Öğretmenler, Antropoloji Laboratuvarı’nı ziyaret etti.

İki toplumlun öğretmenleri, Şahıslar Komitesi’ne ait ara bölgedeki Antropoloji Laboratuvarı’nı ziyaret etti.

KTÖS, KTOEÖS, İki toplumlu Öğretmen İnisiyatifi ve PROODEFTIKI’ye bağlı iki toplumun öğretmenleri, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne ait ara bölgedeki Antropoloji Laboratuvarı’nı ziyaret etti.

Ziyaret ile ilgili yapılan ortak açıklamada, "yaşananların görmezden gelinmesi veya acıları malzeme edilmesinin hiçbir faydası olmayacağına" vurgu yapıldı. Ortak açıklamada, empatiyi hedefleyen bir eğitim anlayışına ihtiyaç olduğuna işaret edilerek, kayıplarla ilgili bilgisi olanlara çağrı yapıldı; “Lütfen kayıpların gömü yerleri ile ilgili bilgilerinizi Kayıp Şahıslar Komitesi ile paylaşın”.

KTÖS Örgütlenme Sekreteri Besim Baysal imzasıyla yapılan ortak açıklamanın tam metni şöyle:

"Ülkemizin yakın tarihi şiddetle, kanla ve gözyaşıyla yazılmıştır. Yaşanılan acıların karşılıklı olduğunu vurgulayarak, barış ve birlikteliği kucaklayacak bir eğitim sistemi yaratarak, barışçı neslin yetişeceği yeni bir Kıbrıs için çaba harcamalıyız. Bu sebeple KTÖS, KTOEÖS, İki toplumlu Öğretmen İnisiyatifi ve PROODEFTIKI’ye bağlı iki toplumun öğretmenleri olarak Kayıp Şahıslar Komitesi’ne ait ara bölgedeki Antropoloji Laboratuvarı’nı 7 Şubat Salı saat 15.00’de ziyaret ettik. Bu ziyaretle de ülkemizin karanlık geçmişi ile bir kez daha karşı karşıya geldik.

Laboratuvarda görmüş olduğumuz kayıp hayatlara ait kalıntılar, ülkemizde çözüme ve barışa ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu, bizlere tüm çıplaklığıyla yeniden ve daha da güçlü bir şekilde göstermiştir.

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin tüm üyelerinin ve çalışanlarının uyum içinde, tarihimizin bir dönemine ışık tutmak ve kayıp yakınlarının acısını bir nebze olsun azaltmak için yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını ve sonuç aldıklarını görmek, iki toplumun birleşmesi ve barış içinde bir yol çizmesi için daha çok birlikte çalışmanın gerekliliğini hepimize fazlasıyla hissettirmiştir.

Geçmişimizin cinayetler, göçler, işgaller, tecavüzler ve çok büyük acılar içinden geçmiş olduğunu görüyoruz. Kendini mağdur gösteren, çatışmacı ve karşılıklı suçlama kültürüne dayalı  şövenist, ırkçı, cinsiyetçi, dindar eğitim sistemleri yerine barış kültürünü, yakınlaşmayı, işbirliğini, dayanışmayı, karşılıklı hoşgörü ve empatiyi hedefleyen bir eğitim anlayışı geliştirmeli ve toplumsal dönüşümlerimizi bu anlayışla gerçekleştirmeliyiz. Yaşananların bir daha yaşanmaması ve acılarımızın bir kez daha tekrar etmemesi, adamızın kalıcı federal bir çözüme ulaşabilmesi ile mümkün olacaktır. Verdiğimiz mücadeleyi, hem siyasal anlamda hem de karşılıklı bilimsel, demokratik, laik, barışçı eğitim sistemlerini dönüştürerek barış ve federasyon yönünde güçlendireceğimizi vurgulamak isteriz.

Geçmişle yüzleşerek ve tarihimizdeki hataları görerek yeni imkanlar yaratmak; temelleri sağlam bir gelecek için çok önemli bir süreç olacaktır. Yaşananların görmezden gelinmesinin ya da acıları malzeme ederek oluşturulacak politikaların bu ülkeye hiçbir faydası olmayacak, aksine düşmanlıkları daha da pekiştirecektir. Oysa bizim ihtiyacımız iki toplumun hatalarıyla yüzleşmesi, düşmanlık değil dostluk, ayrılık değil birleşme ve barış yoludur.

1963-64 ve 1974 olaylarında hayatlarını kaybetmiş tüm Kıbrıslıları saygı ile anarken, hala kayıp olan insanlarımızın kalıntılarına ulaşabilmek, ailelerin acılarını ve yaslarını bir nebze olsun azaltabilmek ve kayıp yakınlarının yarım asırdır süren acılı bekleyişlerinin son bulmasını sağlamak bizler için oldukça önemlidir. Bu sebeple o döneme tanıklık etmiş herkese çağrı yapmak istiyoruz. Lütfen kayıpların gömü yerleri ile ilgili bilgilerinizi Kayıp Şahıslar Komitesi ile paylaşın. Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarına katkı koymak ülkesini seven ve bu adada yaşayan herkesin görevi olmalıdır.

Saygılarımızla,

 

KTÖS, KTOEÖS, İki Toplumlu Öğretmen İnisiyatifi, PROODEFTIKI"

 

 

 

 

Haberler Haberleri