Öğretmenin Yer Değiştirme Tüzüğü

Geçtiğimiz haftanın en önemli eğitim gündemi “Öğretmenlerin Yer Değiştirmeleri Tüzüğü” tartışmalarıydı… Her ne kadar bu tüzüğün; az ders saati olan öğretmenlerin başka okullarda görevlendirmesini sağlamak amacıyla hazırland

      

 

   Geçtiğimiz haftanın en önemli eğitim gündemi “Öğretmenlerin Yer Değiştirmeleri Tüzüğü” tartışmalarıydı…

 

Her ne kadar bu tüzüğün; az ders saati olan öğretmenlerin başka okullarda görevlendirmesini sağlamak amacıyla hazırlandığı söylense de durumun pek öyle olmadığı açıkça görülüyor…

 

Öğretmenlerin Yer Değiştirme Tüzüğü tartışmalarını iki boyutta değerlendirmek gerekiyor… Birincisi bu tüzüğün gündeme getiriliş biçimi ve zamanlaması… İkincisi de tüzüğün içeriği…

        

Yaşananları bir hatırlayalım: KTÖS’ün öğretmen eksikliği nedeniyle yaptığı grevlerden, KTOEÖS’ün İlahiyat bölümü ile ilgili karşı duruşu ve eylemlerinden ciddi derecede bunalan Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı hiç gündem de yokken, “Öğretmenlerin Yer Değiştirme Tüzüğü” ile ilgili aniden bir Yüksek Danışma Kurulu çağrısı yaptı… Üstelik Teknik Kurul’da görüşülen ve kabul edilmeyen taslaktan farklı bir içerikle…

 

Yeni taslak apar-topar Yüksek Danışma Kurulu’ndan geçirilmek isteniyor... Kurul’da yer alan Maliye Bakanı Sayın Ersin Tatar ile Çalışma Bakanı Sayın Şerife Ünverdi tüzüğün içeriğinden haberdar bile değil… Dahası öğretmen sendikaları tüzüğün bu şekliyle geçirilmesi durumunda çok ciddi bir karşı koyuş sergileyeceklerini ifade ediyorlar… Tartışmalı geçen toplantı sonra tüzük yeniden görüşülmek üzere Teknik Komite’ye gönderiliyor…

 

Peki, ama geçirilmek istenen bu tüzükte neler var? Tüzükten aynen aktarıyorum. Madde 15 (1): “Bu tüzükte düzenlenen yer değiştirmeyle ilgili diğer kurallar aranmaksızın, son iki yılında üst üste olumsuz sicil almış olanlar, hizmetin gereği olarak yer değiştirme işlemine tabi tutulurlar…” Dahası aynı maddenin (2) fıkrasında böyle bir yer değiştirme almış öğretmenin 3 yıl süre eski yerine dönemeyeceği yazıyor…

 

Yanlış okumadınız tüzüğün hakim olduğu anlayış bu… Aslında bu anlayış, tüzüğü hazırlayanların eğitime bakış açısını açıkça gösteriyor…

 

Bir öğretmenin yer değiştirmesinde birçok şey kriter olabilir ama “kötü sicil” asla bir öğretmenin yer değiştirme kriteri olamaz… Eğer herhangi bir öğretmenin olumsuz davranışları veya kötü sicili varsa şu öğrencilere ders verme, bu öğrencilere der ver denemez… Eğitim Bakanlığı, öğrenciler arasında ayrım yapamaz…

 

Kötü sicile sahip herhangi bir öğretmen için izlenecek yol Öğretmenler Yasası’nda açıkça yazmaktadır… Aslında öğretmenlere söylenmek istenen şudur: “İstediğimiz gibi davranmazsanız, sizi istediğimiz yere süreriz…”

 

Satır aralarında gizlenen bu tehditle beraber, eğitime yön verenlerin eğitim anlayışı da kendini gösteriyor… Ve ne yazık ki bu anlayış eğitim bilimi ilkelerinden uzak, köhnemiş bir anlayış…

 

Bazı öğretmenlerin oldukça az ders saati ile boş oturma adaletsizliğini ortadan kaldırma söylemleriyle hazırlanan bu tüzük, çok daha büyük adaletsizliklere neden olacağı ortada…

 

Özetin özeti, “Öğretmenlerin Yer Değiştirmeleri Tüzük” taslağının bu haliyle yaşam bulması eğitime açılacak en büyük yara olur…

 

 

 

 

 

BURAYA DİKKAT   

 

Yükseköğretimde 60 Bin Öğrenci Hedefi Tutar Mı?

