ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü'nde 15 yıldır görev yapan akademisyen Yonca Özdemir ve Serhat Selışık’ın sözleşmelerine son verilmesi protesto edildi.
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü'nde düzenlenen eyleme DAÜ-SEN, öğretim görevlileri ve öğrenciler de destek verdi. Eylemde sözleşmesi yenilenmeyen Yonca Özdemir’in maruz kaldığı durum kınandı.
Eylemde akademisyenlerin iş güvencesinden yoksun bir şekilde çalıştırıldığı ve yaşananların çok kötü örnek olduğu vurgulandı.
Ankara’dan destek Eylemde Ankara ODTÜ kampüsünden akademisyenlerin yolladıkları dayanışma metni de okundu.
Metinde, işten çıkarılmaları üzüntü ve kaygı ile karşıladıklarını belirten akademisyenler, dayanışma içinde olacaklarını ve süreci takip edeceklerini vurguladılar.
Dayanışma metni şöyle:
“ODTÜ Ankara ve KKK Kamuoyuna, KKK kampüsünde yaşanan olumsuz gelişmeleri kaygı ve üzüntüyle takip ediyoruz. Bu gelişmelerin Ankara kampüsünde de yaşanan olumsuzluklardan bağımsız olmadığını düşünüyoruz. Son olarak Doç. Dr. Yonca Özdemir ve öğretim görevlisi Serhat Selışık'ın geçersiz gerekçelerle işten çıkarılmalarını, tüm ODTÜ adına kaygı ve üzüntüyle karşılıyoruz. Bu olumsuz süreçten etkilenen tüm KKK çalışanları ve öğrencileriyle dayanışma içinde ve olayların takipçisi olacağımızı beyan ederiz.
Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği- ODTÜ Mezunları Derneği- Eğitim-Sen 5 no’lu Üniversiteler Şubesi ODTÜ Temsilciliği”
Akademisyen Yonca Özdemir açıklamasında şunları söyledi:
“Ben 15 senedir bu kampüsün bir parçasıyım... İlk 10 sene büyümesini gelişmesini izledim. Heyecanla ve özveriyle çalıştığıma inanıyorum. Tek ben değil, hepimiz. Sadece iş olarak görmedik, evimiz de belledik.
Fakat son 5 sene içinde de buranın nasıl yavaşça çöktüğünü gördük, beraberce yaşadık. Evet, buna kötü yönetim, kötü yöneticiler sebep oldu, bunu hepimiz biliyoruz. Buraya niye artık iyi yöneticiler gelmediğinin nedeni de biliyoruz. Ankara’daki demokratik kanallar tıkandıkça bunun bize yansıması kaçınılmazdı. Eskiden en nitelikli hocaların yönetici olarak geldiği/atandığı kampüsümüzün son geldiği durum içler acısı.
Bir kurumun başına bazen iyi, bazen kötü yöneticiler gelebilir. Ama bizim kaderimiz bu kadar da kimin yönetici olduğuna bağlı olmamalıydı. Bizi koruyan, hakkımızı savunan kurallar ve kurumlar olmalıydı. Hesap verebilirlik olmalıydı. Biz bunun eksikliğini hissederek bu sendikayı 2016’da kurduk. Ama cılız kaldık. Önce Nazile hn, sonra 3 profesör hocamız, geçen sene lab teknisyeni Abdullah Bey’i işten durdurdular. Kendisini güvende hissetmeyen pek çok değerli arkadaşımız da istifa ederek gitti ve gidiyor. Bu kayıpların her biri öğrencilerimiz için de kayıptı. Onlar da her geçen gün daha az nitelikli eğitim ve daha az hizmet ve daha yüksek fiyatlarla karşı karşıyalar.
Burada olan arkadaşlarımız gerçek ODTÜ ruhunu taşıyanlardır, oralardakiler değil. Ama bugün pek çok kişi buraya korkarak geldi, ya da korktuğu için gelmedi. Neden? Çünkü tek senelik kontratlarla çalışıyorlar ve sıra bende mi endişesi içindeler. Böyle bir üniversite ortamı olamaz. Esas hedefimiz bu korkuyu yok etmek. O yüzden buradayız. Desteğimiz çoktur. Ve bir arada olmazsak ve mücadele etmezsek bu durumun/olanları değişme ve daha iyiye gitme ihtimali de yoktur.
Bu korkuyu yeneceğiz, haklarımızı savunacağız… Ben giderim ama sendikamız buradadır…
Korkudan arınmış, liyakata dayalı, bilime, fikir özgürlüğüne dayalı gerçek ODTÜ ruhunun geri geldiği bir ODTÜ özlemi ve dileğiyle…”
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Personel Sendikası şu açıklamayı yaptı:
“ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Personel Sendikası (KAMPÜS-SEN) olarak, ODTÜ KKK yönetiminin Serhat Selışık ve Yonca Özdemir aleyhine aldığı işten çıkarma kararlarıyla ilgili yaptığımız değerlendirme sonucunda, “performans düşüklüğü” ve “ihtiyaç olmadığı” gerekçelerinin temelsiz olduğu yönünde görüş birliğine varmış bulunmaktayız.
Arkadaşlarımızın öğretim ve araştırma konusundaki başarıları, kampüsümüze yaptıkları kültürel ve sosyal çok yönlü katkıları ayan beyan ortadadır. İşten çıkarılan arkadaşlarımızdan Doçent Doktor Yonca Özdemir’in, sendikamızın yıllarca başkanlığını yapmış olması ve yine daha önce işten çıkarılmış arkadaşlarımızın haklarını savunmak için özveriyle mücadele etmiş olması, bu kararların asıl gerekçesinin sendikamızın ODTÜ KKK’nde iş güvencesi hakkı için verdiği mücadele olduğunu açıkça göstermektedir. ODTÜ KKK’nde çalışanlar bir senelik güvencesiz iş sözleşmeleriyle çalıştırılmaktadır. Kimisi on yıldan fazladır kurumumuza emek vermiş çalışanlar, asılsız iddialara dayanılarak birdenbire, özellikle yasal ihbar süresinin son günüve hatta son saati beklenerek işten çıkarılabilmektedir. Daha önceki ve şimdiki yönetimler tarafından alınan bu haksız işten çıkarma kararlarının yeniden değerlendirilme talepleri, ya sessizlikle geçiştirilmeye çalışılmakta ya da hiçbir tatmin edici gerekçe sunulmadan reddedilmektedir.
Bu kararlara karşı ses çıkarmamak ODTÜ KKK çalışanlarının hiçbir iş güvencesi hakkının olmadığının apaçık kabulüdür. Bunu kabul etmiyoruz! İşten çıkarılan arkadaşlarımızın haklarını savunmak ve ODTÜ KKK çalışanlarının iş güvencesizliği sorununu gidermek için bütün sivil toplum örgütlerini ve ODTÜ kamuoyunu aşağıdaki taleplerimizi desteklemeye ve dayanışmaya çağırıyoruz:
1. İşten çıkarma kararlarının iptal edilmesi.
2. Çalışma yılına göre sözleşme sürelerinin kademeli olarak artırılması.
3. Kronik hale gelmiş iş güvencesizliği sorununu gidermek için toplusözleşmeye gidilmesi.
KAMPÜS-SEN”