"Okullarda huzur ortamının oluşması için mücadeleye devam edeceğiz"

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, ülkede nüfus veya vatandaşlık politikası olmadığı için tüm kamu hizmetlerinde olduğu gibi okullarda da buna bağlı sorunlar yaşandığını dile getirdi.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, ülkede nüfus veya vatandaşlık politikası olmadığı için tüm kamu hizmetlerinde olduğu gibi okullarda da buna bağlı sorunlar yaşandığını dile getirdi.

Maviş, ilköğretimde KKTC vatandaşı öğrenci oranının yüzde 57’ye gerilediğini, TC vatandaşı öğrencilerin yüzde 33 ve diğer ülke vatandaşı öğrencilerin ise yüzde 10 oranına yükseldiğini vurguladı.  

Eğitim sisteminin artan nüfusun baskısı, altyapı ve insan kaynağı ihtiyacı nedeniyle alarm verdiğini belirterek, nüfusun bilinmezliğinden dolayı planlamada sıkıntı yaşandığını ve neredeyse her gün okullara başvuran yeni öğrencilerin düzensiz kayıt sorunu yarattığını kaydetti.   

Maviş, şiddet kültürünün okullarda yayıldığını, ihmal ve istismarın artış gösterdiği ifade ederek, her okulda rehber öğretmen (Psikolojik Danışman) ve özel eğitim öğretmeni bulunmasının artık bir zorunluluk olması gerektiğini söyledi. Maviş, eğitime salt akademik bilgi aktarma üzerinden bakılamayacağı bir çağda olduğumuzu belirterek, kalabalık nüfuslu okullardaki öğrencilerin sosyal sorunları için sosyal hizmet uzmanlarına da okullarda ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Toplamda 109 ilkokul, okul öncesi ve özel eğitim okulu olmasına karşın okullar arasında eşit dağılım olmaması nedeniyle, öğrenci nüfusunun yüzde 45’inin 23 okula, yüzde 55’inin ise 86 okula yayıldığını dile getiren Maviş, öğrenci nüfusunun yoğun olduğu okullarda öğretmenlerin ders sırasında öğrenciler ile göz teması dahi kuramayacak noktaya geldiğini ifade etti.

Maviş, öğrenci nüfusunda en az yüzde 5 oranında bir artış görüldüğüne işaret ederek, dört yaş grubu, özel gereksinimli öğrenciler ve yabancı öğrencilerin sayısında artışın söz konusu olduğuna dikkat çekti. Maviş, Küçük Kaymaklı, Gönyeli, Girne, Yeni Boğaziçi bölgelerinde yeni okul ihtiyaçlarının kaçınılmaz olduğunu belirtti. 

Maviş, yabancı öğrencilere Türkçe öğretiminin popülist bir söylem haline dönüştüğünü belirterek, "Maalesef bazı kurumların bu konuya ticari bir bakış açısı ile çözüm bulmuş gibi yapması rahatsız edicidir" dedi. 

Konuyla ilgili olarak Atatürk Öğretmen Akademisi'nin bir misyon edindiğini, öğretmen yetiştirme programına ders olarak eklendiğini kaydeden Maviş, Eğitim Bakanlığı’nın ise yabancı öğrencilerin yoğun olduğu okullarda geçici olarak dil uzmanlarına görev verdiğini belirterek, şu an 10 öğretmenin görev yaptığından bahsetti. İlköğretimde Türkçe öğretimi ihtiyacı olan iki bin civarı yabancı öğrenciye daha etkili eğitim verilebilmesi için okullarda dil uzmanı sayısının artırılmasının elzem olduğunu söyledi.

Maviş, Anayasa gereği her çocuğun eğitim hakkını savunduklarını ve yabancı öğrencilerin ayrımcılığa uğramaması için sistem içinde eğitim almalarını desteklediklerini belirtti. Maviş, yabancı öğrenciler ile ilgili sadece dil becerisine odaklanılması ile entegrasyon yapılamayacağına dikkat çekerek, sosyal ve kültürel beceri kazandırmak için de çalışma yapılması gerektiğini söyledi.

Hem aile hem öğrenciler için sosyal ve kültürel programların yoksunluğu noktasında, ailelerin kendi inanç ve kültürlerini öne sürerek, okulların bazı faaliyetlerine katılmadıklarını, aşılanma programını reddettiklerini gözlemlediklerini belirtti.

Maviş, bu ülkenin kuralları olduğunu belirterek, Anayasa'nın 59. maddesi ve 45. maddesini çerçevesinde çocukların eğitim ve sağlık hakkının korunması gerektiğini söyledi.

Maviş, somut olarak bazı Kuzey ülkesi ailelerin koruyucu halk sağlığı uygulaması olan aşılanmayı reddettiğini, bazı Ortadoğu ülkesi ailelerin ise 23 Nisan törenlerine katılmayı kültürel olarak uygun bulmadıkları söyledi. Maviş, okullara kayıt şartlarından birinin okul-aile sözleşmesi, diğerinin ise aşı kartı talebi olması gerektiğini belirtti.

Maviş, bazı yetişkinlerin çocuklarını duygusal istismara sebebiyet verecek manipülasyonlarla yönlendirmeye çalışmasının önüne Eğitim Bakanlığı’nın geçmesi gerektiğini vurgulayarak, halk sağlığını tehlikeye düşmesine fırsat verilmemesi gerektiğini hatırlattı.

Maviş konun takipçisi olacaklarını belirterek, okullarda huzur ortamının oluşması için mücadeleye devam edeceklerini ifade etti.

Haberler Haberleri