Elinde bir yazıyla gazeteye, odama geldi.
Öğretmendi!
Ve veli...
Şikayetçiydi !..
***
Bu satırların yazarı çok gündeme taşıdı.
Nasıl da 'yerlerdi' beni...
En 'demokrat' geçinenler dahi 'parti binaları'nda alırdı soluğu 'şikayet' için!.
Bu sefer bir 'öğretmen' düştü işin peşine.
El yazısında 'öfke'nin ritmi vardı...
Yüzünde çaresizliğin resmi.
Bakanlığa ulaştırmış yazıyı, 'tık' yok !
***
Çocuğu kolejde okuyor!
"Okul yok" günlerce...
Çünkü 'dershane'ye gidiyor çocuklar.
Okula gitmiyor.
Bakanlık da razı, yönetim de.
Kimseler 'ses' etmiyor.
***
Bir 'korku imparatorluğu' yaratmışlar bu yönde!
Herkes 'sustukça' onlar kazanacak.
Eğitim kaybetmiş, kime ne!?
Nasılsa senede birkaç kez okulların paslı demir parmaklıklarına çenesini yaslayan veliler, hipodrom bahçesinde gibi beklerken çocuklarını, bu aptal yarışın 'rantını' onlar götürecek!
Hiç duydunuz mu, bu 'vahşi eğitim pazarı'na karşı mesela 'genel grev' yapıldığını!
OLAMAZ!..
YAPTIRMAZLAR!..
Tek bir 'soruşturma' sonuçlanmaz, tek bir isim 'suçlu' çıkmaz.
Bu 'rant'ın çok bilge ustaları, tüm siyasi partilerin içine 'sızmıştır' sessizce, bağırsanız da kimseler duymaz.
Ne 'bakanlık' arı kovanına uzatır elini, ne sendika, ne de veli...
En sonunda "alan razı satan razı" bağlanır mesele.
Ankara'dan transfer 'ekonomik programlar'a karşı gösterdiğimiz 'isyan hallerimiz', kendi insanımızın 'hırsı' üzerinden 'özel derse' kurban verirken 'eğitim'i sus pus olur tüm çevreler.
Gün gele 'fatihasını' okuyacak birileri çıkar nasıl olsa, 'eğitim' de kamunun olmaktan uzaklaşırken...
İşte o zaman deriz ki, "İlahiyat Koleji değilmiş boşuna..."
***
Hade şimdi sırayla herkes birbirine atsın topu!..
Suç 'bir diğeri'nde mutlaka (!)
Agatha Christie'nin "Doğu Ekspresinde Cinayet" romanını bilir misiniz?
Hani günün sonunda trendeki "maktul"ün katili, tüm yolcular çıkar!
Herkes bir bıçak saplamıştır, talihsiz "yolcu"ya...
Eğitimin 'fail'i çoktur yani, kanlar içinde yerde yatar...