Yurdagül Akcansoy
Bu hafta okul başlayınca yoğun bir hafta oldu. Ders hazırlama, dergileri okuma derken yeni bir kitap okumaya başlayamadım. Önümüzdeki hafta için Khaled Hüseyni’nin yeni kitabını bulunca aldım okumak için… Afganistan coğrafyasını ve o coğrafyada yaşamı yazan yazarın yeni kitabını da doğrusu merak ediyorum.
Okumalarınız bol olsun… Mutlu haftalar…
HAFTANIN KİTABI
Sokak Sokak Mağusa
Okan Dağlı, Mağusa İnsiyatifi Yayınları
Sokak Sokak Mağusa kitabı önemli bir boşluğu dolduran değerli bir çalışma. Başka kentlerle ilgili ve Lefkoşa ile ilgili birçok kaynak olmasına rağmen Mağusa ile ilgili kitaplar çok sınırlıdır ya da yok denecek kadar azdır. İşte Sokak Sokak Mağusa bu boşluğu dolduruyor ve okurlarının karşısına çıkıyor.
Okan Dağlı’nın kitabında Mağusa sokakları anlatılıyor. Kitapta her mahallenin her sokağın görüntüsüne ve haritasına da yer veriliyor. Sokaklar hakkında bilgiler verilirken, her sayfada haritası da yer alıyor. Okura kalan iş ise Mağusa sokaklarını dolaşarak kitabı okumak olacak… Mağusa’daki tarihi eserleri ve yerlerini de anlatan kitap hem Mağusa’nın hem Kıbrıs’ın tarihine ışık tutuyor. Binaların eskiden nasıl kullanıldıklarına dair bilgiler, kiliseler, Mağusa’ya simge olmuş kişiler kitapta yerini alırken, Mağusa’ya dair pek çok bilgi veriliyor.
Sokak Sokak Mağusa kitabında görselliğe de fazlasıyla yer veriliyor. İçerdiği bilgiler, resimler, fotoğraflar ile Mağusa’yı bizlere anlatan kitabı öneriyorum… Hem Mağusalılara hem Mağusa’yı tanımak isteyenlere…
YENİ ÇIKANLAR
Osmanlı’da Muhalif Basının Doğuşu
1828-1878
Belkıs Ulusoy Nalcıoğlu, Sercan Arslan, Yeditepe Üniversitesi Yayınları
Namık Kemal'in bir ulusun ilerlemesinde başlıca etken olarak gördüğü gazete, Şinasi'ye göre halkı yetiştiren, eğiten bir fikir organı, Ebuzziya Tevfik'e göre medeniyetin gelişip ilerlemesinde büyük tesiri olan bir vasıtadır.
Kamuoyu oluşturma ve yönlendirme işlevlerine de sahip olan gazete, bu kitle iletişim aracının hazırlayıcıları olan gazeteciler ve bunların ifa ettikleri gazetecilik mesleği ile Osmanlı Devleti 19. yüzyılda tanışma fırsatı bulmuştur.
Edebiyatta Ermeniler
Murat Belge, İletişim Yayınları
Bu topraklarda bir zamanlar kalabalık bir Ermeni nüfus vardı, toplumun dokusuna yerleşmişlerdi. 1915'te bu doku parçalandı. Milliyetçiliğin homojen bir ulus, bir toplum yaratmayı arzuladığı bu coğrafyada, Ermenilere -küçük bir azınlık olmak dışında- yer yoktu. Oysa yaşanan kıyım, kalan malların paylaşımı gibi üzerine konuşulmayan ama gayet iyi bilinen olaylar toplumsal hafızada yerini almıştı. Bunlar anılarda, romanlarda, hikâyelerde ve şiirde bir görünüp bir kaybolarak varlığını devam ettirdi. Murat Belge Edebiyatta Ermeniler'de, toplumsal hafızada takılıp kalan, edebiyat aracılığıyla ortaya çıkan "Ermenileri" inceliyor.
