Milli Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu, dış destekli öğretmen alımı konusunda savcılıktan görüş beklediklerini söyledi
Ödül Aşık ÜLKER
Milli Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu, öğretmen açığını gidermek için alternatifler aradıklarını ve dış destekli öğretmen alımı konusunda savcılıktan görüş istediklerini söyledi.
Arabacıoğlu, Savcılığa 2 Ekim’de konuyla ilgili yazı yazdık. Savcılık’tan yarına bir görüş almayı bekliyoruz. Bakanlık olarak açığın doldurulması için büyük bir çaba sarfediyoruz. Kaynağı bulduk, isimleri belirledik, hukuka uygunluk açısından bir sorun yoksa bu öğretmenleri görevlendireceğiz” diye konuştu.
Hem sistemde hem de bazı uygulamalarda sorun olduğunu kaydeden Arabacıoğlu, “Öğretmen açığını gidermek için gerçekten çaba sarfettik ve insanların eğitimini aksatmamak için ne yapabilir diye büyük bir fikir egzersizi yapıyoruz. Ancak bazı kararları alırken de mevcut mevzuata da uymak zorundayız” dedi.
• Soru: Öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun. Zor bir dönemde, zor bir görev devraldınız. Seçimlerden dolayı eğitimle ilgili hazırlıklar aksamıştı. Göreve geldikten sonraki dönem nasıl geçti?
• Arabacıoğlu: 2 Eylül’de görevi aldım. Nakiller kağıt üzerinde yapılmış olmasına rağmen Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından gerçekleştirilmemişti. Gerek sendika, gerekse Milli Eğitim Bakanlığı’nın teknik ekibi çalışmayı tamamlamış, gerekli imzalar atılmış ve liste Kamu Hizmeti Komisyonu’na gönderilmişti, KTOEÖS’e de gönderilmiş ve web sitesinde yayınlanmıştı. İlkokullar ve orta öğretimle ilgili öngörülen münhal sayıları vardı, ancak bunlar Maliye Bakanlığı’ndan yetki alınmış münhal değildi. Öngörülen münhaller üzerinden Başbakanlık’a ve Maliye Bakanlığı’na yazı gönderdik. Ancak öngörülen sayı değil, Maliye Bakanlığı’nın öngördüğü sayılar bize verildiği zaman durum değişti. Öngörülen sayıda münhal olacakmış gibi nakillerin yapılmasından dolayı şu anda bir sıkıntı var. İlk yaşadığımız sorun bu oldu.
Münhallerin yetkisi Kamu Hizmeti Komisyonu’na verilmişti. Ancak sınavları komisyona bıraksaydık 10 Kasım’a kadar okullara öğretmen atama şansımız olamazdı. Bunun üzerine KTOEÖS ile biraraya gelip, genel kültür içerikli bir sınav ile geçici öğretmen alımı yapacağımızdan bahsettik. Sendika buna çok olumsuz bir tavır sergilemedi ancak Kamu Hizmeti Komisyonu vasıtasıyla bu işlerin olabilirliliği konusunda fikir üretmemizi istedi ama öyle bir şansımız olmadığı için biz orta öğretime ve mesleki teknik öğretime yönelik öğretmenleri sınav yaparak aldık.
İlkokullarla ilgili öğretmen atamaları daha kolay oldu. Atanacak öğretmenler akademi mezunu olduğu için akademi mezunu öğretmenleri, mezuniyet yıllarına ve diploma derecelerine göre sıraladık. Bu sıralama çerçevesinde öğretmen alımları devam etmektedir ve herhangi bir sıkıntı yaşanmamıştır.
• Soru: Maliye Bakanı Zeren Mungan, 75 öğretmen istihdamı yapıldığını açıkladı.
• Arabacıoğlu: Toplamda 49 orta öğretim, 26 da ilkokulla için münhal verildi.
“Sistemde de sorun var”
• Soru: Ancak hala daha okullarda bazı öğretmen eksiklikleri olduğundan bahsediliyor. Diğer yandan bakanlığın istatistiklerinden 4-5 öğrenciye bir öğretmen düşen okullar olduğunu da görüyoruz. Bu eksiklik tayin sisteminden kaynaklanan bir sorun mudur?
• Arabacıoğlu: Sistemde de sorun vardır ancak yapılan bazı uygulamalardan dolayı da sorun olmaktadır. 124 nakil yaptık ve sonra da 120 görevlendirme yaptık. Bu bir çarpıklıktır. Bir de kadrosu A okulunda olmasına rağmen B okuluna görevlendirilen öğretmenler vardır. Bunlardan da kaynaklanan sorunlar olmaktadır.
