“Tarafsızım, hiç bir siyasi partiyle bağım yok” der ama, her devrin adamıdır....
Torpile şiddetle karşıdır ama, bugünkü işini torpille almıştır...
“Yazarım” der ama, hayatı boyunca Alfabe’den başka kitap okumamıştır...
Gazete okumaz ama, her tartışmanın tam göbeğindedir...
Torpile karşı olduğunu söyler ama, yalakalıkta üstüne yoktur...
Yıllardır yurt dışındadır. Rum düşmanıdır (!). Kıbrıs’a geldiğinde, Güney’e geçmeyi bile reddeder. Ama yurt dışındaki en yakın iş arkadaşları Kıbrıslı Rum’lardır...
Çok milliyetçidir ama, kendi soyunu bile araştırmamıştır...
Söylemlerinde solcudur (!) ama, kullandığı arabanın değeri, altı rakamlı fiyatlardadır...
Her türlü eylemin en büyük destekçisidir (!) ama, hayatı boyunca hiçbir eylemde yer almamıştır...
“Milliyetçiyim” der ama, bir ‘faşist’ olduğunun farkında bile değildir...
“Kıbrıslıyım” der ağzı dolar ama, çocuğunu doğurması için eşini -‘yurttaşlık’ hakkı kazanır düşüncesiyle- ABD’ye ve İngiltere’ye gönderir...
Çok iyi bir devlet memurudur (!) ama mesaiye her gün 09.00 ve sonrasında başlar...
Kendi zamanında askerlik yapmamak için her şeyi ama her şeyi yapmıştır ama, şimdi askerliğe karşı olanların en büyük karşıtıdır...
Her hükümetin her icraatına sıkı muhaliflerindendir (!) ama, hiçbir zaman ‘çözüm’ önerisi yoktur...
Solculukta üstüne yoktur ama, ‘ucuz’ olan hiçbir şeyi sevmez...
“Üniversite mezunuyum” der ama, üç cümleyi biraraya getirmekten acizdir...
“Müzisyenim” der, kendini ‘sanatçı’ ilan eder, ama, - Mozart’tan, Chopin’den geçtik- Ahmet Adnan Saygun’u bile bilmez...
“Vatanseverim” der ama, Lala Mustafa Paşa Camii’nin nerede olduğundan habersizdir...
“Dindarım” der ama, orucu bile sadece evi dışındayken tutar...
Kıbrıs’ta Kıbrıslı olmakla, Londra’da Londralı olmakla övünür....
Rum düşmanıdır (!) ama, Bayram tatilini Leymosun’da veya Baf’ta geçirir...
Nedir ne değildir kendisi de bilmez ama, bunu çevresine çaktırmamak için her şeyi dener...
Yaşamaktadır ama neden ve nasıl ve ‘kim’ olarak yaşadığının bile farkında değildir...