Kıbrıs’ın güneyinde 22 yaşındaki oğullarının cinayete kurban gitmesinin ardından kuzeye kaçan ve ‘Askeri yasak bölgeyi’ ihlal suçundan yargılanarak kısa süre hapislik yatarak ihraç edilen cinayet zanlılarının, üç yıldır halen adalete teslim edilmemesine isyan eden Low ailesi, oğullarının katillerinin Türkiye aracılığı ile geri iade edilip yargılanmalarını istiyor...
Devrim DEMİR
Londra’nın güneyinde, Dartford kentinde yaşayan George Low 22 yaşındaydı. Her yıl yaz ayında Kıbrıs’ın güneyine tatil için gelen Low, çok sevdiği Kıbrıs’ta genç yaşta uğradığı bıçaklı saldırı sonucu 2016 yılı Ağustos ayında hayatını kaybetti.
Cinayetin ardından 5 gün sonra George Low’u ve arkadaşı Robert Ben Barker’ı bıçaklayan Mehmet Akpınar ve Salih Ahmet, yasa dışı yollardan Kıbrıs’ın kuzeyine geçti.
Olayın ardından kamera kayıtlarında tespit edilen ve Birleşmiş Milletlerin aracı olmasına rağmen Akpınar ve Ahmet güney’e teslim edilmedi.
Kuzey’de “Askeri yasak bölgeyi” ihlal suçundan yargılanarak kısa süre hapislik yatan cinayet zanlıları ülkeden ihraç edildi.
Low’un ailesi süreç içinde hem kuzey hem de güneyde ki yetkili makamlarla defalarca görüşmesine rağmen, oğullarını öldüren katillerin iadesini sağlayamadı.
Kıbrıs’ın kuzey ve güneyinde 13 Haziran tarihinde ‘ara bölgede’ karşılıklı iadenin yapılması geniş gündem oluştururken, Kıbrıs basınını yakından takip eden aile YENİDÜZEN’e ulaştı.
Ağustos ayında oğullarının üçüncü ölüm yıldönümü olduğunu ifade eden Martyn ve Helen Low çifti bir umut oğullarının katillerinin Türkiye aracılığı ile geri iade edilip yargılanmalarını istiyor.
İadeler umutlarını yeniden yeşertti
YENİDÜZEN’e ulaşan Low çifti, karşılıklı bir takım iadelerin yapıldığını, oğullarını öldüren katillerin de yeniden ülkeye gelme durumu olduğunu ve onların Kıbrıs’ın güneyine teslim ederek yargılanmasını istiyor.
Üç yıldır gözlerindeki yaş durmayan Martyn ve Helen Low çifti teselliyi geride kalan iki çocuklarına sarılarak bulmaya çalışıyor.
13 Haziran tarihinde oğulları George’un 25’inci yaş gününü kutladığını anlatan anne Helen Low, “Kıbrıs’ta karşılıklı olarak yapılan iadeler bizim umutlarımızı yeşertti. Oğlumuzu kaybettiğimiz günden sonra, gerek Kıbrıs’a gelerek gerekse sosyal medya üzerinden haberleri sürekli takip ediyoruz. Katiller yine orada olabilir, onları ellerinizden kaçırmadan adalete teslim edin o zaman bizim oğlumuzun da ruhu rahata erecek” dedi.
Low: “Üç yıldır onsuz doğum gününü kutluyoruz”
Ağustos ayında oğullarını kaybedişlerinin üçüncü yıldönümü nedeniyle derin bir acı içinde olduklarını ifade eden Helen Low, duygularını YENİDÜZEN’e anlattı.
“13 Haziran tarihinde üçüncü kez oğlumun doğum gününü kutluyoruz. Kalbimiz çok kırık, o çok iyi bir insandı ve çok sevdiği yerde hak etmediği bir ölüm yaşadı. Oğlumuz Kıbrıs’ı çok seviyordu, katiller ona acımadı ve bıçaklayarak onu bizden aldılar. Eğlenceli ve çok güler yüzlü bir çocuktu. Şimdi ne ben ne kardeşleri ne de babası artık gülemiyoruz çünkü onu çok özlüyoruz. Kıbrıs’a âşıktı bizde onun sayesinde çok seviyorduk ama orda olanlar bir daha bize Kıbrıs’ı asla sevdirmeyecek. Bir hiç yüzünden onu gözü dönmüş iki kişi boynundan bıçaklayarak acımadan katletti. ”
“Gün geçtikçe daha büyük bir acı oluşuyor”
2016 yılı Ağustos ayından sonra hayatları çok değişen, bir daha evlerinden kahkaha sesi duyulmayan Low ailesi, katillerin yargılanmasını istiyor.
Low, Kıbrıs’a geldiklerini her türlü bilgiyi aldıklarını İki Toplumlu Suç ve Suçları Önleme Eş Başkanı Hakkı Önen ile görüşme de yaptığını kaydetti.
Yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını ifade eden gözü yaşlı anne, katillerin ellerini kollarını sallayarak özgür olduklarını, çocuğunun ise toprak altında olduğunu söyledi.
