Gençlerin ‘Ofis’le ilgili tepkileri ufak ufaktı önce. Büyükler –özellikle Meclis’deki büyükler- takmadı bile. “Nedir ama istediğiniz ?” bile diyen olmadı. Çatır çatır geçirdiler Meclis’ten. Tepkiler büyüdü. Sonunda da büyük kalabalıklar oluştu.
Tam da, ‘Güya gençleri doğrudan ilgilendiren bir konuda gençlerin dışlandığı, adam yerine konulmadığı bir karar nasıl uygulanacak acaba ?” diye sormaya hazırlanırken bir ‘gaf’ geldi Hükümetin başından da, destekleyicilerinden de. Neymiş ? Bu eylemlerin arkasında AKEL varmış...
Yani, ‘Bizim gençlerimizin aklı çalışmaz’ mı demekti bu ?... Yani, ‘Bizim gençlerimiz düşünemez, ille de birileri onların yerine düşünür’ mü demekti bu ?... Yani, saf ve hatta aptal gençlerimizi AKEL mi yönetiyordu ?...
Olmadı beyler, olmadı... Herşeyin arkasında başkalarını aramaktan vazgeçin artık. O devri kapatmanın zamanı geldi de geçti bile. Gençleri aşağılamakla, onlara hakaret etmekle, onları küçük görmekle bir yere varmanız mümkün değil. Bu gerçekle yüzleşin artık.
Karşınızda, heyecanlı, ateşli, düşünen, okuyan, öğrenen, neyin ve kimin ne olduğunu bilen, ama daha da önemlisi, ülkesine ve kimliğine sahip çıkmaya çalışan bir gençlik var. Ondan bundan, hatta sizlerden de emir alacak bir gençlik değil.
Olmadı beyler olmadı..... Ve de unutmayın, ülkenin geleceği bu aşağıladığınız gençlerin elinde.
***
Olmadı beyler olmadı... TAK’da olup bitenler de olmadı....
TAK zaten sorunluydu. Son olay tuz-biber ekti.
Devekuşu misali TAK, başını kuma soktu ve kendisi görmeyince hiç kimsenin de görmeyeceğini sandı. Bütün yerel gazeteler gençlerin eylemini bol bol ve de resimlerle verdi. TV’ler de. Ama TAK vermedi. “Aman kimse duymasın, görmesin !!!!...” dedi. Ve böylece de kimse görmedi (!!!) hiç kimsenin de eylemden haberi olmadı (!!!)... Tam fıkralık yani.
Emirle mi yapıldı ? Emir nasıl verildi ? Emri kim verdi ? Neden ve hangi akla hizmeten verdi ? Emri kim aldı ? Ve de, emri alan koltuk uğruna, sorgusuz sualsiz “Peki efendim.. Olur efendim... Siz nasıl buyurduysanız öyle olacak efendim” mi dedi ? Hiç bilmem.... Bilmek de istemem. Öğrenirsem de büyük utanç duyacağımdan eminim.
‘İletişim Çağı’nda, aramızda hala sansürcülükten medet umanlar olması inanılmaz üzücü. Zavallı TAK. Bu hallere de düştü sonunda.
Referandum / Yeni saldırı
Ben bu yazıyı tamamlayıp tam da yerine ulaştırmak üzereyken neler oldu neler... İngiltere’deki referandum sonuçlandı. Sandıktan ‘Hayır’ çıktı... Şimdi ne olacak ? sorusu herkesin ağzında... AB parçalanır mı ? sorusuyla beraber sorulan bir başka ilginç soru da ‘İngiltere parçalanır mı ?’ sorusu.
Kritik referandum ve sonuçlarının daha çok uzun süre tartışılacağı kesin.
***
İngiltere’deki referandumun sonuçları açıklanırken Güney’den de tatsız bir haber geldi. Birkaç Türk saldırıya uğramış yine. Bu saldırıların arkasında kim ve hangi örgüt isterse olsun, ne yapmaya çalıştıkları çok önemli. Görüşmeleri mi baltalamaya çalışıyorlar ? Çözümsüzlüğü mü savunuyorlar ? Türk ve Rumların birarada yaşayamayacaklarını mı kanıtlamaya çalışıyorlar ? TAKSİM’i pekiştirmeye mi çalışıyorlar ? Ve artı yüzlerce soru daha...
Sokak Ağzı
• Yandı gitti, kül oldu güzelim ormanlar. Kahroldum. Sanki evim yandı kül oldu gibi oldum...
• Bu yangında bazı beceriksizlikler var galiba. Okuduklarımdan anladım. Beceriksizlikler olmasaydı bu kadar büyümez ve yayılmazdı diyenler çok.
• Yangının, felaketin Türkü Rumu mu var be amma... Yanan bizim memleketimiz...
• 1995 yangınında biz da Rum’un yardımını reddedmediydik ? Yoksa ben yanlış hatırlarım ?
• Gençerin nümayişinin arkasında AKEL varmış... Gülseg mi ağlasag mı ? İten, dürten, tahrik eden, kışgırdan, dışlayan ve susturmaya çalışan ne AKEL’dir ne de başgaları be beyler... Hebsini de yapan bizig biz.
• Şişirdiler şişirdiler, daha başdan Türk Milli Takımını nerdeyse şampiyon ilan eddiler. Sonunda da fena şişdiler...
• Ey ahali... Kıbrıs tarihinde bir dönüm noktası olan 20 Temmuz 1974 gününün, şu ünlü mü ünlü Çıkarma Plajı da gidiyormuş elden...Sırada ne var acaba ? Bir gün Lefkoşadaki Dikili Taş’ı, Mağusadaki Otello Kalesini, Lefkoşadaki Büyük Han’ı da satacaklar mı acaba ?