Milyonlarca Gölgenin Altında
Andrea Busfield, Pegasus Yayınları
Kapkaranlık bir şehir. Her yer gölgelerle kaplı. 11 yaşındaki Fuat bu gölgelerin altında doğup büyüyen çocuklardan yalnızca biri. Babası ve ağabeyi öldürülmüş, ablası Taliban tarafından kaçırılmış. Böyle acı dolu bir hayatı nasıl bir gelecek bekliyor olabilir? İş için İngiltere'den Afganistan'a gelen genç ve güzel Georgie Afgan siyasetinde önemli bir rol oynayan karizmatik, güçlü ve zengin Hacı Halit Han'a âşıktır. Ancak bu aşk da tıpkı Fuat'ın hayatı gibi acı gerçeklerin ve geçmişin gölgesinin altında yitip gitme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Fuat ve Georgie'nin tesadüflerle kesişen hayatları kaderlerini de ortak bir yola sokarak onları zorluklara karşı umutla ve inançla göğüs germeye iter.
Aile Çay Bahçesi
Yekta Kopan, Can Yayınları
“Müzeyyen. Annesinin kuzusu. Babaannesinin biriciği. Babasının... Sahi ben babamın neyiydim? Bütün bu hikâyenin içinde benim rolüm neydi, diye düşündüm hep. Benim repliklerimi kim yazmıştı, mizansenlerimi kim belirlemişti? Sahneye hangi taraftan gireceğime, uslu kızı oynarken neler giyeceğime, içimdeki kötülüğü kusmaya başladığımda nelerden soyunacağıma kim karar vermişti? Okuduğum bütün kitaplarda beni bana anlatacak bir karakter arardım. Dinlediğim radyo oyunlarından, izlediğim filmlerden bir cümlecik çalmaya çalışırdım. Saatçi Nejat Bey ile ev hanımı Meral Hanım'ın kızı Müzeyyen'i bana anlatabilecek bir cümle.”
Fukaralığa Veda
(Dünyanın Kısa İktisadi Tarihi)
Gregory Clark, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
“Neden, dünyanın bazı bölgeleri bu kadar zenginken, diğer bölgeler sefalet çekmektedir? Niçin, Sanayi Devrimi ile gelen benzersiz ekonomik büyüme ve gelişme 18. yüzyıl İngilteresi'nde ortaya çıkmış dünyanın diğer bölgeleri yoksullukla baş başa kalmıştır? Bu eşitsiz gelişmenin kaynağı neye dayanmaktadır?
California Üniversitesi öğretim üyesi Gregory Clark, bu sorulara cevap ararken, dünya ekonomi tarihinin temel hatlarını basit evrelerle açıklayarak, kolay anlaşılır bir tarihi temele oturtuyor. 1800'den önce basit ama güçlü bir işleyiş olan Malthus Kapanı, teknolojik ilerleme ve değişimlerle elde edilen gelir artışlarının sonunda nüfus artışıyla kaybedilmesine yol açıyordu. Ancak Sanayi Devrimi ile birlikte maddi tüketim imkânları gelişti; toprak ve sermaye sahipleri ile eğitimliler, vasıfsız işçiler bu yeni nimetlerden yararlandı. Ancak bundan tüm toplumlar yararlanmadı, refah belirli bölgelerle sınırlı kaldı.
Rakı Ansiklopedisi
Overteam Yayınları
Her sayfasına anason kokusu sinmiş bu ansiklopedi, 500 yılı aşkın bir zaman diliminin izini sürüyor. Rakı kültürünün ayrılmaz parçası, üç temel kavram olan rakı, meyhane ve çilingir sofrası, bu 500 yılı aşan tarihsel süreçte mercek altına alınıyor. Tarih, edebiyat, mizah, sanat, müzik, sinema, folklor, kent kültürü, eğlence kültürü gibi alanlardan derlenen maddeler, rakı jargonundan seçilmiş 600'ü aşkın sözlük maddesiyle ve rakının çevresinde oluşturduğu toplumsal ve kültürel olguları değerlendiren incelemelerle harmanlanıyor. Bu anlamda Rakı Ansiklopedisi'ni, "rakı" temasına odaklanan bir "popüler kültür tarihi ansiklopedisi" olarak değerlendirmek de mümkün.
KİTAP DÜNYASI…
Ayfer Tunç‘un Yeşil Peri Gecesi isimli romanı Ferda Fidan çevirisiyle Galaade Yayınevi tarafından Fransızca yayımlandı.
Ünlü Kolombiyalı şair ve yazar Alvaro Mutis, 90 yaşında hayata veda etti.
Ahmed Arif’in Leylâ Erbil’e yazdığı mektuplar “Leylim Leylim” adıyla yayımlanıyor. Kitapta 1954-59 arasında yazılmış 60’tan fazla mektup var.