Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel ile ilgili hazırlanan iddianame tamamlandı.
5'i tutuklu 11 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edilen iddianame, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu.
Söz konusu iddianamede sanıkların “Taksir” yani; “kusur işleme” suçuyla yargıç huzuruna gelecek olması, Şampiyon Meleklerin ailelerini isyan noktasına getirdi.
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği yaşanan olayda “Olası kasıt” suçunun işlendiğini savunuyor.
Sosyal medyada adeta ayaklanan aileler, mücadelenin şiddetle artacağı mesajını verdi.
“Çocuklarımızın katilleri için sadece 22 buçuk yıl hapis cezası isteniyor” mesajı veren aileler, sanıkların ömür boyu hapiste kalmaları gerektiğini söyledi..
Twitter üzerinden örgütlenen aileler, “Deprem suçluları; taksir değil ‘olası kast’ ile yargılansın” kampanyası başlattı.
Depremde kaybettiğimiz Selin Karakaya’nın annesi Ruşen Yücesoylu Karakaya, “Biz zaten 6 Şubat 2023 sabahı ölmüştük bugün bir kez daha öldük” dedi, iddianameye işaret etti.
“Kayıplarımızın ölümlerinden suçlu olan insanların olası kast ile yargılanacağına inancımız tamdı. Bu inancımız bitmiş değil” diyen Karakaya, “Bizi 6 Şubat sabahı deprem değil, İsias öldürdü. Çocuklarımız orada bir kader kurbanı olmadılar, bir cinayetin kurbanı oldular” ifadelerini kullandı.
Karakaya, “Adaletten istediğimiz, hukuktan beklediğimiz adaletin sağlanmasıdır. Çocuklarımızın katillerinin 22 buçuk yıl gibi komik bir cezayla değil, bilinçli taksirle değil olası kastla yargılanıp ömür boyu hapis yatmaları gerekmektedir” dedi.
Sahil Özberkman’ın annesi Esra Özberkman ise “Bilirkişi raporları açıkça ortaya koyuyor ki, İsias’ta bir cinayet işlenmiştir. Dolayısıyla yargılamada olası kasttan olmalıdır. Adalet arayışımız sonuna kadar devam edecek. Türk adaletine güvenmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Mert Niyazi Topukçuoğlu’nun annesi Sena Bundak Topukçuoğlu ise, “35 canımızın, çocuklarımızın, öğretmenlerimizin, velilerimizin bizlerden koparılmasının cezası taksir olamaz. Bunu asla kabul edemeyiz. Adalet istiyoruz. Katileler olası kast ile yargılanmalı ve ömürlerinin sonuna kadar hapiste çürümelidirler” şeklinde konuştu.
Selin İpekçioğlu’nun annesi Pervin Aksoy İpekçioğlu, “Maalesef ki Türkiye’deki adalet yolculuğumuz zorlu başladı” dedi, “Devam eden adalet mücadelemiz artarak devam etmektedir” ifadelerini kullandı.
“İsias Otel’de birden çok hukuksuzluk yapılmıştır ki bu hukuksuzlukların hepsi teker teker Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin hazırlamış olduğu çok kapsamlı raporda da tespit edilmiştir” diyen İpekçioğlu, “Buna rağmen Cumhuriyet Savcılığı bilinçli taksirle yargılanmalarını talep etmiş, olası kastla yargılanmalarını istememiştir. Olası kast ile yargılanmaları için daha olması gerekir diye bunu sorgulamak ve topluma da sorgulatmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
İpekçioğlu, “Bir anne olarak kızımı enkazda bıraktım kalbim Adıyaman’da kaldı ve Türkiye’ye olan adalet inancımı kaybetmek istemiyorum. Türkiye’ye, Türkiye yargısına ve Türkiye’nin adaletine güvenmek istiyorum” dedi.
İddianame…
Başbakan Ünal Üstel'in de müşteki olarak yer aldığı iddianamede, sanıkların kusurlu olduğuna ilişkin Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna yer verildi.
Raporda, dosya kapsamında kolon ve kirişlerin etriye aralıkları, kanca özellikleri, bindirme boyları, ankraj ve kenetleme boylarıyla ilgili eksikliklerin bulunduğu, donatı detayı eksikliklerinin binanın yıkılma nedenlerinden biri olabileceği, beton basınç dayanımlarının TS EN 13791 standardındaki değerlendirme kriterlerine göre gerekli şartları sağlamadığının tespit edildiği belirtildi.
Sanıkların binanın yapım tarihinde geçerli olan Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik esaslarına yeterince uymadıkları ifade edilen iddianamede, dönem itibarıyla bilim ve fennin gerektirdiği teknik şartlara aykırı davranarak binanın yıkılmasında kusurlarının bulunduğu kaydedildi.
Aileler ne dedi?
“Bugün bir kez daha öldük”
İddianameye tepki gösteren aileler, sosyal medyadan örgütlenerek “Deprem suçluları; taksir değil ‘olası kast’ ile yargılansın” kampanyası başlattı.
