Öğretmen grevlerinin nedenleri

Ödül Muhtaroğlu

Hükümet, Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nı, 1 hafta önce Meclis Genel Kurul’a sevk etti. Bu çerçevede, Yasa tasarısına karşı, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ile Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) başlattığı eylem ve grevlerine devam ediyor.

Hükümetin, öğretmenlerle istişare etmeden yürürlüğe koymaya çalıştığı “Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nda, Atatürk Öğretmenler Akademisi’nin Türkiye ve KKTC’ deki tüm YÖK ve YÖDAK onaylı üniversitelerle denk tutulması, ayrıca öğretmen A-B statüsün değiştirilerek, öğretmenlere koşulsuz zorunlu görevler yüklenmesi gibi değişiklikler yer aldığını, sendikalar kamuoyu ile paylaştı.

Sözkonusu Yasa tasarısı, öğretmen sendikalar ile istişare ve iş birliği içinde  hazırlanmadığı için, Sendikalar tepkilerini ortaya koyuyor ve devlet okullarında yaşanan sorunlara çözüm sağlayamayacağı özellikle belirtiliyor.

Bu bağlamda, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), örgütlü olduğu tüm okullarda, greve giderek, yıl sonu sınavlarının yapılmayacağını açıkladı.  Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) da, Okulların gerçek sorunlarını gündeme taşımak için, dünden itibaren, nüfus yoğunluğu yüksek olan ve kalabalık sınıflarda eğitim vermek durumunda kalan 13 okulda greve gitti.

Hükümet ve toplum içinden bazı kesimler tarafından, sınav zamanı, karne zamanı grev mi olur? Çocukları değil, kendi kişisel ve zümresel çıkarlarını düşünüyorlar gibi, sendikalara eleştiriler gelmektedir.

Peki, bende sorarım.Sendikalar sadece yaz tatilinde, okulların kapalı olduğu zamanda mı eylem ve grev yapacaklar? Sorun, ne zaman ortaya çıkarsa, o zaman eylem yapılır. Hükümet’ de  o zaman bize söylesin.Bu yasa değişikliğini, niye sınav zamanı, okullar kapanırken gündeme getirdi? Buna, tepkiler geleceğini bilmiyormuydu?

Eğitimdeki sorunları görmezden gelip, öğretmen haklarının budanmasına çalışılması, öğretmen sendikaları ve öğretmenler tarafından tepki ile karşılanmakta, yapılmak istenenlerin  dayatma olduğu gerekçesi ile, eylem ve grevlere yol açmaktadır.

Öğretmen sendikaları, Eğitim Bakanlığına , uzun zamandır gündemde olmayan,  raflarda bekletilen ve tekrardan gündeme taşınan,  Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın geri çekilerek, diyalog zemini yaratılması çağrısında bulundu.

Oysa, Eğitimde konuşulması gereken esas sorunların başında, Devlet okullarındaki, nüfus yoğunluğu fazla olan okullar ve kalabalık sınıflar gelmektedir. Aslında, bu sorunun esas nedenleri,  Hükümet’in vatandaşlık ve nüfus politikasındaki yaptığı hatalar ve yeterince okul yapılmamasıdır.

Sendikalar, eğitim şurasında alınan kararların, uygulanmadığını, Okulların güvenliği ve depreme dayanıklılıkları ile ilgili, ileri  tetkiklerin tamamlanıp, raporun hazırlanmadığını, Ülkedeki ve özellikle de yabancı öğrenci oranının yaklaşık yüzde 40 olduğu İskele’ deki okullardaki yabancı öğrencilerin, uyum sorununun mutlaka çözümlenmesi gerektiğini belirttiler.

Bu bağlamda, yabancı öğrencilere yönelik Türkçe eğitim programı ihtiyacı muhakkak Bakanlık tarafından planlanmalıdır. Şu anda, dil bilmeyen çocuklara okulda yardımcı olmaya çalışanın öğretmenler ve rehber öğretmenlerdir.Bu öğretmenlere, bakanlık da uzman desteği sağlamalı, yalnız bırakmamalıdır.

Depreme dayanıklılık konusunda birçok okulda sorunlar olduğunu duyuyoruz.Bu çerçevede, yaz aylarında gerekli tedbirler alınmazsa, gelecek okul döneminde bu sorunlu okullarda, nasıl öğretime başlanacaktır ? Bu sorunlar, görmezden gelinmemeli, okullar açıldıktan sonra, yine ayni sorunları konuşmamalıyız.

Devlet Okullarına, temel ihtiyaçlarını karşılaması için, yeterli bütçe ayrılmalıdır. Okul idarelerine ve okul aile birliklerine, bu işin yükü  bırakılmamalıdır.

Özel okul ücretlerinin artması ile, önümüzdeki öğretim yılında, devlet okullarına kayıt yaptıracak öğrenci sayısında artış olması beklenmektedir.Bu çerçevede, Eğitim Bakanlığı gelecek yılın tedbirlerini şimdiden almalıdır.

Bir başka konu da, ülkemizdeki öğretmenler iş bulamazken, Türkiye’ den öğretmen getirilmek istenmesi doğru değildir.Eğer, herhengibir branşta, bizde öğretmen yoksa, getirilebilir.Ama, o branşta bizde öğretmen varsa, getirilmesine gerek yoktur.

Devlet okullarında tam güne eğitime geçmek elbette önemli bir hedeftir.Bunun için gerekli fiziki alt yapı, öğretmen takviyesi ve bütçe ihtiyaçları sağlanması ile birlikte geçilmelidir.Aksi halde, başarısız olacaktır.

Öte yandan, devletteki bazı merkezlerden, öğretmenlere yönelik, öğretmenler çalışmak istemiyor, sorumluluktan kaçıyor şeklinde iddialarda bulunmak da doğru değildir. Eğitimdeki sorunların çözümü için, Eğitim Bakanlığı, Sendikalar ve tüm paydaşlar  birlikte çalışmalıdır.

Değişiklik yasasında tepkiye yol açan  maddelerle ilgili olarak, Eğitim Bakanlığı, Sendikalarla  diyalog kapısını açık tutmalı ve istişare etmelidir.Gerek okullardaki eksikliklerin giderilmesi, gerekse de bakım, onarım işlerinin yapılabilmesi için, tüm paydaşlar işbirliği yapmalıdır.

Öğretmenlerimiz ve Sendikaları, hem toplumsal  mücadelede, hemde mesleki alanda, her zaman ön saflarda yer almışlardır.Öğretmenler yasasındaki değişiklikle ilgili de, mücadeleleri, bu sorumluluk bilinciyle yapılmaktadır.

Netice itibarı ile, bir yandan Öğretmen haklarının korunması, diğer yandan, sınavlara giremeyen öğrencilerin mağdur olmaması için, başta Eğitim Bakanlığı ile Öğretmen sendikalarının, birbirlerinin hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak, sağduyu içinde hareket etmeleri ve sorunları çözmeleri şarttır.