 

         Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst, üniversitelere yurtdışından gelecek öğrenci sayısını 5 yıl içinde 60 bine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

 

Bu hedef yakalanır mı? İyi bir planlama ile evet… Hatta değil 60 bin, 100 bin bile olur… Ama tekrar edeyim, iyi bir planlama ile… Ancak bu anlamda bir plan ara ki bulasın… Her hangi bir plan yok, program yok, proje yok ama 5 yıl içinde üniversitelere yurtdışından gelecek öğrenci sayısını 60 bine çıkarılması hedefleniyor… Hal böyle olunca da 60 bin hedefi, “göle maya çalma” misali ya tutarsa hesabı oluyor…

 

Geçen yıl, 2009’a göre 3 bin öğrenci fazla geldi ya, hemen hesaplar yapıldı ve 5 yıl içinde yurtdışından gelecek öğrenci sayısını 60 bin olacağı hedefi çıkıverdi…  2009’a göre 3 bin öğrenci artışı olduğu doğru ama hesap yanlış… Çünkü 2009’a göre 3 bin öğrenci artış sağlanırken 2008’deki göre öğrenci sayısından 5 bin azalma var…

 

Öte yandan bu hedefi destekleyecek hiçbir sosyal yapılanma, planlama veya gelişim atağı da yok… Bir an için 5 yıl içinde ülkemizdeki üniversitelere yurtdışından 60 bin öğrenci geldiğini düşünelim: Bu öğrencileri taşıyabilecek kentsel alt yapılarımız hazır mı? Başkent Belediyesi batma tehlikesinde olan bir ülke, 60 bin öğrenciyi nasıl ağırlayacak!

 

Bütün bunların yanı sıra üniversitelerimizin çok ciddi sıkıntılar yaşamaktadır… Üstelik bu sıkıntıların neredeyse tamamı hükümet icraatlarından kaynaklanıyor: DAÜ Rektörünün, hükümetin üniversite için hiçbir şey yapmadığını, gelecek dönemlerde büyük sıkıntılarla karşılaşabileceğini içeren mesajları basında yer aldı… Ülkenin yeni çöp alanı için belirlenen bölge Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nin hemen yanında… Uzun bir süredir kullanımında olduğu arazinin vakıflar idaresi tarafından Girne Amerikan Üniversitesi’nin elinden alınarak turistik tesis ve kumarhane yapılmak üzere ihaleye çıkılması gündemde… Lefke Avrupa Üniversitesi’nde çok ciddi ekonomik sorunlar var.

 

Önümüzdeki resim bu… Şimdi siz karar verin; yükseköğretimde 60 bin öğrenci hedefi tutar mı?

 

 

 

 

BİLİYOR MUYDUNUZ?

 

 

KEAB başkanı, yeniden Kemal Akkan BATMAN

 

Hiç şüphe yok ki, ülkemiz eğitim sisteminin en temel sorunu siyasileşmiş eğitim anlayışıdır… Eğitim bilimi ilkelerine göre değil de, siyasi kaygılara göre alınan eğitim kararları, ne yazık ki eğitim sistemimizi tüketme noktasına getirdi…

 

İşte tam bu nokta ciddi gaile duyan eğitim bilimi araştırmacıları; 2009 yılında eğitim bilimi ilkelerini ve eğitim araştırmalarını odağına alan ve eğitimin bilimsel temeller üzerinde gelişmesi için uğraş veren, dinamik bir birlik kurdu. Kısa adı KEAB olan Kıbrıs Eğitim Araştırmaları Birliği,  2. Olağan Genel Kurulu’nu, 15 Aralık 2011 Perşembe günü gerçekleştirdi. Ayrıca Genel Kurul sonrasında oluşan idari organlarındaki görev bölümünün yapıldığı yeni dönemin ilk geniş katılımlı Yönetim Kurulu toplantısı da tamamlandı.

           

            Toplantı sonucunda, üyesi olmaktan büyük kıvanç duyduğum bu birliğin yeni Yönetim Kurulu bana Genel Sekreterlik görevini verirken, Yrd. Doç. Dr. Kemal Akkan BATMAN’ı da yeniden Kıbrıs Eğitim Araştırmaları Birliği Başkanı olarak görevlendirdi.  İdari organlara seçilen eğitim bilimi araştırmacıları isimleri şöyle: Yönetim Kurulu; Kemal Akkan BATMAN (Başkan), Salih SARPTEN (Genel Sekreter), Müge BEİDOĞLU (Eğitim ve Araştırma Sekreteri), Yağmur ÇERKEZ (Mali Sekreter), Barış UZUNAHMET (Sosyal İşler Sekreteri), Özlem DAĞMAN (Dış İlişkiler Sekreteri), Cemay Onalt MÜZEZZİN (Basın ve Hakla İlişkiler Sekreteri). Yedek Üyeler; Özge PASTIRMACIOĞLU, Uğur ÇINAR ve Deray DERİM. Disiplin Kurulu; Mustafa ANLAR, Zerrin GÜNEŞ, Hasan KÜÇÜK. Denetleme Kurulu;        Yeliz KIRALP, Hatice DÜZGÜN ve Sibel DİNÇYÜREK.        

 

                                     

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri