Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ile Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), “otobüs ücretlerinin ödenmemesine karşı Gazimağusa’da geçen hafta eylem yapan lise öğrencileri hakkında, izinsiz ses yükseltici cihaz kullandıkları için soruşturma başlattığı” gerekçesiyle Gazimağusa Kaymakamlığı’nı “faşizm örneği sergilemekle” suçladı ve protesto etti.
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ile KTOEÖS Genel Başkanı Tahir Gökçebel ortak yazılı açıklamalarında, hükümetin, liselere giden öğrencilerin taşımacılık ücretlerini ailelerin başına yıktığını” savunan Elcil ve Gökçebel, bunun Anayasa ve Milli Eğitim Yasası’nı hiçe saydığını ve kabul edilemez olduğunu ifade etti.
KTÖS ve KTOEÖS ortak açıklaması şöyle;
“Ülkemizde savaş çığırtkanlığının devam ettiği bir dönemde yükselen faşist anlayışları da gözlemlemekteyiz.
Ankara hükümetinin dayattığı ekonomik paket işbirlikçi UBP hükümeti tarafından baskı ve zorla uygulanmak istenmektedir. Eğitim bütçesinin %75’ini Türkiye’den ithal, özel okullara ve üniversitelere dağıtan işbirlikçi UBP hükümeti, liselere giden öğrencilerin taşımacılık ücretlerini de ailelerin başına yıkmıştır. Anayasayı ve Milli Eğitim yasasını hiçe sayan bu anlayış, kesinlikle kabul edilemez. Bilindiği gibi anayasamıza göre eğitim 15 yaşına kadar zorunlu 18 yaşına kadar da parasızdır. Bütçede para yok gerekçeleri ile toplumla alay eden, öte taraftan saltanat sürmeye devam edip kaynakları özel okullara aktaran işbirlikçi UBP hükümetinin bu icraatı, rejimin tel tel döküldüğünü göstermektedir.
Lise öğrencilerimizin yapılan bu haksızlığa karşı tepkilerini ortaya koyarak, hak talep etmeleri; yerinde ve Kıbrıslı Türklere yaraşır bir davranıştır. Faşist bir anlayışla izinsiz ses yükseltici cihaz kullanmakla suçlanan öğrencilere, soruşturma başlatması için direktif veren, Mağusa Kaymakamlığı tam bir faşizm örneği sergilemektedir. Özellikle 23 Eylül Cuma günü Mağusa’da tepkilerini ortaya koyup eylem yapan öğrencilerimize yönelik yıldırma ve korkutma hareketi başlatan Mağusa Kaymakamlığı’nı şiddetle protesto ederiz.
Toplumda yükselen farklı sesleri susturmayı, yaptığı haksızlıkları örtbas etmek için bir çare olarak gören işbirlikçi UBP zihniyeti, halkımızın öfkesi önünde duramayacaktır. Biliniz ki dayatmalara karşı başını dik tutan ve direnen bu öğrenciler yalnız değildir ve sizi o koltuklardan götürünceye kadar mücadelemiz yükselerek sürecektir. Bu faşist uygulamalarınızla ve işbirlikçilik yaparak topluma ihanet içinde olmanızı bu toplum affetmediği gibi, sizi AKP de kurtaramayacaktır.”