Şampiyon Meleklerin anneleri, iddianameye ilişkin tepkilerini şu sözlerle dile getirdi:
Ruşen Yücesoylu Karakaya (Selin Karakaya’nın annesi):
“Biz zaten 6 Şubat 2023 sabahı ölmüştük bugün bir kez daha öldük. Çünkü bugün uzun zamandır beklediğimiz davamızın iddianamesi yazıldı. Bizim KATU raporuyla, binayla ilgili çıkan rapordan sonra ortaya çıkan gerçeklerden sonra, savcılığın, başsavcılığın çok güçlü bir iddianame yazıp katillerin, çocuklarımızın, kayıplarımızın ölümlerinden suçlu olan insanların olası kast ile yargılanacağına inancımız tamdı. Bu inancımız bitmiş değil. Bu sadece yazılan bir iddianamedir şuanda sadece belli bir süreçten geçmesi gerekir. Bu suçluların, bu katillerin olası kastla yargılanıp en ağır cezayı alacaklarına hala daha inanıyoruz. Bizi 6 Şubat sabahı deprem değil, İsias öldürdü. Başka kimsenin bunu yapmasına izin vermeyeceğiz. Aileler olarak, dernek olarak çocuklarımızın, kayıplarımızın adaletinin sağlanması için elimizden geleni yapacağız. Adalete güveniyoruz. Mahkemelerin, hâkimlerin doğru kararı vereceğine bu suçluların, bu katillerin deliller ışığında gerekli cezayı alacağına inancımız tamdır. Çocuklarımız orada bir kader kurbanı olmadılar, bir cinayetin kurbanı oldular. Bu kanıtlarla, raporlarla zaten desteklenmiştir. Lütfen adaletten istediğimiz, hukuktan beklediğimiz adaletin sağlanmasıdır. Çocuklarımızın katillerinin 22 buçuk yıl gibi komik bir cezayla değil, bilinçli taksirle değil olası kastla yargılanıp ömür boyu hapis yatmaları gerekmektedir.”
Esra Özberkman (Sahil Özberkman’ın annesi):
“Bugün uzun zamandır beklediğimiz iddianame hazırlandı. İddianamede bilirkişi raporları durumun tam tersini söylemesine rağmen bilinçli taksirle yargılama istendi. Ancak bilirkişi raporları açıkça ortaya koyuyor ki, İsias’ta bir cinayet işlenmiştir. Dolayısıyla yargılamada olası kasttan olmalıdır. Adalet arayışımız sonuna kadar devam edecek. Türk adaletine güvenmek istiyoruz”
Sena Bundak Topukçuoğlu (Mert Niyazi Topukçuoğlu’nun annesi):
“35 canımızın, çocuklarımızın, öğretmenlerimizin, velilerimizin bizlerden koparılmasının cezası taksir olamaz. Bunu asla kabul edemeyiz. Adalet istiyoruz. Katileler olası kast ile yargılanmalı ve ömürlerinin sonuna kadar hapiste çürümelidirler.”
Pervin Aksoy İpekçioğlu (Selin İpekçioğlu’nun annesi):
“Kızımı 6 Şubat’ta İsias Otel’de kaybettim. Bugün itibariyle İsias soruşturmasının tamamlandığını ve iddianamenin hazırlanıp görevli, ilgili mahkemeye gönderildiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Maalesef ki Türkiye’deki adalet yolculuğumuz zorlu başladı. Çünkü Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı 9 aylık sürede soruşturma kapsamında yapmış olduğu araştırmalar neticesinde ve elde ettiği delilleri değerlendirerek şüphelilere iddianamede bilinçli taksirle birden çok kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olma suçunu istinat etmiştir. Bugün itibariyle 9 aylık süredir devam eden adalet mücadelemiz artarak devam etmektedir. Çünkü İsias otelde birden çok hukuksuzluk yapılmıştır ki bu hukuksuzlukların hepsi teker teker Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin (KATÜ) hazırlamış olduğu çok kapsamlı raporda da tespit edilmiştir. Buna rağmen Cumhuriyet Savcılığı bilinçli taksirle yargılanmalarını talep etmiş, olası kastla yargılanmalarını istememiştir. Olası kast ile yargılanmaları için daha olması gerekir diye bunu sorgulamak ve topluma da sorgulatmak istiyoruz. Elbette ki CMK’nın 225. Maddesinin 1. Fıkrası gereği mahkeme iddianamedeki suçun hukuki niteliği ile bağlı değildir, iddianamede yer alan fiil ve fail ile bağlılığı devam eder. Fakat bu kadar hukuksuzluğa rağmen, bu kadar hukuka aykırılığa rağmen bir binanın inşaası için birden çok evrak ve birçok yetkili merciden imza gerekirken bu aşamaların hepsi bir şekilde geçilmiş ve İsias toplu mezarlığı yaşanmıştır. Orada bir katliam işlendi ve biz çocuklarımızı, canlarımızı orada kaybettik. Bir anne olarak kızımı enkazda bıraktım kalbim Adıyaman’da kaldı ve Türkiye’ye olan adalet inancımı kaybetmek istemiyorum. Türkiye’ye, Türkiye yargısına ve Türkiye’nin adaletine güvenmek istiyorum.”