Gönül arzu eder ki az sayıda öğrenci olan okulları bir merkezde toplayıp, daha verimli, işlevsel ve daha güzel ortamlarda eğitim sunalım. Ancak bu konuda tepkiler vardır. Bu sorunları nasıl aşacağımızı oturup değerlendireceğiz. Orta eğitimde 1700’e yakın öğretmen vardır. 10 öğretmen eksik olduğu için dersler aksarsa o sistemde bir yanlışlık var demektir. 1700 kişilik bir ordunun 10 elemanı eksik olunca ordu aksarsa, o ordunun yapılanmasında sorun var demektir.
Öğretmenlere ek tahsisat...
• Soru: Ders sayılarında birkaç sene önce yapılan düzenlemeden sonra bazı branşlardaki öğretmenlerin ders sayılarında azalma oldu. Bu durumdaki öğretmenleri başka okullara rotasyon şeklinde gönderme uygulamasına nasıl bakarsınız?
• Arabacıoğlu: Çift kadrolu olan 147 kişi vardır. Bu öğretmenlerin 47’si bölgeler arasıdır ki bu genç öğretmenlerin ciddi sıkıntıları vardır. Ayrıca son giren öğretmenler, bilindiği gibi, diğer öğretmenlere göre daha az maaş almaktadır. Bu öğretmenler maaşlarının yarısını yol için harcar. Bu öğretmenlerimize ek tahsisat verme konusunu hükümetle görüştüm, durumu Maliye Bakanı’na aktardım.
Öğretmen açığını gidermek için alternatifler arıyoruz, örneğin dış destekli alabilir miyiz gibi. Bu konuda savcılıktan görüş istedik. Örneğin Eğitim Vakfı (KTEV) aracılığıyla kaynak bulup, öğretmen alıp görevlendirebilir miyiz düşüncesiyle bir çalışmamız oldu. Üniversitelerimizden bu konuda destek verecek olanlar var. Bu konuda isimler bile belirlenmiştir. Savcılığa 2 Ekim’de konuyla ilgili yazı yazdık. Savcılık’tan yarına bir görüş almayı bekliyoruz. Bakanlık olarak açığın doldurulması için büyük bir çaba sarfediyoruz. Kaynağı bulduk, isimleri belirledik, hukuka uygunluk açısından bir sorun yoksa bu öğretmenleri görevlendireceğiz.
• Soru: 2011 sonrasında girenlerin hazırlık ödeneği de yoktur. Bu uygulamada bir değişiklik yapma düşünceniz var mıdır?
• Arabacıoğlu: Bu konuda ilgili sendikacı arkadaşlar tarafından geçen hafta Başbakan’ın gündemine getirildi. Başbakan dahi bu konuda net bir cevap vermedi. Bu konuda hukuk ve sayıştaylık görüşü istendi. Bu konuda yasal değişiklik gerekir. Bildiğim kadarıyla 2013 yılında bu ödenek ödenmiştir. Tabi eğer bu uygulanmayacaksaydı, geçen yıl neden uygulandığını da sormak gerekir.
“Kantin gelirlerinin okullara kalması konusunda müdürlerin talebi var”
• Soru: Öğretmen açığı konusunda Eğitim Vakfı aracılığıyla kaynak bulup görevlendirme yapmayı düşündüğünüzü söylediniz. KTEV’in 19 yılda eğitime 5,5 milyon dolarlık bir katkısı olduğunu biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında kantin ihalelerini KTEV’den alıp bakanlık olarak ihaleye çıkmayı düşündüğünüzü söylemiştiniz. Kantin ihalelerinin daha önceleri siyasiler tarafından patizanca kullanıldığını da biliyoruz. Programda söylediğinizin arkasında mısınız yani kantin ihalelerinin KTEV’den alınması konusunda ısrarlı mısınız?
• Arabacıoğlu: Israrlı diye bir şey yok, siyasette ısrar diye birşey yoktur. Kantinlerin okullar tarafından işletilmesi ve gelirlerinin okullara kalması konusunda okul müdürlerinin talebi vardır. Müdürler kantin gelirlerinin kendilerine kalması durumunda çoğu ihtiyaçlarını bakanlıktan talep etmeyeceklerini, kendilerinin karşılayabileceklerini söylediler.
KTEV’in payını düşürmek...
• Soru: Kantin gelirlerinin %20’lik kısmı KTEV’e, %80’i ise okula kalmaktadır. KTEV’e kalan %20’nin tüm okullardaki eksikler için kullanılması daha verimli değil midir?
