Öküzün boynuzu

Cenk Mutluyakalı

 

Sabah oluyordu ve oylar tek tek, elde sayılıyordu.
İlkellik bu.
Niçin?
“Bilgisayar sisteminin başında kim oturacak? Optik okuyucuya kim hükmedecek? Sonuçların doğru olduğundan kim emin olacak?”
Dünyanın öküzün boynuzlarında olduğunu iddia etmek kadar “gericilik” bu...
İşte bu “zihniyet” yarı(m) memleketin “iktidar” adayı!

*  *  *

İki asker nöbette  “donarak” öldü.
Hem de ekim ayının içinde, öyle aralık ocak falan değil…
Tarifsiz bir acı değil sadece...
İlkellik yine.
Medyada takip ettim dün, iki askerin donarak şehit olduğu bölgeye giden bakanın kaşkolü 4 bin liraymış.
“Marka!”
İşte bu “zihniyet” tam memleketin “garantör” adayı!

*  *  *

Ünlü bilim insanı Galileo Galilei’yi bilirsiniz.
Hani “dünyanın döndüğünü” iddia ettiği için idamı istenmişti.
Ve idam anında son bir şans verilmişti: “Dönmüyor de affedelim.”
Gök bilimci önce düşünmüş, sonra şu yanıtı vermişti:
“Ama o dönüyor!”

*  *  *

Geri kalmışlığımız giderek daha fazla göze batıyor.
Beşparmaklar’ın bütününü bayrak boyasak ya da her sene hükümet değişsek ne olacak?
“Ama bu düzenin geleceği yok” diyen bir ses avaz avaz bağırıyor.
- “Ama bu coğrafya ayıplı ve bu yapı eğreti” diyor.

*  *  *

Yapmamız gereken açıktır.
Gericiliğe karşı inatla gözümüzü dünyaya çevirmek.
Siyasetten eğitime, bilimden sanata, turizmden üretime kendimize medeni dünyayı örnek almalıyız.
Yoksa “pahalı” arabaları bu iğrenç caddelerde sürecek, geceleri sokağa çıkmaya korkacak, betonun, metalin ve lağımın içinde boğulacağız.

*  *  *

İşin aslı dünya dönüyor ve biz, “öküzün boynuzunda” gibi yaşıyoruz.