Kimse kusura bakmasın ama bu memlekette bazı olup bitenler artık mantık sınırlarını çoktan aştı.
Akıl sınırları ise zaten devre dışı!..
Mesela Türkiye’deki ‘ortak kültür kampları’ ile ‘ulusal kamplar’ meselesi tam da buna bir örnek…
Düşünün ki yaklaşık bir buçuk yıldır okullar açılamadı. Açılır gibi olsa da hemen yeniden kapandı.
Şimdi yeni döneme yarım ay kala hala açılabilecekler mi, belli değil. Açılırsa bile birkaç gün içinde yeniden kapanmayacakları kesin değil.
Ama ne gam!
Okul yoksa kamp var.
Şimdilerin sloganı bu…
Türkiye 2021’de KKTC için ‘ortak kültür kampları’ ve ‘ulusal kamplar’ adı altında toplam 3 bin 750 kişilik kontenjan ayırmıştı.
Nereden biliyoruz?
Tabii ki TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin açıklamalarından…
Bizim KKTC Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na da bu kamplara gönderilecek bin öğrenciyi ve başlarında gidecek öğretmenlerle idarecileri bulmak düştü.
* * *
Üç beş yıldır gündemde olan ve daha çok Çanakkale’de yapıldığı için bu kentin adıyla anılan kampların içeriği, orada olup bitenler zaman zaman çok konuşuldu, tartışıldı.
Geçmişte kamplara gidip gelenlerin anlattıklarından biliyoruz ki oralarda belirli bir ideolojiye ve inanca yönlendirme çabası var. Bazen dini eğitimler öne çıktı, uymayanlara kötü davranışlar sergilendi, ‘abilik’ ve ‘ablalık’ gibi bazı rütbeler ve hiyerarşi modeli olduğu anlatıldı.
Kampların ‘amaç’ kısmı son derece önemli…
Ama bu yıl bu tarafı bile ikinci planda kaldı.
Çünkü 17 aydır devam eden bir salgın hastalık var!
Lakin KKTC Eğitim ve Kütür Bakanlığı sanki her şey normalmiş gibi, Covid-19 diye bir virüs yokmuş gibi, tehlike tamamen geçmiş gibi bu kamplara öğrenci ve öğretmen göndermekten geri durmadı.
Oysa aynı KKTC Eğitim ve Kültür Bakanlığı aylardır ilkokul, ortaokul, lise ve hatta üniversitelerin kapılarını açmayı beceremedi.
Eylül’de açmayı becerebilecek mi, kimse bilmiyor.
Ama kamplara uçak dolusu çocuk gönderebiliyor!
* * *
Eminim ki KKTC Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nda karar verici pozisyonda olanların da aklı ve mantığı aynı şeyi söylüyor.
“Bu koşullarda Türkiye’ye kampa öğrenci yollamak hiç de akıl karı değil…”
KKTC’de vaka sayıları ve test/vaka oranları tırmanıyor.
Türkiye, ABD dahil birçok ülke tarafından yeniden ‘gidilmemesi gereken ülkeler’ listesine alındı.
Hal böyleyken ‘akıl karı’ olmadığı aşikar kamp projesi her nedense iptal edilmiyor, ertelenmiyor.
Ta ki başımıza bir ‘iş’ gelene kadar!
Nitekim önce Kastamonu kampına katılanlardan pozitifler çıktı.
Ardından Kırşehir’den de benzer haberler gelmeye başladı.
İki kentteki KKTC’li kafilelerde dün itibarıyla en az 13 pozitif vaka vardı.
Pozitifler ve temaslılar oralarda karantinaya alındı. Bir anlamda mahsur kaldı.
Ve –nihayet- bakan Amcaoğlu kampların askıya alındığını duyurdu.
Peki ama neden en baştan bu işler ‘akıl ve mantık’ çerçevesinde değerlendirilmedi?
Bilemem.
Ancak tahminim şu: KKTC Eğitim ve Kültür Bakanlığı ya da KKTC Başbakanlığı veya KKTC Cumhurbaşkanlığı, TC Lefkoşa Büyükelçiliği Gençlik ve Spor Koordinasyon Ofisi’nden gelen hiçbir talebe ‘hayır’ diyemiyor.
Ve işte sonuç ortada!..
Umalım ki bu kadarıyla kalsın bu kamp aşkı…