• Arabacıoğlu: Dediğiniz doğrudur, vakfa kalan kısmın bir havuzda toplanması ve öğrenci sayısı az olan okullara da pay gitmesi konunun diğer boyutudur. Ancak harcamalarla ilgili KTEV bugüne kadar Eğitim Bakanlığı’na bir bilgi notu sunmamıştır. Vakıf temsilcilerine beni ziyaret ettikleri zaman bunu aktardım, bize hala daha bir bilgi verilmedi. Bizim vakfı sorgulama yetkimiz yoktur ama ortada bir işbirliği varsa, günün sonunda yapılan harcamalarla ilgili bilgiyi karşı tarafa da sunmak gerekir. Günün sonunda konuyu değerlendirip belki vakfın payını düşürmek suretiyle okulların önünü biraz açıp açamayacağımıza bakacağız.
• Soru: Ara eleman eksikliği de sürekli gündeme getirilen bir konu. CTP Gençlik Kolları’nın meslek lisesi mezunlarının askerlik süresinin kısaltılması yönünde bir önerisi vardı. Böylelikle gençleri meslek liselerini tercih etmeye teşvik edilmesi ve ara eleman eksikliğinin giderilmesi konusunda düşünceniz nedir?
• Arabacıoğlu: Meslek liselerine teşvik konusunda askerlikte iyileştirme bir gündem olabilir ama bunun dışında yapılması gerekenler de vardır. Örneğin meslek lisesini tercih eden öğrencilere küçük miktarda da olsa harçlık verilmesi, teknik konularda eleman alınacağı zaman “ilgili mesleki teknik okuldan veya lise mezunu” ifadesinden “lise mezunu” ifadesini kaldırmak gibi. Bu gibi yapmamız gereken başka düzenlemeler de vardır. Bunlar eğitim şurasında gündeme getireceğimiz maddelerdendir.
----------------------------------------------------
Eğitim Şurası 2014’ün ilk aylarında...
• Soru: Eğitim Şurası’nı ne zaman yapmayı öngörüyorsunuz?
• Arabacıoğlu: Eğitim Şurası’nı bu yıl içinde yapmayı hedefliyorduk ancak tüzüğü Ocak ile Haziran ayı içinde yapıldığını söylüyor. 2014’ün ilk aylarında şurayı yapacağız, hazırlıkları yapılıyor. Şura kararlarının takibi için de Milli Eğitim Bakanlığı’nın başkanlığında mecliste temsil edilen siyasi partilerden milletvekillerinin oluşturacağı bir ekip olmasını istiyoruz.
İlahiyat Koleji...
• Soru: Göreve geldiğiniz zaman kucağınızda bulduğunuz bir konu da İlahiyat Koleji’ydi. O konudaki rahatsızlığınızı da açılış töreni sırasında kendinizi yabancı gibi hissettiğinizi söyleyerek ortaya koymuştunuz. İlahiyat Koleji’nin orta ve lise kısmının eğitim programı Talim Terbiye Dairesi tarafından olaylandı mı? Adı kolej, peki kolej eğitimi veriliyor mu?
• Arabacıoğlu: Orada kolej ve lise bölümü vardır. Kolej bölümünde devlet kolejlerinde okutulan müfredatın aynısı okutulmaktadır. Sadece Arapça ve Kuran-ı Kerim dersleri üçer saatlik zorunlu ders haline gelmiştir. Bunun için de seçmeli derslerden azaltma yapılmıştır. İlahiyat Koleji’ne giriş de kolej sınavları ile yapılmıştır. İlahiyat Lisesi’ne giriş ise diplomalara bakarak yapılıyor. Lisede Türkiye’deki ilahiyat liselerindeki müfredat uygulanmaktadır ve Eğitim Bakanlığı’nın onayından geçmiştir. İlahiyat Lisesi’nden mezun olup, İlahiyat Fakültesi’ne gitmeyecek öğrencilere de seçmeli ders alternatifleri sunulmaktadır. Buraya kadar herşey normaldir. Normal olmayanlardan biri İlahiyat Koleji’nin lise bölümü olmamasıdır, onun devamı gereklidir. Diğer konu da oraya yapılacak yurtların denetimi konusudur, sorun burada olacaktır. Bu konuda temaslarımız oldu.
O gün “kendimi yabancı hissettim” açıklamamda samimiyim. Bakanlığa ait bir okulun açılışında, bakanlığa ait iki yurdun temel atma töreninde nasıl olur da bakan kurdele kesmez. Kurdele kesme merakım olduğundan değil ama yerimin nerede olduğunu anlayamadım. Diğer bir konu, ben cami yapılmasına karşı değilim ancak camiyle eğitimin bütünleştirilmesi ortaya çıkarsa, yanlış orada başlar. Bu, Atatürk ilkelerine, laikliğe ters olur, ona engel olmamız gerekir. Bu konu konuşulmalı ve gerekli temaslar yapılmalıdır.
------------------------------------------------------------
“Cami ile eğitimin bütünleştirilmesi yanlış”
• Soru: İlahiyat Koleji’ne toplumun ihtiyacı var mıydı?