Low, “Bu son 3 yıl hayatımız çok değişti. Onun için ağlamadığımız tek bir gün geçmedi. Oğlumuzu bir daha göremeyeceğimiz düşüncesi kalplerimizi onarılmayacak şekilde paramparça etti. Evimizde artık eski neşemiz yok, George’un erkek ve kız kardeşi onu çok özlüyor. Hiç kimsenin çocuklarını ve kardeşini kaybetmesi gerekmiyor. Ben annesiyim her gün ön kapıya koşuyorum sanki sesi geliyor ve açmak için gidiyorum. Gülüşünü çok özlüyorum, bu yaşadıklarımızın bir kabus olması için çok dualar ettim ama gerçek hep boğazımı düğümlüyor. Bebeğimiz sonsuza kadar gitti ve bunun geri dönüşü yok” dedi.
“Lütfen onları adalete teslim etmek için bize yardım edin”
YENİDÜZEN aracılığı ile seslerini duyurmaya çalışan Low ailesi, iki toplumun birleşerek en azından bu konular karşısında daha hassas davranarak birilerinin canının yanmasını engellemek için birlik çağrısı yaptı.
Anne Low, “George’un babası doğum günleri ve babalar günü geldiği zaman hep ağlıyor. Çok sevinçle kutladığı neşeli günlerin oğlumuz öldükten sonra hiç bir tadı yok. Bizim için önemli tek bir gün yok. Hepimiz hayatın devam ettiğini bilmemize rağmen, gerçekten kalbimiz çok kırık.
Tek istediğimiz George yapılan korkunç saldırı ve vahşetin ardından, Türkiye katillerini iade etsin. Adaletle yüzleşmeleri için Türkiye buna sessiz kalmamalıdır. Değerli oğlumuzun hayatını çalanlar, kalbi kırılmış bir alenin mutluluğunu çalanlar hayatlarının tadını çıkarıp özgür yaşıyorlar.
Lütfen, onları kilitlememize ve adaleti desteklememize yardım etmenizi rica ediyoruz. Bu katiller canavarca bir daha kimseyi öldüremeyecek, benim çocuğumu aldıkları gibi başka bir aileyi de mahvedemeyecekler.”
Neler yaşanmıştı?
Katiller cinayetten 6 gün sonra Girne’de yakalanmıştı
2016 yılı Ağustos ayında Ayia Napa’da bir eğlence mekanında çıkan tartışmada İngiliz vatandaşı George Low’u bıçaklayarak öldüren 22 yaşındaki Mehmet Akpınar ve 43 yaşındaki Salih Ahmet yasal olmayan yollardan gizlice Kıbrıs’ın kuzeyine geçtikleri tespit edilmişti.
Cinayetten 6 gün sonra 19 Ağustos tarihinde Girne’de tespit edilen iki katil 20 Ağustos tarihinde ‘ askeri yasak bölgeyi ihlal ‘ suçundan Lefkoşa’da mahkemeye çıkarılmıştı.
BM almak için girişim başlatmıştı
Katil zanlılarının yakalanmasının ardından, Rum Yönetimi Kıbrıs’ın güneyinde cinayet zanlısı olarak aranan Akpınar ile Ahmet’in iadesi için BM aracılığı ile girişim başlatmış ancak bir sonuç alınamamıştı.
Katil zanlıları 27 Ağustos 2016 tarihinde ileride yargılanmak üzere3 ay cezaevine gönderilmişti.
Aleyhlerinde ihraç kararı çıkan iki zanlı 2016 yılında ülkeden ihraç edilmişti.
Akpınar aylar sonra yine kaçak olarak Liman’dan KKTC’ye giriş yapmıştı
Ülkeden 2016 yılında ihraç edilen katil zanlılarından Mehmet Akpınar, 2017 yılında ülkeye Girne Turizm Limanı’ndan yasal olmayan yollardan giriş yaptıktan sonra 2017 yılı Ekim ayında Girne’de tespit edilerek tutuklanmıştı.
Yapılan sorgusunda Low’u öldürmek istemediğini itiraf eden Akpınar, 1 ay cezaevinde kaldıktan sonra Kıbrıs’ın güneyine iade edilmeyerek yeniden ihraç edilmişti.
Önen: “Bu ihraç bizi derinden yaraladı”
YENİDÜZEN’e konuşan İki Toplumlu Suç ve Suçlulara İlişkin Teknik Komite Eş Başkanı Hakkı Önen, 2016 yılında Kıbrıs’ın güneyinde işlenen cinayetin ardından kuzeye kaçan katil zanlıları ile ilgili bir çok girişim yaptıklarını ifade etti.
Cinayete karışan zanlıların Kıbrıs vatandaşı olmadığını, kuzeyde cezalarını çektikten sonra Salman gibi güneye iade edilmeleri gerektiğini ancak bunun yapılmadığını kaydeden Önen, bunun derinden yaralayıcı bir durum olduğunu kaydetti.
Cinayete kurban giden George Low’un ailesi ile birkaç kez temas kurduğunu belirten Önen, katil zanlıları için 2016 yılında verilen ihraç kararının yanlış bir karar olduğunu, bu yaralayıcı durumun herkesi üzdüğünü ifade etti.