Başlık biraz fazla iddialı olabilir. Zira ilk ve orta eğitimde henüz tam olarak böyle bir döneme girilmedi.
Ama girilmesi için bir ‘tazyik’ var!
Nasıl mı?
Şöyle…
KKTC’deki üniversitelerde öğretmen yetiştiren bölümler var. Bu bölümlerde okuyan öğrencilerin zorunlu staj yapması gerekiyor.
Bazı okullarda (belki hepsinde) türbanlı öğrenciler de var. Üniversitelerde türban yasak değil.
Ama ilk ve orta eğitimde yasak!
Stajyer öğrencilerin bazıları gittikleri devlet veya özel okullarda da başlarını açmak istemiyor. EN azından bir okulda böyle bir olay yaşandı.
İlgili okul yönetiminin olumsuz yanıt vermesi üzerine ise ne oldu?
Hemen şikayet edildi.
Nereye mi?
Tabii ki TC Lefkoşa Büyükelçiliği’ne!..
Stajyer öğrencilerin başvurduğu TC Büyükelçiliği de harekete geçmiş ve okul yönetimlerine ‘türbanlı öğrenciler kabul edilsin’ yönünde mesajlar iletilmiş.
İki arada bir derede kalan okul yönetimleri ne yapacaklarını şaşırmışlar.
Konu henüz pek etrafa yayılmadı ama yakında okullarımızda –diğer sorunlar yetmezmiş gibi- bir de ‘türban krizi’ patlak vermek üzere…
* * *
Bu işler böyle olur. Yavaş yavaş…
Denemeler, tepki ölçmeler, nabız yoklamalar yapılır.
Toplum ağır ağır bir şeylere alıştırılır.
Tepki azsa süreç hızlanır.
Çok itiraz varsa, sesi çıkanların üzerine varılır.
“Vay sizi gidi din düşmanları” şeklinde dört bir koldan saldırıya geçilir.
Türkiye’deki ‘dini bütün medya’da ‘Kıbrıs’ta İslamiyet’e karşı çıkan hadsizler’ hakkında haber ve yorumlar yazılır.
Laiklik adına tepki koyan yöneticiler, sivil toplum kurumları ve basın mensupları hedefe konulur.
Geri adım atıldığı, seslerin azaldığı momente erişildiği vakit siyaset kurumu baskılanır.
Ankara’dan ürken siyasiler “Ne olacak canım, türbanlı stajyerler mi bozacak laikliğimizi?” şeklinde bahaneler ileri sürerek ve de ‘din özgürlüğü’nden dem vurarak ‘bırakınız taksınlar’ demeye başlayacaklar.
Ve ilkokullarımızda, liselerimizde ‘türbanlı hocalar’ devri de hayırlısıyla başlamış olacak!
Bir sonraki adımda ‘isteyen öğrencilerin de türban takabilmesi gereği’ üzerinde durulacak.
Yine aynı yöntemler izlenerek toplumun bunu da sindirmesi hedeflenecek.
Bakın Türkiye’deki eğitimde neler oldu ve oluyor…
Eh, ‘orada ne varsa burada da olacak’ demişlerdi.
Oluyor!..