• Arabacıoğlu: Kolejin adı ilahiyattır. Kuran-ı Kerim dersi almak isteyen birini engelleyebilir misiniz? Bu ülkede talep olmasa, o okula giden de olmaz.
• Soru: Bakanlığın camiyle eğitimin bütünleştirilmesi noktasında buna “dur” deme yetkisi, “gücü” var mıdır?
• Arabacıoğlu: Bu bakanlığı aşan bir olaydır. Yapılan bir protokol vardır. Bu protokol hukuka uygun mudur, değil midir? Ben bu konuyu Başbakan ve Başbakan Yardımcısı’yla değerlendirme fırsatı buldum. Protokolün tarafı olan kişilerle de bu konuda görüşmemiz oldu. Amaç sorun yaratmak değil, hukuka aykırılık varsa onu gidermektir. Bu konuda hassasiyetimizi gösteriyoruz.
“Kolej sınavının kaldırılması gündemimizde yok”
• Soru: Kolej sınavıyla ilgili düşünceniz nedir, kolej sınavları kaldırılacak mı?
• Arabacıoğlu: Kolej sınavının kaldırılması gündemimizde yoktur.
İlkokulların 6 yıla çıkarılması...
• Soru: İlkokulların 6 yıl olacağını açıklamıştınız. Bunun için altyapının yeterli olmadığı da söyleniyor. Durum nedir?
• Arabacıoğlu: Eğitimle ilgili bir devlet politikamız olması gerekir. Onun için eğitim şurasına giderken detaylı bir çalışma yapmayı planlıyoruz. Her yıl 3000 öğrenci okula kayıt yaptırmaktadır. İlkokulların 6 yıla çıkması, 3000 öğrencinin 6 yılın sonunda ilkokullar üzerinde yük olması anlamına gelir. Altyapı ve eğitim açısından sorunun ne olacağının bilinmesi gerekir. Yani bu kararı bugün alırsak, 2020-2021 yılında ilkokul birinci sınıf olan öğrenciler altı yıl okuyacak. Bu arada bizim 2020-2021 döneminde öğretmen, derslik sayısını bilmemiz ve akademi mezunlarının sayısını ona göre dengelememiz gerekir. Bunların detaylı bir şekilde konuşulması ve hazırlıklarının yapılması gerekir.
Kitap yazımı...
• Soru: İlkokul 1 ve 2’de Kıbrıs’ta hazırlanan kitaplar okunuyor. Üçüncü sınıf kitapları hazırlanmasına rağmen basılmamıştı. Üçüncü sınıftan itibaren de Türkiye’den gelen kitapları okutuluyor. Kitap yazma çalışması var mı?
• Arabacıoğlu: Bu konuda bizden önce başlayan bir çalışma vardır ve 1 trilyonluk da bir kaynak ayrılmıştır. DAÜ Eğitim Falkültesi koordinatörlüğünde bu çalışma devam ediyordu ancak yarım kaldı. İki yıllık bir zamana ihtiyaç olduğu söyleniyor. Bu konu da şurada konuşulacaktır.
• Soru: Doğu Akdeniz İlkokulu ve Koleji ile ilgili mecliste bir araştırma önergesi var. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?
• Arabacıoğlu: Böyle bir kurum bakanlığın izniyle devredilebilir. Böyle bir koşul varken devir işlemi yapıldı, bakanlık izni sonra verildi. Dolayısıyla bu konuda mecliste araştırma komitesi kurulacaktır.
• Soru: Son olarak ne mesaj vermek istersiniz?
• Arabacıoğlu: Biz olağanüstü bir süreçte geldik. Bir takım olağanüstü kararlar aldık ve aldığımız her kararın da arkasındayız, savunmasını yapacak durumdayız. Sendikaları karşımızda engel olarak görmedim, sendikaların bize yardımcı olmaya çalıştığı konular da olmuştur. Sorunlar ortaktır, sendiklalarla sorunu çözme yöntemlerimiz farklı olabilir. Burada da ortak noktada buluşma becerisini gösterebilirsek sorunları zaten aşacağız. Sendikacı arkadaşlarımız beni ne zaman aradıysa mutlaka kendilerine döndüm, ne zaman görüşmek istedilerse en yakın zamanda zaman ayırdım ve ayırmaya da devam edeceğim çünkü sorun ortaktır. 2014’ün daha iyi geçmesi için biz bize düşen görevi yapmaya çalışacağız. Öğretmen açığını gidermek için gerçekten çaba sarfettik ve insanların eğitimini aksatmamak için ne yapılabilir diye büyük bir fikir egzersizi yapıyoruz. Ancak bazı kararları alırken de mevcut mevzuata da uymak zorundayız.