dağların didik didik arandığını, hem polis ve sivil savunmanın, hem Geçitkale Belediyesi’nin, hem de köylülerin arama çalışmalarına yardım ettiğini anlatan Toprak, çevre bölgelerdeki halka da etraflarına daha dikkatli bakması ve herhangi bir ipucunu kendilerine bildirmesi için çağrı yaptı. Günlerdir gözüne uyku girmediğini anlatan Toprak, “benim çocuğum dilsiz bir melek, lütfen sesimi duyun, çocuğumu bulmamıza yardımcı olun” ifadelerini kullandı.
“Hep çıkar, dolaşıp dönerdi… Bu kez dönmedi”
Kızının kendisine çok düşkün olduğunu ve köyün dışına hiç çıkmadığını belirten Toprak olay günü yaşananları şöyle anlattı: "O gün Meryem ve kardeşi ile evde yemek yiyorduk. Ben yemeğimi hemen bitirip saat 14.00 civarı, çocuklar yemeklerine devam ederken ovaya zeytin toplamaya gittim. Normalde de yalnız kalıyorlar, oğlum evden hiç çıkmıyor, Meryem de çıksa bile köyden uzağa gitmiyor. Zaten köyde herkes onu tanıyor. Bazen komşular ona şeker veriyor, bazen köyün içinde tur atıp geri geliyor ama hiç uzaklaşmıyor. Zaten herkes onu tanıdığı için nerede olduğunu bana haber veriyor. O gün de öyle olacak sandım. Saat 17.00 gibi eve döndüm, başta sakindim, önceden de bu tür şeyler yaptığı için yine geri döneceğini düşündüm ancak saat geç olmaya başlayınca endişelendim. Önce etraftakilere sordum, biraz bakındım, peşimden gelmiştir diye ovaya gittim ama bulamayınca artık polisi aradım".
“Çocuğum buhar olup uçtu”
Çocuğunun tanımadığı kimsenin evine girmediğini ve kendini tehlikeye atacak biri olmadığını dile getiren Toprak, gittiği belli başlı yerler olduğunu ve bunlar dışında güvenmediği kimseye yaklaşmadığını ifade etti.
O gece hem köylülerin hem de yetkililerin sabaha kadar arama çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Toprak, hiçbir ipucuna rastlanamadığını ancak bulunacak en ufak bir ipucunun bile kendileri için önem teşkil ettiğini anlattı. Çocuğuna ölü ya da diri kavuşmak istediğini de sözlerine ekleyen Toprak, “çocuğum resmen buhar olup uçtu, lütfen onu bana getirsinler” ifadelerini kullandı.
İlk gün dışarıda sabahladığını ve güneş doğuncaya kadar her yeri gezerek Meryem’i aradığını söyleyen Toprak, “sabah olunca çocuğumu bulabileceğimi düşündüm ancak olmadı” dedi.
“Meryem savunmasız, saf bir melek”
Çocuğunun konuşamadığını ve uzak bir yerde kaybolması durumunda evinin yerini anlatamayacak durumda olduğunu ifade eden Toprak sözlerini şöyle sürdürdü: “Meryem konuşamıyordu. Savunmasız, saf bir melekti, bir kuştu. Bu köyün dışına da hiç çıkmazdı. Eğer çıktıysa geri dönmesi çok zor, kaybolduysa kendisini bulanlara evini anlatması da çok zor ama bir yere gitse, yolunu kaybetse bu güne kadar mutlaka birileri onu bulur, polise haber verirdi. Ben başına bir şey geldiğini düşünüyorum. Bir kaza olmuş olabilir, biri alıkoymuş olabilir ama öyle ya da böyle çocuğum ortadan kayboldu”.
“Ölü ya da diri çocuğumu getirsinler… Biri bir şey yaptıysa da şikayetçi olmayacağım”
Meryem’in bazen dolaşırken yol ortasında yürüdüğünü de anlatan Toprak şöyle devam etti: “Bir kaza olmuş olabilir, biri fark etmeden çarpıp korktuğu için söyleyemiyor olabilir ama öyleyse bile lütfen ölü ya da diri gelip kapıma bırakın. Benimle karşılaşmanıza, yüz yüze gelmenize gerek yok. Biri alıkoyduysa, kaçırdıysa da, lütfen ne halde olursa olsun getirin, ben sadece çocuğumu istiyorum, yapan kişi kim olursa olsun şikayetçi olmayacağım, davacı olmayacağım. İsterse bana hiç yüzünü göstermesin, çocuğumu bırakıp kaçsın. Hiç değilse başına ne geldiğini bilmek istiyorum”.
“Günlerdir gözüme uyku girmiyor, sesimi duyun”
Günlerdir düzgün uyku uyumadığını ve halen köşe bucak her yeri aramaya devam ettiğini dile getiren Toprak, “gece yatağa yatıyorum, sonra ‘benim çocuğum kayıp ben nasıl yatağa giriyorum’ diyorum. Yakında mı uzakta mı diye düşünüyorum, acaba biri zarar mı verdi diye düşünüyorum, gözüme uyku girmiyor” şeklinde konuştu. Herkesin duyarlı olmasını ve kendilerine yardım etmesini isteyen Toprak, “gece gündüz dua ediyorum, elimden başka bir şey gelmiyor, benim sesimi duyun” dedi.
Meryem'in son görüldüğü yol (Yamaçköy)