Bir zamanlar sinemalarda vizyona yeni girecek filmin anonsu şöyle yapılırdı:
“Pek yakında bu sinemada…”
Yakında vizyona girmesi muhtemel bir ‘yeni film’ var:
Okullarda Osmanlıca dersi…
Tepkinizi duyar gibiyim.
“Olmaz” mı dediniz?
Olmayabilir.
Ama olma ihtimali daha yüksek.
**
Türkiye hapşırınca biz burada zatürree oluruz ya hep…
Hazırlanın işte!
Yakında salya sümük zatürree olabiliriz.
Türkiye’de ‘Osmanlı’ya dönüş’ sadece dizi filmlerle, edebiyatla, sanatla sınırlı değil.
Şimdiki iktidar Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasını canlandırmak için dış politikasını da buna uygun şekillendiriyor, kültürel altyapısını da…
İngiliz yayın kuruluşu BBC, “Türkiye’de Osmanlıca kurslarının yaygınlaştığını” duyurdu.
Bakın BBC ne yazdı:
“Gün geçmiyor ki, yeni bir Osmanlıca kursu açılmasın, yeni Osmanlıca kitapları basılmasın. Devletin de desteğiyle yayılan Osmanlıca modası, adeta yeni bir pazar oluşturdu…
Türkiye'de giderek artan ilgi, Osmanlıcanın liselerde seçmeli ders olarak okutulmasının önünü açtı…”
**
Dil öğrenmek iyidir elbette…
“Bir dil bir insan” değil midir?
Öyle de konuşulan, yaşayan bir dili öğrenmek lazım.
Geçmişte kalmış bir dili öğrenmek de yararlı… Eğer Osmanlıca araştırma yapacaksanız, tarihçiyseniz ya da buna benzer bir meslek veya hobi sahibiyseniz neden olmasın?
Yani bir dil öğrenecekse insan bari konuşulan, çağdaş bir dili öğrenir.
Osmanlıca öğrenmek nereden çıktı şimdi?
**
Türkiye’deki trendin nereye varacağını kestirmek giderek zorlaşıyor.
Bir yönüyle Batı’yı hedefleyen Ankara, diğer yönüyle de giderek tutucu, yarınıyla değil dünüyle kucaklaşan bir profil çiziyor.
Türkiye’de bir taraftan Kürt sorunu gibi derin tarihi, politik, sosyolojik kökleri olan bir derde deva olunurken, diğer taraftan toplumsal ve kültürel altyapıda ciddi mühendislik işleri yapılıyor.
Osmanlıca derslerinin yaygınlaşıyor olmasının toplum mühendislerinin icatları arasında olmadığını söylemek kolay değil.
BBC’nin haberinden bir bölüm daha:
“Osmanlıca öğreniminde devletin giderek artan desteği de hissediliyor. Milli Eğitim Bakanlığı Nisan 2012'de Osmanlıca öğretimi için Hayrat Vakfı ile ortak bir protokol imzaladı. Ardından Türkiye genelinde devlet destekli kurslarda halka ücretsiz olarak Osmanlıca öğretilmeye başlandı.
Eğitmenlerin çoğu, Hayrat Vakfı ile organik bağı olan Pusula Derneği üyelerinden oluşuyor.
Vakıf yöneticilerine göre, protokolün imzalandığı günden bu yana kursa katılanların sayısı 120 bini aşıyor.
Vakfın Yönetim Kurulu Üyesi ve Ankara Temsilcisi Sait Yavuz, gösterilen ilgiden memnun olduklarını belirterek, ‘kesintisiz devam edeceğiz’ diyor…”
**
Türkiye’de Osmanlı ideolojisi ve kültürüne doğru evrilme hız kazanırken, ‘yavru vatan’ pozisyonundaki Kuzey Kıbrıs da bu evrim sürecinden nemalanıyor!
Sadece yükselen minareler, külliye inşaatı, imam hatip okulu, ilahiyat fakültesi değil… Toplumun manevi değerlerine dönük operasyonlar da bazen devlet eliyle, bazen sivil unsurlar marifetiyle olanca hızıyla sürüyor.
Şimdi Türkiye’de Osmanlıca kursları açılmışsa, yakında burada da kokusu çıkar.
Hele Osmanlıca ‘seçmeli ders’ olarak okullara bir girsin, o zaman entegre eğitim sistemimiz hemen araziye uyum sağlayacak.
Yani film şimdilik Ankara’da…
Ama “Pek yakında bu sinemada!..”
Bekleyin.